SAĞLIK HİZMETLERİ BİBLİYOMETRİK ANALİZİ
- Yazar: İsmet Serhat KAHYA
- 28 Nisan 2024
- 60 kez okundu
SAĞLIK HİZMETLERİ BİBLİYOMETRİK ANALİZİ
SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİNE İLİŞKİN TÜRKİYE’DE 2014-2019 YILLARI ARASINDA YAYINLANAN LİSANSÜSTÜ TEZLERİN BİBLİYOMETRİK ANALİZİ
Sağlık Hizmetleri Yönetimine İlişkin Alanyazın Taraması
ÖZET
Bu araştırma sağlık hizmetleri yönetimi hakkında bilgi vermek ve sağlık hizmetleri yönetimine ilişkin 2014-2019 yılları arasında Türkiye’de yayınlanan lisansüstü tezlerin bibliyometrik analizini yapmak amacıyla hazırlanmıştır. Bu doğrultuda kavramsal bölümde hizmet, sağlık hizmeti ve sağlık hizmetlerinin sınıflandırılması gibi kavramlara değinilmiştir. Araştırmanın devamında 2014-2019 yılları arasında sağlık hizmetleri yönetimine ilişkin yayınlanan tezlerin analizi yapılarak alanyazında yer alana lisansüstü çalışmalar kategorilendirilerek analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda sağlık hizmetleri yönetimine ilişkin Türkiye’de lisansüstü çalışmaların çok yetersiz olduğu ve farklı yöntem ve tekniklerle araştırmaların genişletilmesi ve araştırma sayısının arttırılması gerektiği ifade edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Sağlık hizmetleri, sağlık hizmetleri yönetimi, bibliyometrik analiz.
BIBLIOMETRIC ANALYSIS OF GRADUATE THESIS ON HEALTH SERVICES MANAGEMENT PUBLISHED BETWEEN 2014-2019 IN TURKEY
Search Of The Lıterature On Health Servıces Management
ABSTRACT
This research has beenpreparedtoprovideinformationabouthealthservicesmanagementandtomake a bibliometric analysis of post graduate theses published in Turkey between 2014-2019 on health services management. In this direction, concepts such as service, health service and classification of health services are mentioned in the conceptual section. In the continuation of the research, the theses published between 2014-2019 on health services management were analysed and the post graduate studies in the literature were categorized and analysed. As a result of the research, it was stated that post graduate studies on health services management in Turkey are very insufficient and that the number of researches should be expanded and the number of researches should be increased with different methods and techniques.
Keywords: health services, health services management, bibliometric analysis.
GİRİŞ
Sağlık hizmetlerinin önemi sadece teknolojik yenilikler ve yönetim süreçleri ile sınırlı değildir. Sağlık hizmetleri insan sağlığına hizmet etmektedir ve toplum sağlığı açısından da son derece önemlidir. Sağlık hizmetlerinin sunumunun kalitesi, toplumun sağlık seviyesi açısından kritik öneme sahiptir. Sağlık hizmetlerinin kalitesi, hasta memnuniyeti, hasta güvenliği ve çalışanların memnuniyeti gibi faktörlere bağlıdır. Bu nedenle sağlık hizmetlerinin sadece teknolojik yeniliklerle veya yönetim süreçleriyle değil, aynı zamanda insan faktörüyle de yakından ilişkili olduğu unutulmamalıdır. Sağlık hizmetleri, insana hizmet eden bir sektör olduğu için, insan faktörünün de göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Bu araştırmada sağlık hizmetleri yönetimi konusunda bilgi vermek ve sağlık hizmetleri yönetimi konusuyla ilgili 2014-2019 yılları arasında yayınlanan lisansüstü tezlerin bibliyometrik analizini gerçekleştirmek amacıyla hazırlanmıştır. Araştırmanın kavramsal bölümünde sağlık hizmetleri yönetimi incelenmiştir. Araştırmanın uygulama bölümünde 2014-2019 yılları arasında yayınlanmış lisansüstü tezler incelenmiştir.
SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ
Hizmet Kavramı
Hizmet, müşterilere katma değer yaratmak ve fayda sağlamak için çok sayıda varlığa, insana, teknolojiye ve malzemeye yatırım yapmak için gerekli olan bir eylem, süreç veya performans olarak tanımlanmaktadır. Tüketim malları gibi görülebilen, dokunulabilen somut bir ürün değildir ve bu nedenle deneyimlenebilir olma özelliği ile dikkat çekmektedir. Hizmet, müşteri memnuniyetini artırmak veya sürdürmek için sahiplik yerine geçici sahiplik yoluyla müşterilere faydaların tamamlayıcılığıdır.
Günümüzdeki ekonomik şartlar incelendiğinde hizmetler her yerdedir. En basit ifadeyle bireyler müşteri olarak ulaşım için toplu taşıma, yemek yeme için restoran, iletişim için GSM operatörleri, para transferleri için bankalar, eğlence için sinemalar ve müzeler gibi işletmelerden hizmet almaktadır.
Hizmetin tanımı ve kapsamı geniştir. Hizmet, çıktısı fiziksel bir ürün olmayan, üretildiği anda depolanamayan, sadece tüketilen, bir talebi karşılamak için formlarda katma değer yaratan tüm ekonomik faaliyetleri içerir.
Hizmet, ekonomik sistem içinde kar amacı güden bir iş yapısı veya kar amacı gütmeyen bir yapı, yani bir restoran, bir sigorta şirketi veya bir hayır kurumu olabilir. Örneğin, konteyner taşımacılığı hizmeti, kâr etmeyi hedefleyen ekonomik bir faaliyettir. Çıktısı fiziksel bir ürün değil, mallarını A noktasından B noktasına taşıyarak müşteriler için bir faydadır. Hizmet, bir hizmet kuruluşunun ticari çıktısı gibi temel bir ürün olabilmektedir (Altındağ et al., 2015).
Servis sektörü öncelikle maddi olmayan ürün ve hizmetler sağlayarak gelir elde eden şirketlerden oluşan bir endüstridir. Hizmet sektörü şirketleri perakende, nakliye, dağıtım, yemek hizmetleri ve diğer hizmet ağırlıklı işletmelerde yer almaktadır. Ayrıca hizmet sektörü, üçüncül sanayi sektörü olarak da adlandırılır (Karafakioğlu, 2008).
Hizmet sektörü, ekonominin maddi olmayan mallar üreten kısmıdır. Hizmet sektörü, elinizde tutulabilecek gerçek bir ürün değil, hizmet sağlar. Hizmet sektöründeki faaliyetler arasında perakende, bankalar, oteller, gayrimenkul, eğitim, sağlık, sosyal hizmet, bilgisayar hizmetleri, rekreasyon, medya, iletişim, elektrik, gaz ve su temini yer almaktadır.
Hizmet kavramı ile birlikte literatürde hizmet kalitesine de yer verildiği görülmektedir. Aslında bugünün rekabetçi ekonomik şartlarında hizmetlerin kaliteli olması beklendiği için, bu kavramının tanımında sıkça kaliteye yer verildiği görülmektedir. Hizmet kalitesi, hizmetin müşterinin beklentilerine karşılık gelmesi ve onların ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılaması gerektiğidir. Hizmet kalitesi, müşterinin düşüncesinde başlar ve sonunda deneyimin kalitesiyle ölçülür. Hizmet pazarlamasında kalite, bir hizmetin algılanan performans seviyesidir, ancak hizmet kalitesinin ölçülmesindeki en büyük zorluk, malların kalitesini ölçmekten çok daha zor olabilir (Kavuncubaşı, 2010)
Mükemmel hizmet kalitesi sunmak, firmanın rekabetçi hizmet pazarında farklılaşması için çok önemlidir. Aynı zamanda, müşteri odaklı bir yaklaşım ve tutarlı davranış da kritiktir. Hizmet sağlayıcılar, hedeflenen pazarda kalitelerini tutarlı bir şekilde korumalıdır. Bir hizmet firmasının müşterilerine bağlı kalma yeteneği, onlara ne kadar tutarlı bir şekilde değer kattığına bağlıdır.
Kolter et al’a (2012) göre, hizmetler aşağıdaki beş kategoriye ayrılabilir:
• Saf somut ürün: diş macunu gibi hizmetler içermez
• Bir hizmete eşlik eden somut mal: cep telefonu gibi teknolojik olarak gelişmiş ürünler.
