Sakın Okumayın.
- Yazar: Elif Ünal Yıldız
- 8 Ocak 2024
- 751 kez okundu
Sakın Okumayın.
Dünya’da genel olarak baktığımızda İngiltere ve Fransa’da kitap okuma oranları yapılan araştırmalarda %21’dir. Japonya’da %14 civarındayken, Amerika’da bu oran %12, İspanya %9’dur.
Türkiye’yi değerlendirirsek %1’i bazı kaynaklarda kabul görürken, bazılarında ise %4 şeklindedir. Okul ortamında zorunlu olarak öğrencilerin okuma alışkanlığı kazanması adına verilen ödevlerde bu %4 oranına dahil edilmektedir.
Maalesef okuma alışkanlığı kazanmak yerine teknolojiye daha çok yönelebiliyoruz. Televizyonun karşısında akşama kadar geçirdiğimiz zaman önemsizken kitap okumaya yarım saat ayıramıyoruz. Oysa ki sürekli televizyon izleyen bir birey ile kitap okuyan bir bireyi karşılaştırdığımızda aradaki farkı çok rahat görebiliyoruz. Televizyon izleyen bir bireyde göz ve hareket tembelliği oluşurken ve beyin gelişimi gerilerken kitap okuduğumuzda kültürel açlığımızı besleyebiliyoruz. Kelime dağarcığımızı genişletebiliyor, vizyon sahibi olabiliyoruz.
Türkiye’de en çok edebiyat içerikli kitaplar tercih ediliyor. Araştırmaların en çok edebiyat, daha sonra din ve son olarak ise eğitim konulu kitaplar okuduğunu belirtiyor.
Okuma oranlarının Türkiye’ de düşük olmasının nedeni;
Sakın Okumayın.
- Sosyoekonomik faktörler
- Eğitim seviyesi
- Kültürel değerler
- Teknolojik gelişmelerdir.
Dini içerik olarak ise en çok Kur’an-ı Kerim ve İncil okunuyor.
Düzenli olarak kitap okuma alışkanlığı kazanmış bireyin hafızasını güçlendirir, ifade yeteneğini geliştirir. En çok satılan kitaplar değerlendirilirken ilk sırayı roman, ikinci sırada öykü ve sonra diğerleri yer alıyor. Düzenli okuma alışkanlığı olan bireyde özgüven artışı gözlenmiştir. Karşılaştığı engelleri bilgi dağarcığı sayesinde daha kolay aşmıştır.
Bir grup araştırmacı, öğrencilerin stres düzeylerini ölçmek için bazı deneyler yapmışlardır. Yarım saat kitap okumanın kalp atış hızını düşürdüğünü, kan basıncını etkili bir şekilde düşürdüğü belirlenmiştir. Kitap okuyan kişilerin empati duygusunun geliştiği konusunda zihin teorisi geliştirdikleri de bilinmektedir. Dikkat eksikliğini giderebilmek için düzenli olarak kitap okumanın gerekliliği vurgulanmaktadır. Kitap okumak için en verimli zaman sabah ve gece uyumadan önce olmalıdır. Sabah okunan kitap güne olumlu başlamayı sağlarken gece yatmadan önce okunan kitap beyninizi boşaltmanızı ve rahat bir uyku çekmenizi sağlar.
Türkiye’de Okuma ve İzleme Oranları
Sakın Okumayın.
Dergi okuma oranı %4
Kitap okuma oranı %4,5
Gazete okuma oranı %22
Radyo dinleme oranı %25
Televizyon izleme oranı %95
Sizler ne sıklıkta kitap okuyorsunuz veya en son ne zaman bir kitabı elinize aldınız?
Yorumlarda buluşalım…
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Editör: Nigar KAYA
[…] Sakın Okumayın!.. […]
Kitapsız Dünya düşünemiyorum. Ancak ne kadar sevdirdik o da ayrı bir mesele. Kalemine sağlık.
Kitap okumak önemi çok fazla hafızayı güçlendirir, kelime haznesini genişletir, ifade yeteneğini geliştirir.
Kitap okumak önemi çok fazla hafızayı güçlendirir, kelime haznesini genişletir, ifade yeteneğini geliştirir.
Okumak lazım
Başlığı görünce açıkçası insan oluşumuzun, yaradılışımızın merakına yenik düşüp okumaya başladım.... Okumak ne yazık ki bizim toplumuzda yok denecek kadar az. Okumuyor, sorgulamıyor anlatılana inanmayı tercih ediyorlar genelde büyük bir çoğunluk. Okumanın eşsiz duygusu her insanda bıraktığı ayrı iz, ayrı düşünce yapısından mahrum kalarak neler kaçırıyorlar bir bilseler. Hayal gücü, hayata bakış açısı her anlamda olumlu olan okuma alışkanlığı yok sayılabilir mi? Konuşmaya, anlamaya en güzel yardımcıdır oysa ki okumak.
Fırsat bulduğum her an değil göçmeden önce ne aktarabilirim diye okuma dışındaki zamanımı diğer işlerime yönlendiririm hayat koşturmacasında nefes aldığım en önemli an okumak... Kalemine yüreğine emeğine sağlık Harikasın
Fırsat buldukça okumaya gayet ederim kitap okumak güzeldir ya