Üç Gülün Hikayesi

Üç Gülün Hikayesi

Üç Gülün Hikayesi 

Bundan yıllar önce üç gül yaşarmış bir sarayın bahçesinde.

Güllerden biri beyaz biri mor diğeri de kırmızıymış.

Beyaz gül bahçedeki diğer güller arasında mutlu olmaya çalışmış ömrü boyunca.

Hep kendisinin koparılmasını beklemiş.

Beklemiş kristal bir vazoda sarayın en güzel odasını süslemekmiş tek muradı.

Kendisini de inandırmış buna.

Her sabah yeni bir umutla uyanmış ama ömrü vefa etmemiş muradına ulaşmaya.

Mor gül çok gururluymuş çünkü sahibi ta Çin’den getirmiş onun tohumunu.

O da bunu paye saymış diğer çiçekler arasında.

Eğmemiş başını, eğilmemiş kimse önünde, gururundan ödün vermemiş hiç.

Kırmış tüm kalpleri kibir dolu sözleri ve bakışıyla.

Ta ki padişahın yaramaz çocuğuyla tanışan kadar.

Çocuk koparıvermiş dalından hiç acımadan.

E hayat bu “Elbet eden bulur sonunda”

Anlamış diğer çiçeklere ne kadar kötü davrandığını, onları ne kadar üzdüğünü,

Gözlerinden yaşlar boşalıvermiş o anda

Dayanamamış yüreciği hemen verivermiş canını oracıkta

Arkasında ise sadece kırık kalpler bırakmış yaşadığı ömrün sonunda

Kırmızı gülün ise bir dileği varmış.

Gül dalında güzeldir lakin onun dileği iki gönül arasında köprü olmakmış.

Varsın beni dalımdan koparsınlar.

Bunu da dileğim için yapsınlar diye dua etmiş günlerce

Bir gün bahçeden geçen padişahın küçük kızı belirivermiş başucunda

Usulca, incitmeden koparmış al gülü belinden

Mutluymuş artık kırmızı gül, dileğinin kabul olacağını hissettiğinden

Ama bir yandan da korkmuyor değilmiş mor gülün acı sonunu bildiğinden

Merakla al gül kendisine ne olacağını beklerken

Padişahın güzel kızı “SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNECİĞİM” diyerek

Mis gibi kokan kırmızı gülü takdim etmiş bütün sevgisiyle melek anneciğine

Solacağını bilse de birkaç gün içinde

Kırmızı gülün dileği kabul olmuş sonunda

İki gönül arasında köprü oldu ya artık ondan mutlusu yokmuş.

Sonunda ermiş hayalindeki muradına.

İşte o günden sonra “Gül kokulu melek annem” diye seslenmiş annelerine yavruları

Tıpkı benim canım anneme seslendiğim gibi “GÜL KOKULU MELEK ANNEM,

GÜL KOKULU MELEK ANNEM MELEK ANNEM”

 

Metin ÖZDEMİR

Editör: Nigar KAYA

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazarın Diğer Yazılarını Okudunuz mu?

Virüsler Bizi Kendimize Getirir mi?

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Metin ÖZDEMİR

METİN ÖZDEMİR 1979 yılında Bursa'da doğdum. İstanbul Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği bölümünden 2002'de mezun oldum.Evli ve bir çocuk babasıyım. Eğitime ve kitaplara olan aşkım hiç bitmeyecek. Elimden geldiğince topluma örnek olmayı amaçlıyorum.