• Ürünler ve hizmetler: bir restoran gibi.
• Mallarla desteklenen hizmetler: havayolu seyahat paketleri.
• Saf hizmetler: tıbbi kontroller ve bebek bakımı gibi.
Hizmetler literatürde şu şekilde bir ayrıma da tabi tutulmuştur (Ceyhan, 2017);
Standart özelleştirilmiş hizmetler: Telefon şirketleri tüm müşterilere aynı hizmetleri sağlarken, restoranlar ve bankalar müşterilerin ihtiyaçlarına göre farklı hizmetler sunar.
Müşteri endüstriyel hizmetler: Tüketici hizmeti, nihai tüketiciye verilen hizmettir, endüstriyel hizmetler ise müşteriye kendi nihai ürününü şekillendirmek için verilen hizmetleri ifade eder.
Kişisel kişisel olmayan hizmetler: Saç kesimi ve tıbbi tedavi gibi müşterilerle kişisel temasa ihtiyaç duyan hizmetler kişisel hizmetlerdir, kişisel olmayan hizmetler ise müşterilerle kişisel teması olmayan hizmetlerdir; enerji santralleri ve el güvenlik şirketleri.
Hizmet kavramı, çeşitli araştırmacılar tarafından tanımlanan kapsamlı bir kavramdır ve kesin bir tanım belirlemek kolay değildir. Teknolojideki gelişmeler ve kolay ulaşılabilir bilgi çağına geçişle birlikte insanlar arası iletişim güçlenmiş, sosyal- kültürel değerlerin gelişmesi hizmet sektörünün gelişmesini sağlamıştır. Genel anlamda hizmet, kişiye veya firmaya memnuniyet ve fayda sağlama sürecidir. Hizmetin daha iyi anlaşılması için yapısından ve bazı özelliklerinden bahsetmek gerekir.
Hizmetlerin Ortak Özellikleri
Hizmetler kavramının literatürde daha iyi anlaşılması için araştırmacılar bazı sınıflandırmalara yönelmiştir. Bu bağlamda hizmetleri daha somut şekilde değerlendirebilecek 4 ana sınıflandırma söz konusudur.
Soyutluk:
Hizmetlerin en önemli özelliklerinden bir tanesi, soyut olmasıdır. Tanımlarından da anlaşılacağı üzere hizmet fiziksel bir elle tutulan bir faaliyet değildir. Hizmetin soyutluğu, hizmetlerin satın alınmadan önce görülemeyeceği, tadılamayacağı, hissedilemeyeceği, duyulamayacağı veya koklanamayacağı anlamına gelir Saf bir hizmet, herhangi bir fiziksel duyu kullanılarak değerlendirilemez. Satın alınmadan önce doğrudan incelenemeyecek bir soyutlamadır. Örneğin mağazada gördüğümüz bir ürünü satın almadan önce dokunmak, incelemek ve kalite değerlendirmesi yapmak mümkündür. Bir hizmet almak tam bir belirsizlik olsa da. Hizmetin değerlendirilmesi, o süreci deneyimlemek ve değerlendirmekle mümkündür (Kotler ve Armstrong, 2012). Müzik, hizmetlerin soyutluğu hakkında düşünmek için kullanılabilecek bir metafordur. İster rock and roll ister klasik olsun, müzik tamamen eylemler, süreçler ve deneyimlerle ilgilidir.
Ayrılamazlık:
Hizmetlerin önemli bir özelliği de aynı anda üretilir ve tüketilir ve sağlayıcılarından ayrılamaz olmasıdır. Örneğin, doktor, hastanın katılımı olmadan hizmet veremez. Hizmetler için pazarlama, karmaşık üretici-tüketici etkileşimini kolaylaştırmanın bir aracı haline gelir. ATM makinesinin hizmeti ancak üretici ve tüketici etkileşime girerse gerçekleşebilir.
