SPOR VE EĞİTİM İKİLEMİNDE EBEVEYNLER

SPOR VE EĞİTİM İKİLEMİNDE EBEVEYNLER

Spor ve Eğitim İkileminde Ebeveynler

Merhaba saygıdeğer okurlarım.

Bugün ki yazımda  çocuklarımızın ve gençlerimizin spor ve eğitim, spor ve okul arasında maruz kaldığı ikilemin nedenleri ve sonuçlarını anlatacağım.  Aynı zamanda ebeveynlerimizin bu konuda ki görüş ve davranışlarının çocuklarımız üzerindeki olumlu veya olumsuz etkilerini inceleyeceğim.

Şöyle ki ; malumunuz çocuklarımızın eğitim hayatları devam ederken herhangi bir branşta spor ile uğraşmaktadırlar. Sporun eğitim hayatını olumsuz etkileyebileceği düşüncesi her zaman ebeveynlerin en büyük endişesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

    Öncelikle bu konuyu zaman olarak ele alacak olursak çocuğumuzun spora ayırdığı vakit ders çalışma saatlerinden eksilttiği vakit  değildir. Tam tersine her çocuğun  hakkı olarak düşünmeliyiz.  Bir oyun, vücudundan atması gereken bir enerji, gelişimi ve temel motorik becerilerinin gelişmesi için önemlidir.

Her bireyin yapması gereken egzersizlerin vakti olarak düşünürsek, çocuğumuza uygulayacağımız doğru bir zaman plan çizelgesi ile bu sorunu kolayca ortadan kaldırabiliriz. Böylece çocuğumuzun hem spor hayatını hem de eğitim hayatını sürdürmesine olanak sağlarız. Çocuğumuz bu  ikisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalmadan her ikisinde de başarılı olabileceği şekilde vaktini  dizayn edebiliriz.

 

  Peki çocuğumuz her ikisinde de başarılı olmak zorunda mıdır ? Elbette ki her bireyi, her çocuğu ayrı bir dünya olarak düşünmeliyiz. Hayatında başarılı olduğu alanlar olduğu kadar başarısız olduğu alanlarında olabileceğini öngörmeliyiz. 

Başarılı olduğu alanları ise görmeli, desteklemeli ve hayattaki her eksinin yanına bir artı koyarak denge sağlamayı çocuklarımıza öğretmeliyiz.

       Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de ” sağlam kafa  sağlam vücutta bulunur” sözüyle vurgulamak istediği zihinsel sağlığın yerinde olabilmesi için öncelikle insanın fiziksel yani bedensel sağlığının yerinde olması şartı olmazsa olmazdır. Bedensel ve fiziksel sağlık insanın bütün organ ve uzuvlarının işlevlerini tam ve doğru bir şekilde yerine getirme özelliğidir.

Bu özelliklerden herhangi birisi işlevsel olarak yeterli olmazsa bir gömleğin bir düğmesini yanlış iliklediğinizde diğer düğmeleri de yanlış ilikleyeceğiniz örneğindeki gibi insanın fizyolojik olarak olası bir rahatsızlığı bütün hayati fonksiyonlarını etkiler.  ” Sağlam kafa  sağlam vücutta bulunur ” sözünün tam ve eksizsiz bir tez şeklinde durumu özetlediğini ifade eder.

İnsanda gelişimin, döllenmeden başlayarak yaşamın sonuna dek devam eden bir süreç olduğunu varsayarak sürekli gelişen ve değişen bir varlık olarak insanın varlığını sürdürebilmesi için temel olarak ele aldığımızda hareket olmazsa olmazdır.

     Sağlıklı bir bedene, iyi bir fiziğe ve bunlardan daha da önemlisi zihinsel sağlığın zirve olabilmesi için de insan hayatında spor ve egzersiz olmazsa olmazdır… Mutlaka yapılmalıdır… Alışkanlık haline getirilmelidir.

Diş fırçalamak, banyo yapmak, traş olmak vs. gibi kişinin öz bakımında spor ve egzersizin de mutlaka bir yeri olmalıdır.

    Ebeveynlerimizin çocuklarına küçük yaşta öğrettiği öz bakım alışkanlıklarının yanında mutlaka bir spor ile de ilgilenmesini teşvik etmelidir. Elbette bu konuda çocuğunun yetenekleri doğrultusunda gerekli uzman, antrenör ve öğretmenler ile işbirliği içinde olarak yönlendirmeli ve desteklemelidir.

“Spor ve egzersizin insan sağlığına ve hayatına faydalarını” kısaca ele almak istedim.  Bu konunun, sonraki yazılarımda uzun uzun  ele alacağım bir konu olduğunu siz değerli okuyucularım ile altını çizerek paylaşmak istiyorum.

İnsanın hayatını canlılığını sürdürebilmesi için suya, yemeğe ve hareket etmeye gereksinimi vardır. Aynı derecede spora ve egzersize gereksinimi vardır.

Yazımın sonuna gelirken konu başlığının dağılmaması için yazarken kalemimi birçok yerde zor tuttuğum ve bir sonra ki yazımın başlığı olacak olan bir konuyu açmak istiyorum.

 Çocuklarımız bizim geleceğimizdir…Her anne-babanın evladının Allah’ın razı olacağı bir kul olmasını…  Ailesine hayırlı bir evlat olmasını… Vatanına hayırlı bir birey olmasını istediği bir gerçektir. 

Bunların yanı sıra evlatlarının gelişimsel sürecini , geleceğini, ekonomik özgürlüğünü ve kültürümüzdeki deyimiyle mürüvvetlerini görmekten başka şüphesiz hayatlarında daha fazlasını istedikleri bir şeyin olmadığı görüşündeyim .

Peki sorum şu:  Aileler bunca emeği çekerken hayatlarını evlatlarına adamışken her kesimden ve her meslek grubundan olan ailelerimizin çocukları nasıl oluyor da kötü alışkanlıklar bataklığına saplanabiliyor?  Nasıl kendisine, ailesine ve topluma zarar veren bireyler haline gelebiliyor?

Peki hatayı nerede yapıyoruz ?

Acaba evlatlarımızdan çok şey mi istiyor ve bekliyoruz ? Veya kendimizden onlara çok şey mi veriyoruz ?Ya da  vermiyoruz ?

Son olarak hatayı nerede durdurabilir bunun önüne nasıl geçebiliriz ?

Siz değerli okurlarıma sevgilerim ile…

Bir sonra ki yazımda görüşmek dileğiyle…

Benzer çalışmalar:

Sporun Hayatımızdaki Önemi

Spor ve Sağlık: Aktif Bir Yaşam İçin Anahtar

 

Editör: Mesude Bozkurt

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bahadır Talip TOY

F.Ü Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği (mezun) ↪Milli Sporcu ( GÜREŞ ) ↪Halk Eğitim Güreş Antrenörlüğü ↪Anadolu üniversitesi Özel Eğitim ve spor ↪Anadolu üniversitesi Otizm ve egzersiz ↪ Gsb Kamp Lideri ↪Bağımlılık danışmanı ( Terapisyen )