KURBANIN TARİHİ NEREDEN GELİYOR
- Yazar: Murat Çatal
- 12 Haziran 2024
- 74 kez okundu
KURBANIN TARİHİ NEREDEN GELİYOR
Kurban geleneğinin tarihi, insanlık tarihinin derinliklerine kadar uzanır ve belirli bir başlangıç noktasını tespit etmek neredeyse imkansızdır. Bu ritüel, Paleolitik Çağ’a kadar geri gider ve o dönemde insanlar, doğada meydana gelen iyi veya kötü olayların tanrılar tarafından yönetildiğine inanırlardı.
Bu inanç, bir yaratıcının varlığını kabul etme ve doğanın güçlerini memnun etme çabalarıyla birleşerek kurban ritüelinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. İnsanlar, tanrıların gazabından korunmak, cezalardan sakınmak ve ilahi varlıklara hoş görünmek amacıyla, onlara sunulan hediyeler ve kefaretlerle bu adeti yerine getirmişlerdir. Bu gelenek, zamanla farklı kültürlerde çeşitli şekillerde devam etmiş ve her toplumda kendi özgün anlamını kazanmıştır.
Tanrılara iyi niyetlerini göstermenin en etkili yollarından biri dua etmektir. Ancak arkaik toplumlarda, tek başına dua ritüeline nadiren rastlanır. Dolayısıyla, tanrıları etkilemenin en güçlü yolunun dua ile birlikte kurban ritüeli olduğu anlaşılır. Bu sebeple eski insanlar, tanrılara hizmet etmek için bir efendi-köle ilişkisi kurmuşlar ve tanrıları beslemek, doyurmak ve mutlu etmek adına her şeyi bir görev olarak benimsemişlerdir.
Doğaya can veren suyun ve insanlara hayat veren kanın benzer nitelikte sıvılar olduğunu düşündüğümüzde, kanlı kurban ritüellerinin bir tür karşılıklı alışveriş veya ölüm ve doğum döngüsü olarak görülebileceği ortaya çıkar. Tanrı ve tanrıçaların lütfu olarak kabul edilen bu kanın sunulduğu kurbanlar, bir ölüm ve yaşam döngüsünün parçası olarak değerlendirilir.
Animist toplumlar, doğanın bir parçası olarak kabul ettikleri hayvanları kutsal saymış ve zarar vermekten kaçınmışlardır. Onlara yemekler ve meyveler sunarak şükranlarını ifade etmişlerdir. Bu toplumlarda, ihtiyaç avına ritüel eşliğinde çıkılırken, gereksiz yere hayvan avına karşı çok dikkatli davranılmıştır. Ancak zamanla, ihtiyaç avının yanlış anlamalar sonucunda kurban ritüeline dönüştüğü gözlemlenmiştir.
Spinoza’nın iddiasına göre, ilk peygamberler kurban ritüellerini tanrıların yasalarını yerine getirmek için değil, çocukluklarından beri yaşadıkları coğrafyanın geleneklerini uygulamak amacıyla gerçekleştirmişlerdir. Bu bağlamda, hayvan kurbanlarının ruhlarına kefaret bedeli olarak, bu hayvanların tekrar dünyaya geri dönüp yeniden kurban edileceği inancı ortaya çıkmıştır.
Avlanan avcıların avlarının geri dönmemesi ve bunun sonucunda açlık çekme tehlikesiyle karşılaşmaları, öldürmenin ve yemenin yaşamın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu anlamalarına yol açmıştır. Bu farkındalık, tanrılara kurban sunma ritüellerinin doğmasına neden olmuştur. Zamanla bu düşünce, avlanma ve kurban ritüellerinin sosyolojik bir yapıya dönüşmesini sağlamıştır.
Bu ritüellerin gelişim sürecini anlamak, insan topluluklarının dini ve sosyal yapılarının nasıl evrildiğini de gözler önüne serer. Kurban ritüelleri, sadece dini bir pratik olmanın ötesine geçerek, toplulukların bir arada kalma ve hayatta kalma stratejilerinin bir parçası haline gelmiştir.
Bu ritüeller, toplumsal normlar ve değerlerin şekillenmesinde kritik bir rol oynamış, bireylerin ve toplulukların tanrılarla olan ilişkilerini yapılandırmıştır. Sonuç olarak, kurban ritüelleri hem dini hem de sosyal boyutlarıyla insanlık tarihinin önemli bir parçası olarak varlığını sürdürmüştür.
Geniş bilgi için Tanrıların Gizemi adlı kitabımı inceleyebilirsiniz.
Murat Çatal
Kaynakça:
Spinoza, B. (2016). Teolojik Politik İnceleme. (C. B. Akal, & R. Ergün., Çev.; 4. baskı). Dost Kitabevi
Altunay, E. (2015). Paganizm 1 kadim bilgeliğe Giriş. (6. Baskı). Hermes Yayınları
Sharpe, J. E. (2000). Dinler tarihinde 50 anahtar kavram. (A. Güç, Çev.). Arasta Yayınları
Eyüpoğlu, Z. İ. (2007). Tanrı yaratan toprak Anadolu. Derin Yayınları
Editör: Murat Çatal
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız
Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?
GENİŞ BİLGİLER İLE TANRILARIN GİZEMİ ADLI KİTABIMA BAKABİLİRSİNİZ.
[…] KURBANIN TARİHİ NEREDEN GELİYOR […]
Kurban kesmeyi doğru bulmuyorum hocam 😔
Teşekkür ederim Zeynep
Kalemine yüreğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş