Görünenin Arkasındaki Gerçek
- Yazar: Leyla BACAKSIZ
- 4 Mayıs 2024
- 112 kez okundu
Görünenin Arkasındaki Gerçek
Makinaya bağlı hareketsiz öylece yatıyordum bir odanın içerisinde. Dışarıdan gelen ayak sesleri ve sessiz konuşmalar. Bu durum ne kadardır devam ediyor acaba?
Artun’um yanında doktor ile odaya giriyor. Gözlerimin açık olduğunu, ancak bilincimin kapalı olduğunu söylüyor. Nereden çıkartıyor bunu? Konuşamadığım için hiçbir şeyi anlamadığımı ve hissetmediğimi sanıyorlar herhalde.
Ölmedim çocuğum ben, bilincim de açık, hislerim ve duygularım da var. Evet sizin deyiminizle bitkisel hayatta olabilirim, ki sanırım öyle ama her şeyi hissediyorum, duyuyorum ve görüyorum ben.
Doktor bağlı olduğum makinaları kontrol ediyor ve ;
-Durumu stabil, olay nasıl oldu demiştiniz?
Güzel çocuğum Artun sözü alıyor.
-Aslında nasıl olduğunu pek anlamadık. O akşam babamla birlikte, aynı zamanda tanıdığımız olan müvekkilim Adnan Bey ile iş yemeğindeydik. Sohbet muhabbet derken saat biraz gecikti. Yemekteyken annem bir ara aklıma geldi aslında. Gün içinde hiç aramamıştı beni, annem beni aramadan günü bitirmezdi.
Gece saat 12:00 sularında babamla binanın önüne geldiğimizde ışıklar kapalıydı. Annem biz eve girmeden asla uyumazdı. İlla herkes yatağına girecek onun da içi rahat edecekti, canım benim.
İyi de şimdi ışıklar niye kapalıydı, çaldığımız kapı açılmadı. Anahtar ile içeriye girdik ve her yer karanlık, seslerimize cevap yok. Işıkları açtığımızda annem kanepenin önünde hareketsiz yatıyor, duvarın dibinde boş ters çevrilmiş bir ahşap kutu. Neler olmuştu burada hiç anlamamıştık, bu kutu nereden çıkmıştı ve niye boştu, anneme ne olmuştu, bir sürü soru cevapsız kalmıştı.
Ambulans geldiğinde ise çok geç kalınmıştı müdahale için, yaklaşık 6 saattir baygın yatıyormuş ve beyin fonksiyonları zarar görmüş. İki hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra evde bu odayı hazırladık, haftada üç gün bakıcısı geliyor diğer günler de biz ilgileniyoruz, zaten sadece yatıyor.
Günler sonra eve temizliğe gelen kadın kanepenin altında eski bir fotoğraf bulmuş ancak üzerine su dökülmüş renkler silinmiş, arkasında da mavi mürekkepli kalemle yazan yazılar birbirine karışmış. Eski fotoğraf albümlerinden birinden düştü sanırım. Annem ara ara bakar, eskileri yad ederdi.
Demek olayın görünen kısmı bu güzel çocuğum. Uzaktan her şey ne kadar da basit görünüyor değil mi?Düştü, geç müdahale edildiği için de bitkisel hayata girdi.
Diyemedim tabi, yıllar önce seni çocuk ticareti yapan ne olduğu belli olmayan adamlardan aldık, yanında ikiz kardeşin de vardı, o da yıllar sonra beni buldu ve seni almaya geldi diyemedim.
Dışarıdan küüttt diye bir ses. Trafik kazası. Herkes beni olduğum yerde bıraktı ve dışarıya koştu, zaten hep bırakıyorlar. Bir süre sonra odadan gelen konuşma sesleri. Binek bir araç 30 yaşlarında bir gence çarpmış, genç bizim apartmana geliyormuş ve olay yerinde hayatını kaybetmiş. Elinde yan yana iki bebeğinin olduğu bir fotoğraf karesi ile gencecik yaşında hayata gözlerini yummuş…
Leyla BACAKSIZ
Editör: Sonay BİLGİ ARABACI
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?
Çok teşekkür ederim.
Çok teşekkürler, bu yazı geçen hafta yayınlanan Geçmişin Yükü isimli hikayenin devamıydı.
Çok teşekkürler Bekir Bey.
Etkileyici bir hikayeydi sonunu böyle beklemiyordum şaşırttı kaleminize sağlık 🙏🏻
Kalemine yüregine sağlık devamını bekliyoruz
Kaleminize sağlık Leyla Hanım. Çok derin anlamı olan bir yazı.