TAKIN KEMERLERİ MANİFESTLİYORUZ!
- Yazar: Tuğçe Coşar
- 1 Ekim 2024
- 83 kez okundu
TAKIN KEMERLERİ MANİFESTLİYORUZ!
Her şey, ‘kutsal’ Secret kitabı ile başladı. Aslında 20.yy başlarında pozitivizm akımı kapımızı bir ufak tıklatmıştı fakat global olarak 2 büyük savaşa topyekûn katıldığımızdan (1.ve 2. Dünya savaşları ) ve de insanlık olarak hâlâ bazı temel haklarımızın peşinden koşmamız icap ederken kimseler, olumlu düşünmeleri, iptalleri pek hayatına uyarlayamadı hâliyle.
Ah işte düşünsenize, Almanya kaybedilen büyük topraklarının intikamı peşine düşmüyor; çünkü karmaya inanıyor, ödenen savaş tazminatlarıyla olumlama ile başa çıkıyor ve böylece de 2. Dünya Savaşı başlamıyordu belki de.
1.Dünya savaşı için aynı şakacı hayal gücümü kullanamayacağım; zira Çanakkale Boğazını kimse çekim yasası ile geçemezdi kardeşim! Neyse siz okurken fonda Anafartalar Marşını dinleyebilirsiniz. Ve büyük gün… Kasım 2006’da The Secret giriyor hayatımıza.
Kitap özetle diyor ki; ey Homosapien, ne düşünürsen hayatına onu çekersin! Bu kitapla birlikte dalga dalga tüm dünyada kuvvetlenmeye başlıyor. Kişisel gelişimciler, metafizikçiler, yaşam koçları, spiritüel danışmanlar, bu dip dalganın yayılmasında canla başla çalıştılar diyebiliriz.
Buraya kadar yazdıklarım hiciv gibi görünmüş olabilir. Efendim sümme haşa! Niyetim hiç o değil! Hatta şimdi destekleyici argümanlarla geliyorum sizlere…
-Bir şeyi kırk kere söylersen olurmuş, aman!
-İyi düşün, iyi olsun kızım!
-İçinde kin nefret tutma, sen bırak Allah sorar!
– Ne edersen elinle, o gelir seninle!
Böyle cilt cilt olumlama, karma manifest cümleleri çıkarırız hepimiz heybemizden ananemize ve babaannemize ait! Bizim yabancısı olduğumuz bir mevzu değil derim ben.
Gece yatarken uykun gelmezse, güzel hayaller kur, demiştir anneniz; kimimiz ilerde yapmak istediği, kimimiz mutlu ailesini, kimimiz şarkıcı olup konser verdiğini düşleyip uyumadık mı? Yani ben sonsuz inanıyorum aslında olumlu düşünmenin, hayal etmenin güzellikleri hayatımıza çekeceğine, pek tabi ki çabalamakla birlikte! Fakat popüler kültürün etkisi ile yepyeni bir ada keşfettiğimizi sanmayalım diyorum.
Yoksa tabi ki Ekim bütün güzellikleri ile gelsin, her yeni gün bolluk bereket enerjisi ile başlasın, yeni yıl bize şans getirsin. Güzel dilekler ve olumlamalar, hayatımızın parçası değil, bütünü olsun; bundan kime ne zarar gelebilir ki? Sadece hayalperest bir alfa kuşağı oluşturmayalım, benim derdim.
Biz, sevgili Konfüçyüs’ün da dediği gibi; ‘İnanmak, başarmanın yarısıdır’ mottosu ile büyüdük, doğal olarak diğer yarısı da emek vermekti, çalışmak, çabalamaktı. Derdim; şimdilerde ‘777’ ‘oldu oldu oldu’ nidaları atarken altını da dolduralım.
Sizi her şeyiyle kopyalamaya hazır çocuklarınız; annem olacağına inanırsan, mutlaka olur demişti, hani neden olmadı? Hayal kırıklığından düşmeden aşağılara, gerçekliğe doğru, sen çabala ve inan tamlamasını birlikte yerleştirelim oldu oldu’ların arkasına.
Biz gerçekçi bir kuşaktık; bizden sonraki z kuşağı ise çok inandı her şeyi yapabilen süper kahraman anne babaların varlığına. Paramız yok, alamayızı duyurmak istemedik onlara, biz çok duyduğumuzdan, şimdi yetişkinliği hazmedememekteler. Gelin alfaya hem olumlu, hem pozitif hem de gerçekçi olalım biz…
Editör: Mehmet YILDIZ
Redaktör: Hakan DİNÇAY
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Yazımı tekrar okumak isterseniz;
https://fisildayankalemler.org/?p=14903&preview=true
Bana ulaşmak isterseniz;
https://www.instagram.com/tugcecosar_?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igsh=ZDNlZDc0MzIxNw==