23 NİSAN BÜTÜN ÇOCUKLARIN BAYRAMI !

23 NİSAN BÜTÜN ÇOCUKLARIN  BAYRAMI !

23 NİSAN BÜTÜN ÇOCUKLARIN BAYRAMI !

Net bir tanım yaparak açıklığa kavuşturmak gerekirse Özel gereksinimli birey kimdir? Sorusu ile başlayıp devam ediyorum…

Özel gereksinimli birey, bireysel farklılıkları dolayısıyla akranlarından gelişimsel olarak belirgin farklılıklar göstererek özel eğitim hizmetine ihtiyaç duyan ve bu hizmetin sağlanılması gereken kişidir ve öncelik sırasına göre devam edersek tam olarak yaşadıkları sorunlar özet şeklinde şöyle ; 

Toplu alanlarda vakit geçiremiyor, eğitimden yoksun bırakılıyorlar, istihdam olanağı neredeyse yok, kamusal politikalar eksik. Özel gereksinimli bireylere toplumun bakışı sorunları kat kat artırıyor.

Gelin bakalım güzel ülkemde henüz çocuk bayramını yeni bitirmişken neler olmuş ve olmaya devam ediyor ; 

 Çocuk bayramında özel gereksinimli bir çocuğun kaldığı bakımevinde bir görevli tarafından şiddete uğradığını öğreneli henüz bir kaç saat oldu.

Bir kaç saat oldu yine geciken adaletin sosyal medyada aranmaya çalışıldığını göreli. Konu özel gereksinimli bireyler olduğunda  şiddetin bile üstünün kapatılmak istediğini sürecin yavaşlatılıp haberin unutturulmaya çalışıldığı bu düzende Çocuk bayramı kutlamaya çalıştığımızı öğreneli bir kaç saat oldu…

 Görüntülerde şiddetin çok net belli olduğu ve çocuğa karşı apaçık şekilde bilerek gösterilen şiddete karşı, suçlu olan elemanın hâlâ hızlı bir şekilde bu suçtan ceza almadığını öğreneli henüz bir kaç saat oldu.

Bir kaç saat oldu otizmli bir çocuğun annesiyle görüşüp, oğlunun kaynaştırma öğrencisi olduğu okuldan gönderilmek istendiğini öğrendiğim. Kaynaştırma öğrencisi olarak gayet pozitif ilerlerken çocuğun ısrarla başka okula gönderilmek istenmesi ayrı özel eğitim sınıfına hiç onay alınmadan zorla gönderilmek istenmesi ayrı.

İnanın henüz bir kaç saat oldu şok üstüne şok geçireli mazur görün Ama sadece bu senenin şokları bunlar .

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda özel eğitim sınıflarının hiç göze gelmemiş olduğunu oradaki çocukların gözden çıkarıldığını öğrenmem, güzel ülkemde sadece bir kaç öğretmenin bu çocukları gösteriye dahil etmek istediğini öğreneli henüz bir kaç saat oldu.

İnanın çok yeni bir haberdi bu da bir kaç saat önce konuştum ; bir anne çocuğunun bayram kutlamayı haketmedigini ona düşündüren bu sisteme ve insanlara isyanını anlatmak için şekilden şekile girerken, onu ikna etmek için döktüğüm dil ve bir anneye bunu söylüyor olmanın verdiği kötü his hâlâ üzerimde..

Ama dedim ya bugünün haberleri bunlar. Öğretmenlerin bile kendi öğrencilerini gözden çıkarıp herhangi bir bayrama dahil etmek istemediklerini sindirmeye çalışalı bir kaç saat oldu.. 

Seneler geçiyor ve haberlerde bir değişiklik olmuyor.  Biz her sene acaba bu yıl güzel ülkemin en azından bir kaç şehrinden umut verici pozitif gelişmeler olur mu diye bekliyoruz azları çok yapıyoruz.. 

Özel eğitim sınıflarındaki öğrencileri geçtim (geçmem mümkün değil de ) kaynaştırma öğrencilerinin bile çocuk bayramı gösterilerinde düzeni bozduğu gerekçesiyle gösterilere  alınmak istenmediği okulların haberlerini göreli henüz bir kaç saat oldu.

