YA BİZDEN SONRA?

YA BİZDEN SONRA?

YA BİZDEN SONRA?

(Bütün Engelli Çocuk Ailelerinden İnsanlığa Mektup)

Henüz yeni bir  haber duyuldu; bir anne önce engelli oğlunun canına kıyıp, sonra da kendisi intihar etti. Başlık bu. Okuduğunuzda kanınız dondu değil mi? Bir anne bunu nasıl yapar sorusu belirdi kafanızda. Haber gerçek değildir diye içinizden geçirdiniz.

O haber, sonuna kadar çıplak bir gerçeği gösteriyordu bize, o annenin yıllardır kendi gerçeği ile sadece yalnız başına mücadele ettiğini gösteriyordu. Yıllarca ne psikolojik, ne sosyolojik, ne manevî hiç bir destek alamadığını, kendi dünyasına kapatıldığını ve oradan çıkmak istediğinde ise yüzüne yüzüne haykırılan ayrıştırılma , dışlanma, yalnız bırakılma, toplumda görülmeme durumunu; maddi, manevi çaresizliklerini gösteriyordu. Bütün bu duygu ve yorgunluk birikimi, o anneyi bunu yapmaktan başka çaresinin olmadığına inandırmıştı. Haberde kimse suçlanmadı sebep neydi biliyor musunuz ? Yıllar boyunca kimsenin, elini taşın altına koymamasıydı. İnsanlar yıllardır kendi problemleri ile savaşırken, o aileleri ve çocuklarını kendi kaderlerine terk eden vicdanlara sadece soruyorum; neyi eksik yaptınız, neyi hiç yapmadınız, neyi görmezden geldiniz, neleri esirgediniz, hangi durumda yanlarında oldunuz, hangi durumlarda hiç yanlarında olmadınız? Siz bu insanları kendi evladının canına kıyacak kadar, acıya nasıl mahkum ettiniz?

Biz size söyleyelim nasıl olduğunu; kendinizi eğitmediniz, çocuklarınızı eğitmediniz, toplumu bilinçlendirmediniz, eğitimi sadece göstermelik yaptınız, özel gereksinimli çocukların eğitim hayatını insani standartlara getirmediniz. Aileler kendilerini asla güvende hissetmediler, “Çocuğumu gözüm kapalı emanet edebileceğim şurası var.” diyemediler.

Aileleri her gün aynı soruyla baş başa bırakan, bu kokmuş düzene ses çıkarmayan, ucu onlara dokunmuyor diye engellilerin sorunlarını dile getirmeyen herkes, hiç kuşkusuz bu haberin failidir. Bir anneye, “Evladım benden sonraya kalırsa ne olur?” sorusunu her an düşündüren durumdur, özel gereksinimli bir çocuk büyütmek. Bu acı gerçek her gün beynine iğneler batırırken; sağlığı izin verdiği ölçüde, yaşı buna müsaade edene kadar, toplumda hâlâ destek bulduğunu düşündüğü ölçüde, umudu tükenene kadar, yakın çevresinden biraz olsun manevi destek bulduğu kadar, eğitimden umudunu kesene kadar hep mücadele ve kaosla geçiyor bu ailelerin zamanı. Bir anne; “Artık evladım benden sonraya kalmamalı.” raddesine geldiyse, acılar içinde yıllarca nasıl yaşadığını düşünün ve ayaklanın artık!

Hep okuduğunuz ama üstüne hiç düşünmediğiniz o cümleyi buraya bırakıyorum: “Bir annenin en büyük korkusu evladının ölmesiymiş, engelli çocuğu olan annelerin en büyük korkusu ise kendilerinin evlatlarından önce ölmesi!”

Ülkemde artık, yaşları kaç olursa olsun, hiçbir özel gereksinimli çocuğun ve annesinin, bu kadar tükenmişliğe maruz bırakılmadığı günlere uyanmak istiyorum. 

Elif AY

Editör: Seda Özlem BAŞPINAR

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ

Yazarın Başka Yazılarını Görmek İçin Tıklayınız.

 

Yorumlar (1)

    • 5/06/2024

    Haberi okuduğumda yazdığın gibi inanmak istemedim, medyada bir kaç gereksiz insanın(!) suçladığı anneyi suçlamak şöyle dursun, neden bu kadar yalnızdı, neden hiç bir destek alamadı ve dünyada kimseye bırakmak istemediği yavrusuyla canına neden kıydı??? Kalbim paramparça ve şu an katil kim😭😭😭

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elif AY

1991 İstanbul Üsküdar doğumluyum , İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmetler mezunuyum, evliyim biri özel gereksinimli iki oğlum var , uzun süredir özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin yaşadıklarını yazıyorum. Makale ve köşe yazarlığı yapıyorum.