GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİLGİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİLGİ
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SİLGİ

Merhaba! Umarım keyfiniz ve hayatınız yolundadır. Benim bu aralar çetrefilli.Hayatta herkes hata yapabilir ve herkesin silmek istedikleri birşeyleri vardır. Aynen kağıda yazığımız yanlışı silgilerle sildiğimiz gibi. Benimde var; iyi anılar dahil, yanlış kişiyle yaşanınca haliyle. Bunun illa gönül meselesi olmasına gerek yok, bir arkadaşla da olabilir.

Bunun için güzel bir araç bulmuşlar fakat anıları yok edemiyor. Kafayı vurmak gerekiyor bir yerlere resetlemek için. Herkesin bir çok kez okul yıllarında kaybettiği ben başta olmak üzere hatta. Aklınıza gelmiştir. O buluş; silgi.

Bizim kırtasiyeci zamanında benim sayemde edinmiştir, şimdiki mal varlığını. Her gün giderdim, silgi almaya. En son çözümü o zamanlar liseye giden teyzem buldu. Şu büyük cep büyüklüğünde ki silgiden aldı. Sağ olsun ilk okul yıllarıydı tek sorun silgide kendi adı yazıyordu “Nagihan”. Niye öyle bir şey yaptı bilmiyorum. İnanın bir dönem kullandım onu deforme olunca mecbur değiştim.  🙂

Ama ben bu silgi denen buluştan hiç memnu değildim, çünkü kim bana ders çalıştırsa şu meşhur çubukları çizerken beğenmez silerlerdi. Parmaklarım morarırdı kızıp ödev yapmadığım da oldu. 🙂

Close Up Hand Using Yellow Rubber Eraser - Vector Illustration Sketch Hand Drawn With Black Lines, Isolated On White Background Royalty Free SVG, Cliparts, Vectors, and Stock Illustration. Image 81500976.

Nasıl ve neden ortaya çıktığına bakalım:

İnsanlar, silginin icat edilmediği dönemlerde, parşömen ve papirüs üzerine mürekkeple yazdıkları metinlerdeki hataları düzeltebilmek için kum taşı veya sünger taşı gibi kaba taş parçalarını kullanırlardı.

İslam kültüründe hattat el yazması eserdeki hataları gidermek için serçe parmağını ıslatıp hatalı kelime üzerine sürerdi. Aynı işlem birden çok tekrarlandığında mürekkep ister istemez dile de geçerdi. Bugün iyi eğitim görmüş, bilgi sahibi kişiler için söylenen “mürekkep yalamış” deyiminin de bu işleme dayandığı söylenir.

 

Kâğıt üzerindeki kurşun ve kömür izlerini silmek içinse bal mumu kullanılırdı. Bunun için yararlanılan bir diğer yaygın yöntem ise ekmek içiydi. Evet yanlış okumadınız, 1700’lü yıllara kadar dünya üzerinde kurşun kalem izlerini silebilmek için ekmek içinden daha iyisi yoktu! Ekmek içi günümüzde hâlâ kara kalem çizimlerinde ton farkı elde etmek için kullanılıyor.

Ekmek İçinin Kullanıldığı Karakalem Çalışması, yandaki resimde görüldüğü gibidir.

 

Hatat Kalemi Kaligrafi

Peki neden ekmek içinden vaz geçildi? Günah olması mı? Savaşlar ve kıtlık çıkması mı? Tabi ki hayır 🙂

Nedenlerden biri ekmek içinin kolayca küflenip bozulmasıydı. Asıl neden ise sahneye yeni bir maddenin çıkmasıydı: kauçuk.

 

Kauçuk Hamuru

Kauçuk: Fransız bilim insanları Charles Marie de la Condamine ve François Fresneau tarafından 1730’lu yıllarda Avrupa’ya tanıtıldı. Araştırmacılar Güney Amerika’ya yaptıkları bir gezi sonrası, doğal kauçuk ve kauçuktan yapılmış ürünlerden bahsetti ve Fransızca caoutchouc olarak nitelendirdikleri bu maddeyi bilimsel olarak tanımladılar. Kauçuk doğal veya sentetik olabilir. Doğal kauçuk, kauçuk ağacı (Hevea brasilienesis) tarafından üretilen lateksten elde edilir.

