Gelişen Toplumda Kadının Rolü

Gelişen Toplumda Kadının Rolü

Gelişen Toplumda Kadının Rolü

 

Cennet, anaların ayaklarının altındadır sözünü benimsemiş bir gelenekten gelen toplumumuzda kadınlarımız, hayatın her alanına pozitif yönde katkı sağlıyorlar. Toplumda kadın denince akla geniş açılımları olan toplumsal cinsiyet kavramı gelmektedir. Ne yazık ki bu kavramın özünde kadınlık ve erkekliğin toplumsal öğretileri ve kalıpları vardır. Temeli erkeğin üstünlüğü ve otoritesine dayanan ataerkil toplumlarda kadın erkek eşitliğinden söz etmek hayalden öteye geçmiyor.

Çalışma hayatında cinsiyete dayalı iş bölümü; kadın ve erkek arasında eşitsizliği getirdiği gibi kadınların öz kaynaklara erişimini de olumsuz yönde etkiliyor. İşte sözünü ettiğimiz bu eşitsizlik zamanla kadın erkek arasında kutuplaşmaya kadar gidebiliyor. Bu durum toplumun ekonomik, siyasal ve kültürel gelişimini sekteye uğrattığı gibi ülke kalkınmasının önünde de engel teşkil etmektedir.

Kadın, erkek eşitliğinin olmadığı toplumlarda cinsiyet ayrımcılığı; sağlıktan kültüre, hukuktan sanata ve hatta eğitimden çalışma yaşamına varana kadar yaşamın her alanında ciddi sorunları beraberinde getirmektedir.

Oysa kadınlarımıza fırsat verildiği takdirde; siyasetten müziğe, spordan sanata ve iş yaşamından bilime kadar elde ettikleri başarılarla sonraki nesillere ilham kaynağı olacaklar. Örneğin; Rus işgaline karşı Erzurum’daki direnişin simgesi olan Nene Hatun, ilk kadın pilotumuz Bedriye Tahir Gökmen, ilk kadın heykeltıraşımız Sabiha Bengütaş ve ilk kadın doktorumuz Safiye Ali gibi tarihe isimlerini altın harflerle yazdıran kadınlarımız, başarılarıyla sonraki nesillere öncülük etmişlerdir. Birçok medeniyete beşiklik eden Anadolu’da Türk kadının gelişimi emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.

Başarılı bir toplum için kadının gücünün farkına varmak yeter de artar bile. Ve unutmayın kadın insan, erkek ise insanoğludur.

Hayatın her alanına kadın elinin değmesi dileğiyle…

 

Yılmaz Ali

Editör: Nigar KAYA 

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Sonraki Yazımı Okudunuz mu?

EĞİTİM SİSTEMİ NEREYE GİDİYOR?

 

Yorumlar (5)

  1. Hacer Aksan
    • 22/02/2024

    Toplumda kadının yeri anlatılırken ben hep üzülürüm.Sanki kadınlar zavallı insanlarmış gibi "bakın biz sizi önemsiyoruz üzülmeyin "mesajı alıyorum.Oysa kadın veya erkeğin beyin yapıları gibi beceri alanları da farklıdir.Toplumda öyle bir sistem olmalı ki kimin nerde becerisi varsa orda değerlendirilse.O zaman adalet yerini bulur.

  2. Yıldız TEK GAMLI
    • 18/02/2024

    Kadınların her birinin toplumun bel kemiği olduğunu artık kabul etmemiz gerekiyor

  3. Bekir SEVİK
    • 17/02/2024

    Yılmaz Ali Hocam öncelikle bu güzel yazınızdan dolayı sizi kutluyorum. Aslında bu yazınızda belirtmek istediğiniz gerçeklikten çok da uzak sayılmayız. Günümüzde bir çok dalda kadınlarımız erkeklerden kat kat öne geçmiş durumda, buna bir çok meslek dalı dahil. Örnek vermem gerekirse hiç uzaklarda aramıza gerek yok, birbirinden güzel yazılarımızı paylaştığımız sitemize (fısıldayankalemler.org) dahi baktığınızda, 28 kadın 26 erkek olduğunu görürsünüz. Kadınlarımızı tebrik ediyor, daha etkin günlerini görmeyi temenni ediyorum.

  4. Zeynep
    • 17/02/2024

    Kalemine sağlık

  5. Dilek NAZLIOĞLU
    • 17/02/2024

    KADIN DÜNYA ÜZERİNDE YAŞAYAN HER BİR İNSAN İÇİN ÇOK ÖNEMLİ. ÇÜNKÜ O BİR ANNE, ANNE TOPLUMUN EN ÖNEMLİ YAPI TAŞI ÇÜNKÜ ANNENİN AĞZINDAN ÇIKAN HER BİR KELİME YEDİ YAŞINA KADAR ÇOCUĞUN BELLEĞİNE KAZINIYOR. SONRASINI ÖĞRETMEN VE ARKADAŞ ÇEVRESİ BELİRLİYOR. KADINLARIMIZI ŞU ANDA ERKEKLERDEN DAHA GAYRETLİ BULUYORUM BEN. ÇÜNKÜ ONLAR BAZI İMKANLARA ERKEKLER KADAR KOLAY ULAŞAMAZKEN BAŞARIYI ELDE EDİYORLAR. VELHASIL HARİKA BİR YAZI OLMUŞ.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yılmaz ALİ

02 Şubat 1974 Gaziantep doğumlu. İlk, orta ve lise eğitimini Gaziantep’te, yükseköğrenimini Atatürk Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümünde tamamladı. İngilizce-Türkçe dillerinde yeminli tercümanlık belgesine sahip olan Yılmaz Ali aynı zamanda Almanca, İsveççe ve Norveççe konuşabiliyor. Biri İngilizce olmak üzere yayınlanmış dört kitabı var. İlk kitabı Ben Soffie, İsveçli bir kadının yürek sızlatan dramını anlatıyor. Ben SoffieSosyal Edebiyat Dergisi tarafından kültürel özeleştiri dalında ödüle layık görülmüştür. İkinci kitabı Hanan Bey ise 1. Cihan Harbi sonrasında Güneydoğu bölgesinde yaşanan Fransız işgalini konu alıyor. Bu eser de Yörük Dostu ödülüne layık görülmüştür. Üçüncü kitabı Kefen Giymiş Kale ise isminden anlaşılacağı üzere Gaziantep kent merkezindeki Fransız işgalini anlatıyor. Bu kitapta Gazi Mustafa Kemal’in Gaziantep savunmasındaki kilit rolü ele alınmıştır. Şahin Bey, Karayılan ve Şehit Kamil gibi ölümsüz kahramanların yanında birçok kahramanımızdan bahsediliyor. Yazarın dördüncü kitabı olan Almancı ise 1964 yılında Almanya’ya çalışmak için giden bir adamın yarım asırlık gurbet yaşamını konu almaktadır. İçinde bolca toplumsal mesajlar barındıran bu eser okur tarafından büyük ilgi gördü. Ayrıca yazarın ilk kitabı olan Ben Soffie İngilizce olarak İsveç’te I Soffie ismiyle yayınlanmıştır. İsveç ve İngiltere’de normal kitap olarak satılan I Soffie başta Avrupa ülkeleri olmak üzere bütün dünyada e-kitap olarak satılmaktadır. Yılmaz Ali Türkiye Yazarlar Birliği üyesidir.