TESLİMİYET

Dini/İnanç
TESLİMİYET

TESLİMİYET

Teslimiyet; “Selim” fiilinden türetilmiş Arapça bir kelimedir. “Boyun eğmek, şeksiz ve şüphesiz itaat etmek” demektir.

Müslüman da, “Allah’ın emir ve yasakları karşısında, mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi” anlamına gelir. “Teslimiyet ve Müslüman” kelimeleri aynı kökten türetilmiş olup, Yüce Allah’a duyulan “Yakînlik Mertebesi”ni en güzel anlatan iki sağlam kaledir.

Abdülazîz Mecdî Efendi, teslimiyeti şöyle tasvir etmiştir;

Girenler nakd-i cân îsâr iderler bâb-ı teslîme

Erenler bezmine bir başka türlü armağan olmaz

Teslimiyet kapısına girenler, önce canlarını verirler.

Erenler meclisine bașka armağan uygun değildir.

Havf (Korku) ve Reca (Ümit)’nın arasındaki o emin beldede durup, tevekkül ederek beklemektir; gerçek kulluktur teslimiyet.. Yaşanılan her durumda tam teslimiyette olanlar, Rab’bine olan muhabbeti “Derûn içre derûn” olanlardır.

Peygamber Efendimizin, “Nefsinize ağır gelen, bilin ki hakkınızda hayırlı olandır.” sözü tam manâsıyla “Teslimiyeti” işaret eder bizlere.. Allah’ın yerine daha iyisini verme niyeti olmadan, sizden hiçbir şeyi almayacağı inancınızı koruduğunuzda, içinde bulunduğunuz o sakinliğin, dinginliğin adıdır teslimiyet..

Teslimiyetin gücünü acziyetle karşılaştırıp, “Çaresizlik batağında debelenmek” olarak nitelendiren bir bakış açısındaki insanın öğrenmesi gereken iki şey vardır.

Birincisi; kul Rab’bi karşısında zaten acizdir. Yüce Allah’ın “Rahman ve Rahim” sıfatlarının yeryüzüne yansıması gereği, korunmaya, bağışlanmaya ve ihtiyaçlarının giderilmesine muhtaçtır.

İkincisi ise; kişinin elinden geleni yapmasının verdiği vicdan rahatlığıyla, eminlik ve sakinlik durağında sessiz bir tevekkülle bekleyişe geçmesidir.

Nitekim Mevlânâ Hazretleri, gerçek müslümanın bunun gibi hassas kavramları bağlamlarından koparmadan ayırdedebilme özelliğine vurgu yaparak, “Kimde ayırdediş yoksa, o yoksundur.” ifadesini kullanmıştır “Fihi Ma Fih” adlı eserinde.. Nefsi kendisini yoksunluğa sürüklemiş insanların teslimiyet dairesinde yaşanılan duygu ve düşünceleri ayırdediş yeteneklerinin olmaması, kalpte imanın az olmasındandır.

“Hasbünallahü ve nimel vekil; Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.” diyenlerin teslimiyeti ne güzel teslimiyet, ne güzel kulluktur.

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Dîvanı’nda ehemmiyetle bahsettiği teslimiyetle ilgili hikmetli sözlerine kulak verelim;

Bir iş üstüne düşme,

Olduysa inâd etme,

Haktandır o, red etme,

Mevlâ görelim neyler,

Neylerse, güzel eyler.

 

Sen adli zulüm sanma,

Teslim ol, nâra yanma,

Sabr et, sakın usanma,

Mevlâ görelim neyler,

Neylerse, güzel eyler.

 

Yasemin ÖZDEMİR

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

İLAHİ AŞK

 

Etiketler:

#din #inanç #teslimiyet

Yorumlar (5)

  1. Azem CANER
    • 3/03/2024

    Yüreğinize sağlık. Yaradandan kork yarattığından değil. Teslimiyet sadece Allaha💛

  2. Zeynep
    • 2/03/2024

    Kalemine yüreğine sağlık çok güzel bir yazı olmuş

  3. Semiray Sezgin
    • 2/03/2024

    Kalemine sağlık yazar arkadaşım. Çok güzel dile gelmiş teslimiyet. Kalem konuşmuş. Tebrikler.

  4. Bekir SEVİK
    • 1/03/2024

    Kaleminize sağlık Yasenin hanım. Harika bir yazı olmuş.

  5. Mevlüde Orhan
    • 1/03/2024

    Hakkıyla teslim olanlardan olabilmek 🤲

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yasemin ÖZDEMİR

Yasemin Özdemir, 1985 yılında Konya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Konya’da tamamladı. Selçuk Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Anadolu Üniversitesi Radyo Televizyon ve İktisat bölümlerinden mezun oldu. Çeşitli yerel televizyonlarda spikerlik, sunuculuk, muhabirlik ve seslendirme yaptı. 2013 yılında evlenen yazar, 2014’te kızı Serra’yı, 2017’de ise kızı Ceyda’yı kucağına aldı. Anne olduktan sonra kızlarından ve eşinden aldığı ilhamla, “Baba, Beni Annemle Büyütür Müsün?” kitabı ile yazarlığa adım atan Özdemir, “Ebeveyn-Çocuk” ve "Kadın" alanlarında kitap çalışmalarına devam etmektedir. Bir Tasavvuf aşığı olan Yasemin Özdemir, Hz. Mevlâna, Yûnus Emre, Niyazi Mısrî, Hacı Bayram-ı Velî ve daha birçok Tasavvuf ehlinin Dîvan eserlerini seslendirmektedir.

Benzer Yazılar