AHLAKİ VE TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ-2

AHLAKİ VE TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ-2

AHLAKİ VE TOPLUMSAL ÇÖKÜŞ

Her gün yemek programlarında nimete şükürsüzlük seansları, insanın insanı nasıl öldürdüğünü, aldattığını, acı çektirdiğini çocuklarımızın yanında gözümüzün içine sokan programlar izliyoruz. Çarpık aile ilişkilerinin olduğu gündüz programları, yıllardır top, pop, kop üçgeninde diş kovuğunu doldurmayacak gıybet seansları, çocukluğumdan beri birbirine öfke saçan, nefret dilini kullanan siyasetçiler, bir ödül uğruna adada ve ülkede birbirini yiyen insancıklar, kapitalizmin kölesi olmuş.

Ahlaksızlığın hızla arttığı, gençliği zehirleyen tiktokçu, instagramcı sosyal medya şaklabanları, milletvekilinin tok, milletin aç bırakıldığı bir sistem, eğitimin ‘e’ sinin bile konuşulmadığı sabah akşam saçma sapan insanların baş köşede ağırlandığı, kitap okumayanların kitap yazdığı, akademisyenlerin korkudan sustuğu, çiçek böcekten bahseden iki yüzlü aydınlar(!),

Her gün toplum olarak içine düştüğümüz ve çocuklarımıza sabah akşam ahlaksızlık empoze eden sosyal medya. Bu sistematik şekilde kirlenmeye kim dur diyecek? SquidGame’den daha tehlikeli değil mi Türk programları?

SquidGame’e tepki ver, Türkiye’de reytingleri artır. Böyle de münafık bir toplumuz. Sabah akşam ahlaksızlık pompalanıyor. Çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Çizgi filmler bile zıvanadan çıkmış.

İnstagramın keşfet diye bir bölümü var. Beğenisi çok olan öne çıkıyor, sayfada gözüküyor. Bizim ülkemizin keşfet bölümü bile o kadar kalitesiz içeriklerden oluşuyor ki! Seçilmiş, beğenilmiş sayfalar bunlar ise vah ki ne vah! Ölmüşüz ağlayanımız yok. Çöplükte değerli bir şey arıyoruz sanki. Çölde su…

Bir müzik eşliğinde “Arkadaşlar çantamı sormuşsunuz, kızlar elbisemi sormuşsunuz!” deyip kendini bir manken edasında sanıp, podyumda yürür gibi yürüyüp tüm mahremiyetini, hayatını sosyal medya üzerinde bir elbise, ayakkabı tanıtmak için geçiren insanlar.

Elbise, ayakkabı ve çantayı alsanız ellerinden ne iş yaparlar? Geriye ne kalır ? Yüzbinlerce takipçileri olan anlam veremediğim bir kesim. Takipçileri de aynı kafada sanırım.

Diğer bir kesim her gün ne yediğini içtiğini sosyal medyada paylaşıp sokağındaki, mahallesindeki kimin aç açıkta olduğunu bilmeyen kesim. Diğer kesim ahlaksızlığın hızlıca vücut bulduğu tiktokcular.

Diğeri doktorların bile takip ettiği sahte şifacıların olduğu kesim. Sabah akşam birbirine kin kusan siyaset yapan sayfalar. Hepsi ülkeyi geliştirmek için gelip (!) ülkenin içine eden kesim.

Bir de tüm gününü sosyal medya önünde geçiren bir kesim var. Elinden telefonunu alsanız boşluğa düşecek, delirecek bir kesim.
Ve çok azınlıkta kitap okuyan, bilim adına bir şeyler araştıran sayfalar.

Çöplükte altın aramak gibi bir şey. Çölde su aramak gibi. Bu kadar kirli sayfalarda temiz bir şey bulursanız şükredin. Onları takibe alın. O kadar az ki bu sayfalar. Çok kıymetli…

Ahlaksızlığın ahlak olduğu zamanlarda ahlaklı insanlara çok ihtiyaç var. Çünkü bütün güzel işler ahlaki karakter üzerine kurulur…
“Dikkat edin ! İnsan vücudunda bir lokmacık et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün beden iyi olur; o bozulursa bütün beden bozulur:  İşte o KALPTİR.” Hz.Muhammed (sav)
Şimdi soruyorum bu toplumun kumaşı böyle miydi zaten? Sonradan mı bozulduk? Ahlaklı, vicdanlı, merhametli günlere…

 

Metin ÖZDEMİR

Editör: Nigar KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazının Tamamı Yazarına Aittir

Yazarın Diğer Yazılarını Okumak İster misiniz?

Ahlaki Ve Toplumsal Çöküş

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.