Hayat
- Yazar: Mustafa AĞCAN
- 21 Mart 2024
- 96 kez okundu
Hayat
Zifiri bir karanlıkta, burnunun ucunu dahi göremediğin bir yolda, bir kör misali el yordamlarıyla ilerlemektir.
Attığın adımın sonuçlarını, önceden kestiremediğin, adımların her defasında aynı mesafede olsa dahi, ayağına batan dikenlerin hep farklı kalınlıkta olduğu acı yumağıdır.
Anlar geçer, yıllara dönüşür; ayağına batan dikenlerin sayısı yaşadığın dakikalardan daha fazla hale gelir. Durmak istersin, batan dikenlerin acısı katlanılmaz hale gelir. Çaresizce, yürümeye devam edersin.
Şartlanmışlığın hat safhaya çıkmıştır artık. Bir adım, binlerce diken, diğer bir adım, diğer binlerce diken. Bir an gelir, çok uzaklarda yansıyan, cılız bir ışık görürsün. İçinde bulunduğun durumun vehameti, o ışığı kurtarıcı gibi görmene sebep olur.
Acılarını hiçe sayarak, adımlarına verdiğin hızla yürümeye devam edersin. Kopmaktan farksız olan adımların seni ileri taşıdıkça, ışığın da uzaklaştığını görürsün. Hayal gördüğünü düşünüp uzaklaşan ışığın, sana yaklaşan bir güneş olduğunu sanarsın.
Gerçeğin boşlukta yankılanan tokatını yediğinde, geri dönmek istersin ama beyhudedir. Adımların yavaş yavaş hızını kaybederler. Durursun, batan dikenlerin bile hükmü kalmamıştır. Geri dönmek istersin. İsteğin sadece kalbinle beynin arasında çalkalanıp durur.
Ucu bucağı görünmeyen, yıldızların bile aydınlatamadığı, sonbaharın ürpertici soğuğuna ev sahipliği yapan bir köprüdesindir artık. Kulağında uğuldayan rüzgârın sesi tek arkadaşındır, pişmanlık ise sana uzaktan gülen bir düşman…
Mustafa AĞCAN
Editör:Nigar KAYA
Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
https://fisildayankalemler.org/hasret/
Muhteşemsiniz hocam ❤️ Hayat ışığınız hiç sönmesin...