Arabeskin Efsanevi Yankısı Ferdi Tayfur

Arabeskin Efsanevi Yankısı Ferdi Tayfur

Arabeskin Efsanevi Yankısı Ferdi Tayfur

“Bağrı yanık olduğum için böyle şarkılar yaptım.”
İşte Ferdi Tayfur’un hayatının kısa ama derin bir özeti. Bu söz, bir dönemin yalnızlıklarına, hayal kırıklıklarına, hasretle sarılmış gecelerine rehberlik eden bir insanın, aslında hepimizin hikâyesi.

Hayat, Ferdi Tayfur için sert başlamış; daha küçük yaşta babasını kaybetmiş, aile yükünü omuzlamış. Ama o yük, belki de onu en zirveye taşıyan yolculuğunun ilk adımıydı.

Eğer babası Cumali Bey, Ferdi Tayfur adını ona vermeseydi, bir çocukluk düşü sinema salonlarında filizlenmeseydi, belki de bu kadar çalışkan bir yıldız doğmazdı. Ama hayat bazen bize yazgıyı, tüm afili hikâyesiyle önümüze seriyor. Ferdi Tayfur’da bu hikâyeyi, bağrında yanan ateşiyle, hepimizin kalbine taşıdı.

Ferdi Tayfur, halkın “baba” diye yakıştırdığı o arabesk figürlerinden farklı bir yer tutar.

O, arabesk müziğin içinde yer alırken, asla yalnızca o dünyaya hapsolmamış, kendine özgü bir duruş sergileyerek şarkılarını halka ulaşabileceği bir dille söylemiştir.

Diğer “baba” lakaplı sanatçılardan farklı olarak,
Ferdi Tayfur’un müziği sadece hüzün ve aşkla değil, aynı zamanda insana dair evrensel duygularla yoğrulmuştu.

Herkesin kolayca dinleyebileceği, içinden geçen duyguları bulabileceği bir noktaydı.

Tayfur’un şarkıları, sokaklardan, köylerden, sıradan insanların kalbinden doğmuştu; ve bu samimi, dürüst tavır, onu daha da güçlü kılıyordu.

Her şarkısında herkesin ,duygularına hitap eden sözler var “Sanma ki yaşıyorum, sanma ki ben çok mutluyum. Tek tesellim, hayallerim…”gibi ya da yıllar sonra bile

Hüznün, özlemin ve yağmurun nağmelere dönüştüğü bir melodinin içimize işlediği bir
“Sabahçı Kahvesi”.gibi

Diğer baba lakaplı sanatçılar, müziklerinde bazen bir mesafe, bazen de fanatikleşmiş bir kitleyle birlikte varlıklarını sürdürdü.

Ferdi Tayfur ise arabeskin en derin damarlarında dolaşırken, her zaman halkla, onlarla göz göze gelen bir sanatçıydı.

Jiletli taraftarlar, fanatik kitleler onu değil, sadece star imajını severdi.

Ferdi Tayfur ise müziğiyle insanlara dokunarak, her yaşa, her kesime hitap etti; onun için “baba” olmak, sadece bir lakap değil, halkla kurduğu o saf bağın simgesiydi.

Yani Tayfur, arabeskin katmanlarında yükselmiş olsa da, halkın gönlünde bambaşka bir yere sahipti. Bu sebeple onun “baba” lakabı, gerçekten içten ve halkla iç içe geçmiş bir anlam taşıyordu.

Arabesk müzik, yalnızca bir tür olmaktan öte, bir dönemin duygu ve acılarının sesi oldu.

Bu müzik, insanların kırık hayallerini, sessiz acılarını ve paylaşamadığı sevgilerini dile getiren bir çığlıktı adeta.

Orhan Gencebay’ın “Hatasız Kul Olmaz”şarkısı,

Müslüm Baba’nın “İtirazım Var”ı,

haksızlıklara karşı duyulan isyanın çığlığıydı. İbrahim Tatlıses’in, Seyfi Doğanay’dan ödünç aldığı “Dom Dom Kurşunu”trajik bir hikayeyi dillendirirken,

Ahmet Kaya’nın her kelimesinde derin bir özlemi barındıran “Hep Sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan ”şarkısı, geçmişin yaralarını ve kaçırılan fırsatları dile getiriyordu.

Her biri, dinleyicilerine yaşadıkları zorlukları ve acıları hatırlatan, bir dönemin tanıklığını yapan unutulmaz eserlerdi.

