Zerdüştlük

Zerdüştlük

    Zerdüştlüğün tanımını yapacak olursak;

HUM’ATA: İyi düşünceyi, HAK’HATA: İyi sözü, HVE’STA: İyi eylemi kapsar.

   Zerdüştlüğün simgesi Faravahar’dır. Fravaşi adında koruyucu meleği temsil eder.  Zerdüştlükte melekler sırasıyla Ameşaspentalar, Yazatalar ve Fravaşilerdir. Sadece insanların değil evrendeki bütün canlıların hatta meleklerin bile birer fravaşisi vardır. Tek Tanrı’ya inanan en eski bir dindir. Zerdüşt, Zerdüştlük olarak bilinen dinin kurucusudur. Zerdüştilik kullanılan bu din için en doğru kavramdır. 

   Zerdüştlüğün simgesi fravaşide  yaşlı bilge doğuya yani güneş’e bakmaktadır. Güneş Ahura Mazda’yı yani en yüce ruhu temsil eder. Bu nedenle yaşlı bilge aslında Ahura Mazda’ya yönelmektedir. Göğe kalkan sağ el Tanrı’dan ilahi isteklerde bulunmayı temsil ederken sol elde tuttuğu halka ise yasaya bağlılığı temsil etmektedir. Sağ ve sol kanatlardaki üç parça “İyi düşünce, iyi söz, iyi eylem” temsil eder. Altta etek kısmında bulunan üç parça ise Kötü düşünce, kötü söz, kötü eylem” temsil eder. Ortada bulunan halka kötü alemden iyi aleme geçmeyi temsil ederken, etek kısmının yanlarında bulunan iki kök ise “İyilik ve kötülük” karşılığıdır.  

   Zerdüştliğin her gün okuyarak tekrar ettikleri dua, “ASHEM VOHU” duasıdır. Dua şu şekildedir;

 Aşem vohu vahişte masti uşta aşti

Uşta A’hmaiHyat Aşai vahiştai aşem

Anlamı:

Doğruluk en iyi iyiliktir ve mutluluktur.

Ne mutlu en iyinin rızası için dürüst olana.

  Zerdüştlilik temelde evrendeki zıtlığı anlatır. İyiliğin, doğruluğun tanrısı Ahura Mazda iken kötülük, ölüm ve yalanın tanrısı Ehrimendir. 

   Kutsal kitapları Avesta’dır. Zerdüştliğe göre varlıklar cismani ve ruhani olarak ikiye ayrılır. Madi ve cismani olan kötüdür. Ruhani ve ilahi olanlar ise iyidir. Ölen ise en kötü olandır. 

Eskolotoji:

 Ölümden sonraki dönemi ifade eder. Ceset kötüdür ve yok edilmesi gerekir. Yok edilebilmesi için ise Zerdüştilik rahipler en az iki kişi olarak cesedi yerinden kaldırır. Bununla ilgili ayetleri Avesta’da mevcuttur. “Bir kişinin yalnız başına bir cesedi taşımasına izin verme, şayet bir adam cesedi yalnız başına taşırsa Nasu (Ölü kokusu) ölünün burnundan, gözünden, dilinden, çenesinden, cinsel organından onu kirletmek için ona hücum eder. 

  Toprağı Ahura Mazda’nın yarattığı temiz bir varlık olmasından kaynaklı toprağa ölüyü gömmezler. Ölü ateşe de atılamaz çünkü ateş de kutsaldır. Bunun yerine ölüyü dakma’ya taşırlar.

  Dakma:

  Sadece ölülerin bırakılması için inşa edilen yerleşim yerinden uzak, sessiz kulelerdir. Üç bölümden oluşur. En dıştaki bölmeye erkek ölüleri, ortadaki bölmeye kadınları, en içteki bölmeye de çocuk ölüleri koyarlar. Akbabalar ve yırtıcı hayvanlar genellikle cesetleri saatler içerisinde bitirirler. Geriye kalan kemikler güneşte ve rüzgarda kuruyarak en merkezdeki kulenin içine atılır. İnanışlarına göre böylece kıyamet geldiğinde her insan kendi kemiklerinden dirilebilir. Bütün bu hazırlıklar ilk aşama olup bedenin ölümden sonra ruhu bedenin etrafında üç gün boyunca dolaşır. Tüm yaşamı boyunca sahip olduğu “Düşüncelerini, söylediği sözleri ve yaptığı eylemleri” düşünür. Ruh bedenden ayrıldıktan sonra hesap vermesi gerekir. Kötüler cezasını, iyiler de mükafatını aldıktan sonra Ahura Mazda’ya kavuşacaklardır.

   Sevgiler…

 

Editör: Nigar KAYA

Yorumlar (10)

  1. Gizem
    • 18/01/2024

    Başlığın ilgimi çekmesi ve yazının içinde kaybolmam bunu nasıl başarıyorsunuz bilmiyorum ama yazılarınızı bor çırpıda okuyor adeta hayran kalıyorum size.

  2. Yıldız Tek Gamlı
    • 18/01/2024

    Tüm dinlerin temeli... Harika bir yazı olmuş ❤️

  3. Mehmet Ünal
    • 14/01/2024

    Çok güzel bir yazı olmuş kalemine yüreğine sağlık olsun

  4. Neslihan
    • 2/10/2023

    Yazılarınızda hep farklı tarzları ele almanızı çok beğendim yolunuz açık olsun

  5. Ayşegül
    • 1/10/2023

    Yazılarınızı severek takip ediyorum . Yine tecrübelerinizi ortaya koymuşsunuz yolunuz açık olsun

  6. Cansu
    • 1/10/2023

    Kitabınızı da okumuş biri olarak burada yazılarınızı takip etmeye başladım . Hayırlı uğurlu olsun

  7. Başak
    • 1/10/2023

    Bilgilendirici bir yazı olmuş emeğinize sağlık başarılarınız daim olsun okuru bol olsun

  8. Betül
    • 1/10/2023

    Emeğinize sağlık çok güzel bilgiler vermissiniz

  9. Gül
    • 1/10/2023

    Farklı konuları ele alış tarzınız çok hoş kaleminize saglik

  10. Sevcan
    • 28/09/2023

    Gayet detaylı bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elif Ünal Yıldız

fisildayankalemler.org online gazetesinin Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmenidir.Aynı zamanda Fısıldayan Kalemler Yazarlık Atölyesi Kapsamında Yazarlık Eğitimi vermektedir. Makale ve köşe yazarlığı yapmaktadır ve Alaska yayınlarında Yayın koordinatörüdür. 1986 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Ankara'da ikamet etmektedir.. Kamu Yönetimi mezunudur.. UMUDA YOLCULUK adında 2. Baskı yayında olan bir roman kitabı vardır. Şuanda ikinci romanına hazırlanmaktadır.