Siz bir de yıllardır bu düzenin içinde ayakta kalmaya ve kendine insani şartlarda yer bulmaya çalışan aileleri ve çocuklarını bilseniz… 

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bu düzende hâlâ insani değerlerini koruyan ve yaptığı işin hakkını vererek öğrencilerini sadece işten ibaret görmeyen bütün eğitimcilere saygım ve sevgim sonsuz onların sayılarının çoğalmasını temenni ederek her güne uyanıyoruz.

Görmezden gelmeye çalıştığımız ama her gün altında ezildiğimiz ve ona rağmen çocuklarımız için umuda tutunarak devam ettiğimiz koşulların bir gün değişeceğini düşünerek yastığa başımızı koyuyoruz.

Evet bir şekilde yaşıyoruz öyle veya böyle çocuklarımızla hayatı göğüslemeye çalışıyoruz ama sanılmasın ki aklımızdan geçmiyor şu soru ; Ya bizden Sonra! Her gün bu altı binlerce örümcek ağı ile kaplı soru ile başımızı yastığa koyuyor fakat yine de bir çıkış yolu gösterecek politikaları, atılacak adımları bekliyoruz.

Dedim ya yıllardır ” henüz bir kaç saat oldu” haberlerini duyup duyup kendi içimizde kendimize destek oluyoruz ama yetmiyor umarım bizim gücümüz tükenmeden gözümüzün arkada kalmayacağı adımları atan birileri olur. Kendi içimizde verdiğimiz bu mücadeleyi ve zaman zaman çaresiz hissettiğimiz o yerleri anlatmak için şu satırları aşağıya bırakıyorum….

“Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum.”

Burası ÖNEMLİ ; Özel gereksinimli bireylerin çok azı örgün eğitim fırsatlarından faydalanabilmektedir. Eğitimsel olarak yoğun bir eğitime ihtiyaç duyan farklı gelişim gösteren bireyler, aylık yetersiz saatlerde rehabilitasyon merkezinden ders alabiliyor. Fazladan ders almak için ekstra para verebilecek ya da özel ders aldırabilecek durumda olan aileler dışında çoğu özel gereksinimli birey, devletin verdiği saatlik eğitimlerle sınırlandırılıyor.Kısa ve öz olarak ‘paran kadar özel eğitim’ değil, ücretsiz ve yoğun özel eğitim tüm farklı gelişim gösteren bireylerin hakkı.

Bunun dışında okullardaki “kaynaştırma uygulamaları” sorunlu bir şekilde uygulanmaya devam ediyor, özel gereksinimli çocuklar bir yük olarak görülüyor. Peki akranları ile aynı okula gitmek özel çocuklar için bir insan hakkı değil midir? Kapsayıcı bir eğitim için net bir ulusal politika belirlenmeli ve bu politika için gerekli yasal ve kurumsal destek sağlanarak gerekli kaynaklar ayrılmalıdır. Okullarda destek personeli istihdamı sağlanmalıdır.

Eğitim gibi sağlık politikaları da sizce de özel gereksinimli bireyleri ve ailelerini görmezden gelmiyor mu? Sağlık kuruluşlarında özel gereksinimli çocuğu olan aileleri bilgilendirici, yönlendirici ve psikolojik destek sağlayıcı merkezlerin oluşturulması sizce de gerekli değil mi?

Elif AY

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

BIR TÜR GERİLİM FİLMİ: OTİZMLE UYKUSUZ GECELER 

 

 

Yorumlar (1)

    • 24/04/2024

    👏👏👏 ailelerin neler yaşadığını ve beklentilerini çok belirgin anlatan satırlar , kaleminiz daim olsun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elif AY

1991 İstanbul Üsküdar doğumluyum , İstanbul Üniversitesi Sosyal Hizmetler mezunuyum, evliyim biri özel gereksinimli iki oğlum var , uzun süredir özel gereksinimli çocukların ve ailelerinin yaşadıklarını yazıyorum. Makale ve köşe yazarlığı yapıyorum.