Günümüz Arkadaşlıkları
- Yazar: Mehmet Salih BOLAT
- 18 Nisan 2024
- 118 kez okundu
Günümüz Arkadaşlıkları
Günümüzde gerçekten arkadaşlıklar mı bozuldu yoksa içimizde ki sevgi merhamet duygusu mu kayboldu ya da menfaatlerimiz herşeyin önüne mi geçti?
Arkadaşlık dediğimiz mertebe arkadaşımızın başarısıyla sevinip onun başarısına sevinmek, mutluluğunda mutlu olmak ve üzüntüsünde üzülmek değil miydi?
Peki gerçekten biz arkadaşlarımızın başarısında seviniyor muyuz bunu sorgulamak lazım aslında. Başarılı olan arkadaşımız olduğunda motivasyonunu düşürüyor muyuz diye sorgularken bulmalıyız kendimizi ve başarılı gördüğümüz arkadaşımız olduğunda onun başarısı bize ilham vermeli.
Benim düşünceme göre çağımıza değilde çevremizdekilerin, sevdiklerimizin başarılarına ayak uydurmalıyız.
Sadece başarı odaklıda olmadan, menfaatlerimizden uzak sevdiklerimizle, arkadaşlarımızla beraber güzel vakitler geçirerek mutluluğumuzu, sevgimizi, şefkatimizi paylaşarak git gide kötü hal alan dünyamızı güzelleştirmeli, tüm olumsuzluklara karşı hep beraber dik durmalıyız.
Arkadaşlığımızı menfaat, çıkar uğruna kurmayıp kendimize yapılmasını istemediğimiz davranışları yapmadan, candan kandan bağlanarak, birlikte tüm olumsuzluklara karşı güçlü ve dik durmalıyız.
Yazıma son verirken, menfaatlerine düşkün olmayan her zaman yanımda olan bu hayatta ki destekçim olan arkadaşlarıma yazmış olduğum “Güzel Kalpli Güzel Arkadaşım ” adlı yazımı da sizlerle paylaşmak isterim.
Güzel kalpli güzel arkadaşım;
Sen bu dünyanın verdiği bir veli nimet,
Hayatın bana altın tepside sunduğu en güzel ikram,
Hayatımda duyduğum en büyük gurur kaynağım,
Yarınlara emin adımlarla ilerlememde ki duygusal en büyük motivasyonum,
Çıktığım her yolda destekçim en güzel yol arkadaşım,
Yorulduğum anda enerjisi ile bitmiş enerjimi yerine getirenim,
Her şeyin en iyisini hak eden varlığıyla hayatımı güzelleştirenim,
Güzel kalpli güzel arkadaşım.
Mehmet Salih BOLAT
Editör: Sonay BİLGİ ARABACI
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Bir Önceki Yazıma Göz Atmak İster misiniz?
Çocukların yarış atı gibi yetiştirildiği eğitim sistemini düşününce çocuklar arkadaşlarını değil rakiplerini eziyorlar ve arkadaşlık için yakınırken sevgiden, merhametten, paylaşmaktan, yardımdan uzak bu çocukları biz yetiştiriyoruz. Suçlu kim?