Çocuklar Adına

Çocuklar Adına

     Bugün içimdeki çocukla konuşmak istedim. Büyüklerinden kendini bildi bileli neler bekledi nelere kavuştu, nelerden vazgeçti neleri sildi hayatından, neler özlemi olarak kaldı ?
     Ne dersiniz içimdeki kız çocuğunun iç denizinde gezinelim mi?
     Annem anlatırdı. Ben yaşayan ilk çocuğu ,doğan dördüncü çocuğuyum. Çok istemiş çocuğunun olmasını. İlk üçü ölünce; sadece eve çocuklarının giydireceğim diye getirdiği kıyafetleri ile eve dönmek pek ağır gelmiş. Bir de babamın illa erkek istiyorum diye tutturması pek bir ağırına gitmiş. Kadın olmak zor zanaatmış o dönemde sanırım biraz daha. Düşünsenize sizden erkek evlat bekleniyor sanki kadınların kromozomları ayarlıyor her şeyi .Yaratıcı dilemeden siz dileseniz bile olmuyor. Hiç bir inanca sahip değilseniz bile bu gün bilim ispatladı erkekten gelen hücreler ya da spermler, adına ne derseniz, onlar cinsiyeti belirliyor. Sonra evlat bu ne fark eder erkek ya da kız sağlıklı ve akıllı olsun yeter, demeli insan .Diyebilmeli. Sanırım babam kas hastalığından dolayı tekerlekli sandalyeye mahkum olan ergenlik çağında ya da daha küçük çocukları görse böyle düşünmezdi. “Neden böyle bir talepte bulundun? Sen bir öğretmendin?” dediğimde “cahillik kızım “demişti.

   Niye böyle bir giriş yaptım; çocuklar normal şartlarda isteyerek dünyaya getirdiğimiz insan yavruları. Gerek Hz. peygamber gerekse Kemal Atatürk çocuklara çok önem vermişlerdir. Mesela; Hz. peygamber(ASA) çocuklarla sohbet ederken göz temasına çok dikkat eder ,torunlarına da çok vakit ayırırmış. Çocuklara verilecek en büyük mirasın anne ve babanın birbirini sevmesini gösterir. Devletimizin kurucusu değerli büyüğümüz çocukların geleceğimizin teminatı olduğunu ve onlara her defasında çok önem verdiğini sergileyen davranışlar sergilemiş bir çok çocuğun okumasına sebep olmuş, bazı çocukların manevi babası olmuştur.

  Bizlere gelince; o nur topu gibi  kucağımıza aldığımız çocukları, ister aşkımızın ürünü ister ,Yaratıcının bize hediyesi ve emaneti ister ,evliliğimizin meyvesi ister ,neslimizin yürümesi için bir vesilemiz ister, ülkenin ve bizim geleceğimiz diye  düşünsek bile; aslında bana göre hepsini kapsar. Artı olarak da en güzeli bir insanın dünyaya gelişine vesile olursunuz ve de bir insan yetiştirip hayata katılmasına aracısınızdır. Şunu bilin ki; ne ekerseniz onu biçersiniz. Onlar sizin malınız değil ,yavrunuzdur. Onları kendi çağlarına göre yetiştirmekle yükümlü olduğumuzu Hz .Ömer /adaletin timsali/ söyler.

   Bugüne kadar gördüğüm şu herkes çocuğunu çok bilinçli dünyaya getirmiyor ,bir ülkü bir amaç için büyütmeyenler olduğu gibi istismara uğrayan, hırpalanan, ağır işlerde çalıştırılan ve sömürülen, kötü işlere yönlendirilen çocuk sayısı oldukça kabarık. Sigara ve alkol ve de uyuşturucu konusunda ciddi endişelerim var. Küçük yaşlarda kullanım çok fazla .

Çocuk bir hamurdur ona sizler şekil verir ve onun hayatını ya cennet bahçelerinden bir bahçe yapar ya da cehennem çukurlarından bir çukura çevirirsiniz. Zorda kaldığınızda mutlaka yardım alın. Çünkü eskiden iyi ve zengin  ailelerde kızların dadıları ,erkek çocukların lalaları varmış. Çocuk yalnız bırakılmamalı özellikle ergen çağında ama ilk üç yaş da mutlaka annesi ile geçirmeli derim. Tecrübe ile sabit.

   Çocuk büyütmek sorumluluktur sadece dünyaya gelmesine aracı olmak yetmez, o yüzden ülkemde bu konuda köklü bir değişikliğe gidilmesinden yanayım ve bu konuda da yakında bir proje geliştirmek istiyorum .İçeriği şimdilik bana kalsın . Bu konu önemli .
   Akıl ve beden sağlığı yerinde iyi beslenmiş iyi yetiştirilmiş ülkesini ve milletini seven gençlere sahip olmak bir hazineye sahip olmaktır. Bu yüzden hepimiz elimizden geleni yapmak zorundayız, vesselam.

                                                                                                                                                               Kuzeyin Kızı



























+

Yorumlar (3)

  1. Merve
    • 12/10/2023

    İçten bir yazı olmus dilerim kaleminiz hep konuşsun

  2. Bircan
    • 12/10/2023

    Çocuk donmamış beton gibidir üzerine ne düşse iz yapar derler dilerim üzerlerine onlara iyi katkılar yapacak şeyler düşer . Kaleminize yüreğinize sağlık.

  3. Sevcan
    • 7/10/2023

    Samimi bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Semiray Sezgin

Samsun Doğum Hastanesi'nde özlemle beklenen bir bebek olarak dünyaya gelmişim. Tarih 5/10/1960 .Neden böyle derseniz benden önce doğup yaşamayan karındaşlarım arkasından özel dua ve kurbanlar keserek bana kavuştuklarını ifade eder ailem...