Diğer bir bakış açısı, müşterinin varlığı, müşterinin ortak yapımcı rolü üzerindedir. Müşteriden çalışana ve müşteriden müşteriye etkileşimleri gibi faktörleri içeren eşzamanlı bir üretim ve tüketim süreci birçok hizmet ortamında kolaylıkla gözlemlenebilir. Ayrıca, mallar ve birçok hizmet türü arasında kritik bir ayırt edici bir özelliktir, ayrılmazlık ilkesi. Tamamen insan varoluşu ile özdeşleşen bir kavramdır. Sonuç olarak, hizmeti veren bir çalışandır ve çalışanın müşteri ile etkileşimini hizmetten ayırmak mümkün değildir. İlişkinin varlığı, hizmetin değerine değer katan bir kavram olarak düşünülebilir (Çakır, 2015).
Değişkenlik ve heterojenlik:
Hizmetlerin temel özelliklerinden biri de değişken olmasıdır. Bir yerde alınan hizmetin, bir kez daha aynı şekilde gerçekleşmesi çok zordur. Çünkü hizmet verilmiş ve bitmiştir, ilgili müşteri tekrar aynı hizmeti talep ettiğinde daha fazlası veya azıyla karşı karşıya kalabilir. Bir spor tesisin – Kimin, ne zaman, nerede ve nasıl sağladığına bağlı olarak kaliteleri büyük ölçüde değişebilir.
Müşteri genellikle bir hizmetin üretim sürecine dahil olurken, aynı zamanda onu tüketir, tutarlı standartları sağlamak için izleme ve kontrol gerçekleştirmek zor olabilir. Hizmet, kalite kontrolüne müdahale imkanı olmaksızın, normalde müşterinin huzurunda üretilmelidir. Zaman, mekan ve insan gibi kavramların aynı olmaması, hizmetin standardize edilemeyeceği anlamına gelir (Altındağ ve Kösedağı, 2015).
Örneğin Starbucks, yüksek kaliteli bir marka imajına ve belki de evrendeki en lezzetli kahveye sahip bir markadır. Ancak sunum ve nezaket açısından farklı çalışanlar aynı olamayacağından aynı ülkede iki farklı Starbucks mağazasında aynı hizmeti almak mümkün değildir. Hatta aynı mağazadan iki saat sonra aynı hizmet alınmayabilir.
Dayanıksızlık:
Bu ilke hizmetlerin depolanamayacağı anlamına gelmektedir. Örneğin, yoğun saatteki talep nedeniyle, toplu taşıma şirketleri, talep gün boyunca bile olsa yapacaklarından çok daha fazla donanıma sahip olmak zorundadır. Fiziksel ürünler üretilir, daha sonra depolanır, daha sonra satılır ve daha sonra tüketilir. Aksine, hizmetler önce satılır, sonra üretilir ve aynı zamanda tüketilir.
Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri
Sağlık hizmetleri, fiziksel olarak dokunulamayan ve ölçülemeyen soyut bir hizmettir. Sağlık hizmeti kalitesi, müşteri deneyimi, memnuniyeti ve sağlık sonuçları gibi faktörlere bağlıdır.
Kaliteyi ölçmek için, sağlık hizmetleri sunucusu müşteri memnuniyeti anketleri gibi müşteri geri bildirimlerini kullanabilir. Ayrıca, hastane veya kliniklerdeki hasta bakımının standardını belirleyen kalite ölçütleri ve yönergeleri vardır. Bunlar, hasta güvenliği, enfeksiyon kontrolü, sağlık uzmanlarının yeterliliği gibi faktörlere dayalıdır.
Sağlık hizmeti kalitesinin ölçülmesi ayrıca, sağlık çalışanları tarafından tutulan kayıtlar ve sağlık hizmeti sunumunda kullanılan teknolojilerin kullanımı gibi niceliksel verilerin değerlendirilmesini de içerebilir.
Ancak, sağlık hizmeti kalitesi, müşteri deneyimlerinin yanı sıra soyut faktörlere de bağlıdır. Bu faktörler, hastanın sağlık durumu, hastalığın ciddiyeti, tedavi süreci, sağlık hizmeti sunucusunun tıbbi uzmanlığı, hasta-hasta bakımı arasındaki iletişim ve güven gibi faktörlerdir. Bu nedenle, sağlık hizmeti kalitesi, hem niceliksel hem de niteliksel önlemlere dayanır.
