Yeni Yılı Karşılarken

Yeni Yılı Karşılarken

YENİ YILI KARŞILARKEN

Öncelikle yılbaşı ve Noel arasındaki farka bir göz atalım. Yılbaşı, Miladi takvime göre 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece yapılan kutlamalardır. İlk yeni yıl kutlamaları Roma döneminde MÖ 45 yılında yapılmıştır. Dini ya da milli bir bayram olmamakla birlikte eski yılı uğurlama, yeni yılı karşılama olarak tanımlanır. Birçok ülkede kendi inanç ve geleneklerine göre kutlanmaktadır.

Noel ise Hristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olan 25 Aralık’ta başlayan, günlerce süren kutlamalardır. Birlikte anılan, aynı olduğu sanılan yılbaşını her millet kendi atalarından dinlediği mitler, destanlar ve hikâyelerden esinlenerek kutlar. Milletlerce çeşitli ritüelleri vardır. Çam ağacı süslemek, hediyeler vermek, almak, sabaha kadar eğlenmek, dilek dilemek, dua etmek gibi… Noel Baba’nın, geyiklerin çektiği kızağıyla uçarak geldiği, bacalardan çocuklara hediyeler bıraktığına inanılır. Ayrıca Noel Baba’nın Antalya Demreli olduğu, kırmızı giysi giydiği, bu rengin şans getirdiği geniş kitlelerce kabul görmüştür. Soğuk ve karlı kış gecelerini, giysilerini düşündüğümüzde kuzeyli olma olasılığı daha fazladır. Akdeniz’e kıyısı olan sıcak iklim diyarına uymayan bir hikâyesi vardır. İskandinav ülkeleri ve Türk soylu halkların mitlerinde, inançlarında, destanlarında Ayaz Ata olarak bilinir. Mavi beyaz, soğukla uyumlu giysileri vardır. Binlerce yıldır insanlar tarafından sahiplenen, benimsenen, kutlanan günlerdir. Bizim dini ve resmi bayramlarımızı da aynı heyecan ve istekle, özenle kutlamamız, gelecek nesillere aktarmamız gerekir. İnsanları kaynaştıran, birleştiren, ortak paydada buluşturan günler olarak görülmeli; kutsiyet atfedilmemelidir. Giden yılı acısıyla tatlısıyla uğurlamak, gelen yılı dua ve dileklerle, umutla karşılamak en güzeli. Bu gecelerde taşkınlık yapmak, mala, cana zarar vermek, toplumlarda kusurlu sayılan davranışlarda bulunmaktan kaçınmak gerekir.

Yeni yılı insan onuruna yakışır şekilde karşılamak, bireyin ve bütün insanlığın iyiliği için dua etmek en güzelidir. Gelecek planları ve geçmişin muhasebesi yapılır. Bir yaş daha almanın ötesinde; daha olgunlaşmış, aklıselim kararlar alabilen bireyler olmak gerekir. Yeni yıl olsun Noel olsun iyi niyetle kutlansın, amacından saptırılmasın. Başka ulusların kutsalları değil, kendi özel günlerinize özen göstermemiz gerekir. Geçen yılı uğurlarken, yeni yılı karşılarken Rabbimden dileğim, duam; savaşlar olmasın; insanlar, diğer canlılar, dünyamız korunsun. Daha güzel, daha yeşil, daha güvenli günlere kavuşalım.

 

Elife Akgül

Editör: Elif Ünal Yıldız

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

YOLA ÇIKTIM MARDİN’E

Yörük Kültürü’ne Işık Tutan Romanıma Buradan Ulaşabilirsiniz : MELİK KIZI

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elife AKGÜL

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 58 yaşındayım ve ev hanımıyım. Yörük kültüründen etkilenerek kendi yaşamım ve ailemin yaşantıları üzerinden hatıralar ile roman ve öyküler yazdım. Aynı konseptte edebi ürünler üretmeye devam ediyorum. Şu ana kadar yazdığım fakat yayınlanmamış bir roman, bir öykü, bir tiyatro senaryosu ve bir şiir bulunmaktadır. Tarzımı Cengiz Aytmatov ve Yaşar Kemal’e yakın görüyorum.