ÜSLUP VE EDEP

ÜSLUP VE EDEP

ÜSLUP VE EDEP

” Üslup, daima, insanın parmak izleri, yüzü ve gözlerinin ifadeleri gibi ayırt edicidir.” Galina Serebryakova
Gerçekten de bir insanın olaylar hakkında konuşmasından, yazısından, düşüncesinden ve davranışından ne olduğunu görebiliyor az çok üslup ve edebinden o insanı anlayabiliyorsunuz.

Üslup kimliktir, namustur, kalpten gelir. Üslupsuzluk da öyle. En can alıcı bir hakikat üslupsuzluktan dolayı ortaya çıkmayı reddeder ve gününü bekler. Çünkü hakikat bile bunca üslupsuz
arasında ortaya çıksan ne olur ne olmaz diye düşünüyordur.” Yanlış üslup, doğru sözün celladıdır.” diyor Sad-i Şirazi. Ne kadar doğru…

Üslupla bir insanın kalbini  kazanabilirsiniz de kaybedebilirsiniz de. Tatlı dille söylenenler insanın kalbinde güzel bir etki bırakabiliyor. Kötü bir üslup ise kötü bir etki. Kalbinizden çıkan her söz bir etkiye sahip veya etkisizliğe. Bunu belirleyen üslup…

Söz ola kese savaşı / söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı / bal ile yağ ide bir söz.
(Yunus Emre)

Bir insanın, söylediği yanlış bir sözde veya bunu bırakın duyduğu yalan bir sözde bile söyleyenin yerine yüzü kızarıyorsa, utanıyorsa ve oradan duyduğu gıybetten dolayı uzaklaşıyorsa edeptendir. Güzel bir kalbi vardır.

Çocuklarımız eğitim öğretim hayatı boyunca evde ve okulda hâlâ iffetli olmayı, edepli olmayı, doğru sözlü ve davranışlı olmayı bilmiyorsa ne o ailenin ne de okulların çocuk eğitimi hakkında bir işlevinin kalmadığını ne yazık ki söyleyebiliriz. Önce anne baba sonra öğretmenin edep ve üslup hakkında sıkıntıları vardır maalesef. Temsil özelliği olmayan anne baba ve öğretmenler olursa çocuklardan bu özellikleri bekleyemeyiz.

Allah’ım !

Alimlerimize sorumluluk, avamımıza ilim, müminlerimize aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, anlamışlarımıza tutuculuk, kadınlarımıza şuur, erkeklerimize şeref, yaşlılarımıza bilgi, gençlerimize asalet, hocalarımıza ve öğrencilerimize inanç, uyumuşlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, tebliğcilerimize hakikat, dindarlarımıza din, şairlerimize şuur,araştırmacılarımıza hedef, umutsuzlarımıza umut, zayıflarımıza güç, muhafazakârlarımıza perva, oturmuşlarımıza kıyam, donup kalmışlarımıza hareket, ölülerimize hayat, körlerimize görüş, suskunlarımıza feryat, Müslümanlarımıza Kur’an, Şiilerimize Ali, fırkalarımıza birlik, kıskançlarımıza şifa, kendini beğenmişlerimize insaf, küfürbazlarımıza edep, mücahitlerimize sabır, halkımıza öz bilinç ve izzet bağışla. ( Dua,Ali Şeriati)

Bu duaya amin diyor Edep yahu! Üslup yahu! diyerek de yazımı bitiriyorum.

Edep yahu, üslup yahu…

Bu yazının tamamı yazarına aittir.

Metin ÖZDEMİR

Instagram

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

AHLAKİ VE TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ-2

Editör: Duygu BALCI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Etiketler:

#fisildayankalemler

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.