Sağlık hizmetleri, tutarlılık, eksiksizlik ve etkinlik gibi kalite boyutlarının ölçümü zor olan soyut bir hizmettir. Sağlık hizmetleri sunucusu, farklı profesyonellerin ve hastaların farklı ihtiyaçlarına göre hizmetleri sunarken, kalite standartlarını oluşturmak daha zordur. Hizmetlerin kalitesi, sağlık çalışanlarının eğitim, deneyim, kişilik özellikleri ve yetenekleri gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörler, hizmetlerin sunumu sırasında farklılıklar yaratabilir ve tutarlılık ve eksiksizlik gibi kalite boyutlarının ölçülmesini zorlaştırabilir. Buna ek olarak, sağlık hizmetleri sunucusu tarafından sunulan hizmetlerin kalitesi, müşterinin öznel değerlendirmesinin ötesinde de ölçülmelidir. Bu, hizmetlerin etkinliği, güvenliği ve maliyeti gibi faktörleri de içerebilir. Hizmet operasyonlarında kalite standartları oluşturmak zor olsa da, bu zorluklar, sağlık hizmeti sunucularının hizmetlerini sürekli olarak iyileştirmek için çalışmalarına engel olmamalıdır. Kalite iyileştirme süreçleri, müşteri geri bildirimlerini kullanarak, hizmet sunumu ve hasta bakımı için en iyi uygulamaları belirleyerek ve personel eğitimine yatırım yaparak başarılı olabilir (Yıldırım, 2020).
Sağlık hizmetleri, aynı anda üretilir ve tüketilir ve depolanamazlar. Bu durum, kalite kontrolünü zorlaştırır ve müşteri satın almadan ve hizmeti tüketmeden önce hizmetin kalitesini tam olarak değerlendirmesini imkansız hale getirir. Sağlık hizmetleri üretim sürecinde farklı profesyoneller ve müşteriler arasındaki etkileşimler nedeniyle tutarlılık ve eksiksizlik gibi kalite boyutlarının ölçülmesi de zorlaşır. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinde son bir kalite kontrolüne sahip olmak mümkün olmayabilir. Sağlık hizmetleri, sonuçları garanti edilemeyen bir hizmet olarak kabul edilebilir. Ancak, sağlık hizmeti sunucuları, kalite kontrol süreçlerine ve hasta güvenliği önlemlerine önem vererek hizmetlerini en yüksek standartlarda sunmak için çalışabilirler. Ayrıca, müşterilerin geri bildirimleri ve hizmetleri deneyimleri, hizmetlerin kalitesini değerlendirmede yardımcı olabilir ve sağlık hizmeti sunucularına iyileştirmeler yapma fırsatı sağlayabilir.
Sağlık hizmetleri planlaması, ihtiyaçların tespiti ve sağlık hizmetlerinin doğru şekilde dağıtımı için yapılan çalışmaları kapsar. Bu planlama süreci, tıbbi bakım, hastaneler, sağlık merkezleri ve çoklu hizmet klinikleri gibi sağlık kuruluşlarına yatırım yapılması, sağlık hizmetlerinin verimli ve etkili bir şekilde yönetilmesi için gerekli araçların sağlanması ve sağlık hizmetleri sunumu için personel eğitimi ve gelişimi gibi faktörleri içerir. Bu çalışmalar, sağlık bilgi sistemleri kullanılarak da desteklenir ve hastaların ihtiyaçlarının belirlenmesi, tıbbi kayıtların tutulması ve hastalık yönetimi için gerekli verilerin toplanması ve analiz edilmesi için önemli bir rol oynar (Devebakan, 2006). Sağlık hizmetlerinin planlanması, mevcut sağlık kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması ve sağlık hizmetlerinin yeterli ve yüksek kalitede sunulabilmesi için çok önemlidir. Bu nedenle, acil ihtiyaçların tespit edilmesi ve planlama sürecinin buna göre şekillendirilmesi önemlidir. Sağlık hizmetlerinin sunulduğu tesislerin, tıbbi cihazların, ilaçların ve personelin yeterli olması, sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırmak için gerekli olan faktörlerdir. Bu faktörlerin belirlenmesi ve yönetimi için, sağlık bilgi sistemleri ve sağlık araştırmaları da önemli bir rol oynamaktadır.