Ferdi Tayfur’un şarkılarındaki hasret, Müslüm Gürses’in sesindeki isyan, Orhan Gencebay’ın bağlamasındaki hüzün; bunların hepsi bir gençliğin  sığınağıydı.

Hayat belki zor başlamıştı, ama bu şarkılar bir gençliğe mücadele etmenin, acıyı kabullenmenin ve sonunda yeniden hayal kurmanın mümkün olduğunu öğretti.

Bir Ferdi Tayfur, bir Müslüm Gürses, bir Orhan Gencebay, bir Ahmet Kaya, bir İbrahim Tatlıses kolay gelmez. Bu insanlar bir kuşağın duygularının  temsilcisi oldu.

Ferdi Tayfur’un sesiyle yankılanan şarkılar, her zaman kalbimizde yaşayacak.

Şarkılarında, hayallerini kaybedenlerin iç çekişlerini, sevdasını yarım bırakanların gözyaşlarını ve yoksullukla yoğrulmuş yaşamların sessiz çığlıklarını duyurmuştu

onunla beraber  acılar, sevinçler ve özlemler, şarkılarında ölümsüzleşti.

Elveda mutluluklar, elveda tüm umutlar

Elveda ey gençliğim, elveda geleceğim

Elveda mutluluklar, elveda tüm umutlar

Elveda ey gençliğim, elveda geleceğim

Elveda mutluluklar, elveda tüm umutlar

Elveda…

Teşekkürler Ferdi Baba ve o çocukluğumun tüm arabesk kahramanları.

Hayatın hüzünlü notalarını melodilere çevirip bize umut verdiğiniz için teşekkür ederim.

Havin Ezo 

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu? 

ŞAKİR PAŞA AİLESİ VE SKANDALLAR 

Kaynak / https://www.haberler.com/ferdi-tayfur/biyografisi/

Etiketler:

#ferditayfur #yaşam

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 25/01/2025

    Sevgili Havin🥰 Mütevaziliği ile gönüllere taht kuran Ferdi babamızı bu kadar güzel dile aldığın için teşekkür ederim ❤️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Havin EZO

𝑨𝒎𝒆𝒓𝒊𝒌𝒂'𝒅𝒂 𝒚𝒂𝒔̧ı𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑺𝒂𝒏𝒂𝒕 𝒕𝒂𝒔𝒂𝒓ı𝒎 𝒆𝒈̆𝒊𝒕𝒊𝒎𝒊𝒎𝒊 𝑺𝒂𝒈̆𝒍ı𝒌 𝒔𝒐𝒓𝒖𝒏𝒍𝒂𝒓ı 𝒏𝒆𝒅𝒆𝒏𝒊𝒚𝒍𝒆 𝒕𝒂𝒎𝒂𝒎𝒍𝒂𝒚𝒂𝒎𝒂𝒅ı𝒎, 𝒂𝒏𝒄𝒂𝒌 𝒔̧𝒖 𝒂𝒏𝒅𝒂 𝒔𝒐𝒔𝒚𝒂𝒍 𝒎𝒆𝒅𝒚𝒂 𝒚𝒐̈𝒏𝒆𝒕𝒊𝒄𝒊𝒍𝒊𝒈̆𝒊 𝒚𝒂𝒑ı𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎. 𝑨𝒚𝒏ı 𝒛𝒂𝒎𝒂𝒏𝒅𝒂 𝒄̧𝒆𝒔̧𝒊𝒕𝒍𝒊 𝒓𝒆𝒔𝒊𝒎 𝒄̧𝒂𝒍ı𝒔̧𝒎𝒂𝒍𝒂𝒓ı 𝒈𝒆𝒓𝒄̧𝒆𝒌𝒍𝒆𝒔̧𝒕𝒊𝒓𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎, 𝒔𝒂𝒏𝒂𝒕 𝒂𝒍𝒂𝒏ı𝒏𝒅𝒂𝒌𝒊 𝒕𝒖𝒕𝒌𝒖𝒎𝒖 𝒗𝒆 𝒚𝒆𝒕𝒆𝒏𝒆𝒌𝒍𝒆𝒓𝒊𝒎𝒊 𝒈𝒆𝒍𝒊𝒔̧𝒕𝒊𝒓𝒎𝒆𝒚𝒆 𝒅𝒆𝒗𝒂𝒎 𝒆𝒅𝒊𝒚𝒐𝒓𝒖𝒎."