TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN DEVLET KURUMLARI İÇİNDEKİ ETKİLERİ

TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN DEVLET KURUMLARI İÇİNDEKİ ETKİLERİ

Devlet, bir milletin ortak gücü olarak vatandaşına hizmet etmek için vardır. Ulus devletlerin inşasından sonra devletin organlarını düzenleyen anayasalar, devletin varlık amacının ‘vatandaşa hizmet’ teşekkülünden oluştuğunu açıklar.

Son zamanlarda bunu görmemekteyiz. Devlet kurumları ( hastane, okul ,fabrikalar, bakanlıklar vs.) ve bir kamu binasında gelişen organizasyon biçimi itibariyle devlet şeklini yansıtır. Orada çalışan memurların en astından, en üstüne kadar resmi olmaları, işini ciddiyetle yapmaları ve vatandaşına karşı şeffaf , güvenilir ve alçak gönüllü olmaları devlet yapısının nihai amacını taşır.

Bugün özellikle hastanede gördüğüm manzarada, insanların tepkisini, eleştirilerini dinlemekle yetinmeyip bizzat incelemelerde bulundum. 
Buraların yönetimi ve yetkilileri vatandaşı daha kapıdayken “Hoş geldiniz efendim, bir emriniz, bir isteğiniz arzunuz var mı? Geçmiş olsun efendim’ diyeceğine, asık suratlarıyla adeta vatandaşı aşağılayarak’ mecbur olmazsam sana hiçbir şey yapmam ne halin varsa gör” bakışları ve söylemleriyle ülkenin ve bu nevi hizmetlerin gerçek sahibini bile unutuyor.

Asıl efendisinin halk olduğunu, vatandaşın kendisinden üstün olduğunu, vatandaşın hizmetkârı olduğunu unutuyor.
Bir hastanede, bırakın başhekime ulaşmayı, başhekimi görmek bile mümkün değildir. Doktorlar ve hastane personellerinin tamamı vatandaşa yardımcı olacağına, yardıma muhtaç biri bir köşede beklerken onun işini hemencecik göreceğine, adeta eziyet çektire çektire vatandaşın kendi işini kendi görmesine sebep oluyorlar.

Özel hastanelere maddi imkanlardan dolayı her vatandaş gidemediği için devlet hastanelerine yani asıl yuvasına gidiyor ancak özel hastanelere ilginin daha çok olduğu söyleniyor.

Gelişmiş ülkelerde burada özel hastane diye tabir ettiğimiz kurum, oranın en kötü hastanesi olduğunu söylemek mümkündür.

Vatandaş ise bu olumsuz yapının normalleştiğini düşünerek hatta bir kurumda kendisine yardımcı olan birine hediye verdiğini, çokça teşekkür ettiğini görüyoruz. Yaşanan bu olumsuz tablonun sebebi ise yine toplumsal yozlaşma döngüsüdür. Bir toplumda yozlaşma başlarsa (daha önceki yazılarımızda belirtmeye çalıştık) bu durum tüm yurdun özel ve tüzel kişileri arasında dolaşır.

Yukarıdan beri izah ettiğimiz, devlet kurumlarında barınan hizmet çöküntüsünün bir an önce giderilmesi, kurumların vatandaşların işlerini çok hızlı bir şekilde gören hizmet araçları haline getirilmesi ve bu şekilde devlet-halk arasındaki gerek duygusal, gerek rasyonel bağların güçlendirilmesi dileğiyle…

Editör: Beren KAYA

Yorumlar (3)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 13/02/2024

    Balık baştan kokar yazarım Bir şeyi düzeltmek istiyorsak köküne, kökenine inmek zorundayız, bu da ancak her bireyin eşit şartlarda bilimsel ve etik eğitim almasıyla mümkündür. Daha fazla irdelenmesi karşılıklı çözüm bulunması gereken bir konu, halkın milletin efendisi olduğunu hatırlamak, tüm sistemi buna göre inşa etmek gerekir

  2. Yıldız Tek Gamlı
    • 13/02/2024

    Balık baştan kokar yazarım Bir şeyi düzeltmek istiyorsak köküne, kökenine inmek zorundayız, bu da ancak her bireyin eşit şartlarda bilimsel ve etik eğitim almasıyla mümkündür. Daha fazla irdelenmesi karşılıklı çözüm bulunması gereken bir konu, halkın milletin efendisi olduğunu hatırlamak, tüm sistemi buna göre inşa etmek gerekir

  3. Nigar KAYA
    • 12/02/2024

    Bir sağlıkçı olarak okudum yazınızı. Oldukça geniş kapsamlı anlatılması araştırılması gereken bir konu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hebun Yağmur

İsmim Hebun Yağmur. 22 yaşındayım Ankara'da doğdum, Diyarbakır'da büyüdüm. Dicle Üniversitesi siyaset bilimi ve kamu yönetimi, (2.sınıf) Ankara Üniversitesi bilgi yönetimi (1.sınıf) okumaktayım. Çocukluğumdan beri kitap aşkıyla yaşamaktayım. Yaşamımı şekillendiren olgudur kitap...