Sağlık hizmetleri, sadece hastalıkları tedavi etmekle kalmayıp, insanların sağlığını korumak, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemelerine yardımcı olmak ve gerektiğinde rehabilitasyon hizmetleri sağlamak gibi çeşitli faaliyetleri de kapsamaktadır. Bunlar arasında koruyucu sağlık hizmetleri, tarama programları, aşılar, sağlık eğitimi, beslenme danışmanlığı, fizyoterapi ve psikolojik destek gibi hizmetler de yer alır. Sağlık hizmetleri, kişilerin sağlığının korunması ve iyileştirilmesi için geniş bir yelpazede hizmetler sunar (Çakır, 2015). Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkındaki Yönergenin 4. maddesinde ise Sağlık Hizmetleri, İnsan sağlığına zarar veren çeşitli etmenlerin yok edilmesi ve toplumun bu etmenlerin etkilerinden korunması, hastaların tedavi edilmesi, bedensel ve ruhsal yetenek ve becerileri azalmış olanların rehabilite edilmesi için yapılan hizmetlerdir, şeklinde tanımlanmaktadır. Bu tanım sağlık hizmetlerinin daha kapsamlı bir şekilde açıklanması için oldukça faydalıdır. İnsan sağlığına zarar veren etmenlerin yok edilmesi ve toplumun bu etmenlerin etkilerinden korunması, hastaların tedavi edilmesi ve rehabilitasyonu, sağlık hizmetlerinin temel amaçları arasında yer almaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda sağlık hizmetleri sunan sağlık kuruluşları, tıbbi bakım, hastaneler, sağlık merkezleri ve çoklu hizmet klinikleri gibi sağlık bilgi sistemleri ile yakından çalışarak hizmet kalitesini yükseltmeye ve sağlık hizmetlerini daha etkili ve verimli hale getirmeye çalışmaktadır. Sağlık Hizmetlerinin amaçlarını şu şekilde sıralamak mümkündür (Özmen, 2020):
Hastalıkların önlenmesi:
Sağlık hizmetleri, insanların sağlıklarını korumak ve hastalıkları önlemek için bir dizi önleyici tedbirler içermektedir. Bunlar arasında aşılar, sağlıklı beslenme, egzersiz, düzenli taramalar ve diğer koruyucu sağlık hizmetleri yer almaktadır.
Tedavi:
Sağlık hizmetleri, hastalıkların teşhisi ve tedavisi için bir dizi hizmet sunar. Bu hizmetler arasında ilaç tedavisi, cerrahi müdahaleler, fizik tedavi, psikoterapi ve diğer tedavi yöntemleri yer almaktadır.
Rehabilitasyon:
Sağlık hizmetleri, hastaların fiziksel veya zihinsel sağlık sorunlarından iyileşmelerine yardımcı olmak için bir dizi rehabilitasyon hizmeti sunar. Bu hizmetler arasında fizik tedavi, iş terapisi, konuşma terapisi ve diğer rehabilitasyon yöntemleri yer almaktadır.
Sağlık hizmetlerine erişim:
Sağlık hizmetlerinin tüm insanlar tarafından erişilebilir ve ulaşılabilir olması önemlidir. Bu, sağlık hizmetlerinin ekonomik, coğrafi veya diğer nedenlerle dezavantajlı gruplar arasında eşit şekilde dağıtılmasını sağlamak için bir dizi politika ve programların uygulanmasını gerektirir.
Hizmet kalitesi:
Sağlık hizmetleri, yüksek kaliteli ve etkili olmalıdır. Bu nedenle, sağlık hizmetleri kalitesini artırmak için çeşitli politikalar ve programlar uygulanmaktadır. Bu, sağlık hizmetleri veren sağlık kuruluşlarından personelin eğitimi, sağlık hizmetlerinin standardizasyonu ve diğer kalite kontrol yöntemlerini içermektedir.
Sağlık hizmetleri sunumunun üç ana hedefi vardır: herkese ihtiyacı olan sağlık hizmetini sunmak, ihtiyaç duyulan hizmeti verimli bir şekilde sunmak ve sunulan hizmetin kalitesini artırmak. Ancak, sağlık hizmetlerinin sunumu pek çok faktörden etkilenir. Bu faktörler arasında sağlık pazarının tekel durumu, tıbbi teknolojideki gelişmeler, sağlık kurumlarının verimliliği, personelin niteliği ve niceliği, finansal kaynakların kullanımı, sağlık politikaları, hukuki düzenlemeler, kültürel farklılıklar ve hasta memnuniyeti gibi konular yer almaktadır. Sağlık hizmetleri sunumu, bu faktörlerin uygun bir şekilde yönetilmesiyle, etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilebilir (Çınarlı, 2008).
