SOLAN GÜNLER
- Yazar: Tutku BATMAZ
- 18 Mayıs 2024
- 49 kez okundu
SOLAN GÜNLER
“Bir genç, bir ihtiyara, yaşlı olmasından dolayı ikramda bulunursa; yaşlandığı zaman kendisine ikramda bulunacak bir kimseyi, kendisine hazırlar. (HZ. Muhammed (sav)
Durdum ve etrafa şöyle bir bakındım. Değerlerimizi ve kültürlerimizi zamanla yitirdiğimiz bu çağda buna sebep olan en büyük etkenlerden birinin de yaşlılarımıza, atalarımıza, ecdatlarımıza değer vermeyişimizin olduğunu gördüm.
“Anneanne sen sus karışma, dede sen ne anlarsın ki, hayır nine sen bilmezsin” gibi cümleler zamanı gençliğimizden sıkça duyduğumuz cümlelerdir. Bunun yanı sıra tabii az da olsa büyüklerine danışıp onların fikirlerini önemseyenler de vardır.
Farkında değiliz ki onlar bizim tarihimiz, kültürümüz, değerlerimiz geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez eskiye dönüp bakıldığında hani bazen dedelerimiz, ninelerimiz anlatır. Eskiden şöyle olurdu, böyle olurdu, bolluk vardı, bereket vardı, kadir, kıymet bilmek vardı. Çünkü insanlar birbirinin kıymetini biliyordu. Saygı duyuyordu, büyüklerini seviyor sayıyordu.
Şimdi ise kimse kimseye tahammül etmiyor. Hoşgörü ve nezaket azaldı. Ailesinin, büyüklerinin görüşünü ve ne düşündüğünü önemseyen kimse yok. Aslında onlar her zaman bizi sevdikleri ve iyiliğimizi düşündükleri için öğüt veriyorlar, yaşları ve yaşanmışlıkları çok olduğu için bizden daha çok şey yaşamış ve tecrübe edinmişlerdir. Bu nedenle onların öğütlemiş oldukları şeyleri dikkate almalıyız.
Bayramlarda, özel günlerde kapılarını çalmaz ellerini öpmez olduk. Oysaki onlar bizi, özellikle de o günler de o kadar çok arıyorlar ki, bizlerle mutlu oluyorlar.
Arada bir telefon açıp hallerini hatırlarını sormamız bile onları ne kadar mutlu ediyor tahmin bile edemezsiniz. Eskiye dönüp baktığımızda padişahlar, beyler, hanlar hepsi de bir büyüğüne danışırmış akıl alırmış istişare edermiş.
Koskoca devleti yönetenler bile onların görüşlerine, fikirlerine çok kıymet vermiş ve saymışlardır. Bizler de gün gelecek ve yaşlanacağız belki de bakıma muhtaç kalacağız. Kimse kimseye muhtaç olmasın ama insanlar neler yaparsa yapsın tüm yaptıklarının karşılığını elbet alır. O yaptığın iyilik de kötülük de orada kalmaz, gün gelir dönüp dolaşıp tekrardan sahibine ulaşır.
Bu nedenle unutmayalım ki bizler de bir gün yaşlı olacağız o nedenle yaşlanınca sana nasıl davranılmasını istiyorsan sen de etrafındaki yaşlı insanlara o şekilde muamele et.
Solup gitmiş gülü kimse alıp koklamaz belki ancak gençliğini evlatları için soldurmuş, kıymetli güllerimizin kıymetini bilip tecrübeleri, yaşanmışlıkları ve bilgi birikimlerinden faydalanalım diye düşünüyorum.
Günleri, ömürleri solup gitse de hala insanlık için yeni kapılar açacak özellikleri silinmez, silinmeyecek… Yaşadık, gördük, öğrendik, öğrettik, öldük, gömüldük. Hayat işte bu kadar…
Tutku BATMAZ
Genel Yayın Yönetmeni : Elif Ünal YILDIZ.
Editör: Hakan DİNÇAY
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
https://fisildayankalemler.org/husnu-talil/
Gerçekten güzel bir noktaya değinmişsiniz. Ancak bazen düşündüğümüzde insanlar yaşlandıkça çocuklaşır ve bununda karşı tarafa verdiği izlenim aslında bir nevi çocuğa karşı cevap vermek gibidir. Ben de bu konuda bazen hata ederim, anneme veya büyüklerime bazen verdiği çocukça cevaba sert tepki verebilirim. Ancak daha sonrasında çok pişman olurum. Malesefki insan fıtratı böyle. Önemli olan hem çocuklara anlayış göstermek hemde yaşlılara...