 

Lateks Yatak Nedir? | En İyi Yatak Markaları

Kauçuk Ağacı İle Lateks

Silgi ise Kauçuğun silgi olarak kullanılması içinse 1770’li yılları beklemek gerekti. İngiliz mühendis Edward Nairne ekmek parçası yerine kauçuğu kullandı. Kauçuğun kurşun kalem izlerini silme konusunda iyi bir malzeme olduğunu keşfetti. Bunun ardından Naire, kauçuk silgi üretimine başladı ve bu malzemeyi yüksek fiyatlara sattı. Aynı yıllarda İngiliz kimyacı Joseph Priestley, kurşun kalem izlerini silme özelliğinden dolayı kauçuk için rubber kelimesini önerdi. Silginin ham maddesi kauçuk olduğu için İngilizcede “silgi” anlamına gelen eraser kelimesi yerine “kauçuk” anlamına gelen rubber kelimesi de yaygın olarak kullanılır.

Vulkonizasyon

Silgi üretiminde kullanılan kauçuğun ilk formuyla ilgili bir sorun vardı. Kauçuk kolayca ufalanıyor, zamanla bozuluyor ve kötü kokuyordu. Bu sorun ise 1839’da mucit Charles Goodyear‘ın kauçuğu sertleştirme yöntemini icat etmesiyle çözüldü. Goodyear bir gün uzun süredir üzerinde çalıştığı kükürtle karıştırdığı kauçuk örneğini sıcak bir yüzeye düşürdü. Ancak normal koşullarda erimesi beklenen kauçuk erimedi. Yaşadığı bu kaza (!) sayesinde Goodyear, bütün hayatı boyunca ulaşmak istediği hedefe ulaşmıştı. Vulkonizasyon yöntemi sayesinde kauçuğun sertleşmesi ve malzemenin dayanıklılığının artması, zaman içerisinde silgi kullanımının hızla yaygınlaşmasını sağladı. Goodyear’ın bulduğu bu yöntem aynı zamanda araç lastiklerinin icadı için de zemin hazırladı.

Günümüzde farklı malzemeler kullanılarak çeşitli renk ve şekillerde birçok silgi üretiliyor. Silgi üretiminde artık yalnızca sentetik kauçuk değil dayanıklı ve esnek bir plastik türü olan vinil de kullanılıyor.

 

Bu arada Yeni kitabım “ÜSTÜNE ALIN” tüm online satış sitelerinde.

 

Üstüne Alın Satın Al: İstanbul Kitapçısı

ALINTI: “Yalan söylemen değil. Sana inanamamak canımı sıkıyor.”

İlk kitabım “SÖYLEMEDİM YAZDIM” tüm online satış sitelerinde.

Söylemedim Yazdım

ALINTI: “Geleceğim var, var misali”

KAYNAKÇA:

https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/silginin_icadi

Yazar: GÜRKAN DAŞKIRAN

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 21/09/2024

    Harika bir araştırma 👌

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gürkan DAŞKIRAN

16.09.1997 Zonguldak doğumluyum. İkizim olmak üzere iki kardeşim var. İlk okulu Kozlu ilköğretimde, Liseyi Kozlu Lisesi’nde eşit ağırlık olarak okudum. Üniversite B.E.Ü Harita Kadastro bölümünden mezunum. Kitap okumayı seviyorum fakat şiire olan ilgim Muzaffer Tayyip'in öldükten sonra şiirini okuyunca araştırma ve okuma isteği daha bir içten gelmeye ve sıradan aktivitelerden daha rahatlatıcı gelmeye başlamıştır Yazma isteği ise duygu yoğunluğu ve okumaktan gelen ilham, nelere yatkın olup olmadığının araştırması sonucu çıkan bir hobimdir. ilk eserim "Söyleyemedim Yazdım" adlı şiir kitabıdır. İkinci eserim ise "Üstüne Alın" adlı yine şiir konulu kitbımdır