Sağlık hizmetlerinin önemi aşağıdaki unsurlarla açıklanabilir (Ceyhan, 2017):
Yeterli tıbbi insan kaynağının sağlanması: doktorlar, hemşireler, teknisyenler, laboratuvarlar ve diğer asistanlar, çünkü doktor hemşirelik, laboratuvar ve idari tüm tıbbi hizmetleri tek başına yerine getiremez.
Yeterli sayıda doktor, tıp merkezi ve sağlık hizmeti veren kurum (sağlık birimleri, hastaneler, laboratuvarlar, eczaneler vb.).
Tıbbi hizmetlerin her zaman sağlanması, yani sağlık personelinin 24 saat çalışması
Tıbbi bakımın kalitesi ve etkinliği, sağlık ekipleri, sağlık birimleri ve hastaneler tarafından kullanılan ekipman ve cihazların kalitesine de bağlıdır. Bu nedenle, tıbbi çalışmalar için gerekli olan ekipman ve cihazların doğru seviyede ve standartlarda sağlanması son derece önemlidir. Ayrıca, sağlık ekiplerinin niteliği, eğitimi ve çalışma koşulları da tıbbi bakımın kalitesini etkileyen diğer faktörlerdir. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinin sunumu için yüksek kaliteli ekipman, cihaz ve koşulların sağlanması önemlidir.
Sağlık Hizmetlerinin Sınıflandırılması
Sağlık hizmetlerinin sınıflandırması konusu aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Koruyucu Sağlık Hizmetleri: Bireylerin yaralanması, ani ölüm ve farklı hastalıklardan korunması için sunulan hizmetlerdir. Bazı hastalıklara karşı bağışıklık kazanma, ilaç tedavileri, aile planlaması, doğru beslenme, stres yönetimi, psikolojik olumsuzlukların önlenmesi, biyolojik güvenlik şeklindeki hizmetleri kapsamaktadır. Burada önleme amaçlı bir sağlık hizmeti söz konusu olduğu için her türlü riske karşı geliştirilen sağlık hizmetlerini kapsamaktadır.
Kişilerin hastalık ihtimallerinin artma ihtimaline karşı söz konusu hizmetlerin yoğunluk derecesi de farklılaşmaktadır. Önleyici sağlık hizmetleri, hastalıkların önlenebilir olması ve erken teşhis edilebilmesi için önemlidir. Bu hizmetler, hastalık riskinin azaltılmasına ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının teşvik edilmesine yardımcı olur. Ayrıca, erken teşhis sayesinde, tedavinin daha etkili ve daha az maliyetli olması mümkündür. Bu nedenle, sağlık hizmetleri planlaması ve sunumu, önleyici sağlık hizmetlerinin de dahil olduğu kapsamlı bir yaklaşımı içermelidir (Erol, 2014)
Koruyucu sağlık hizmetleri, sağlığı korumak ve hastalıkları önlemek amacıyla sunulan faaliyetleri içermektedir. Bu hizmetlerin temel amacı, hastalıkların yayılmasını engellemek, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmek ve sağlıkla ilgili risk faktörlerini azaltmaktır. Koruyucu hekimlik, bu hizmetlerin sunumunda kullanılan bir yaklaşımı ifade eder ve hastalıkların önlenmesine odaklanır. Koruyucu hekimlik faaliyetleri, aşılar, sağlık taramaları, sağlık eğitimi, beslenme danışmanlığı, sigara ve alkol kullanımının önlenmesi gibi konuları içermektedir. Bu hizmetlerin sunumu, bireysel sağlık bakımı kadar önemlidir ve toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır (Yıldırım, 2020).
Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri:
Tedavi edici sağlık hizmetleri, koruyucu sağlık hizmetleri yetersiz kaldığı noktalarda devreye girmektedir. Bu alanda, bireylerin yaşadığı ani hastalık, sakatlanma gibi durumlar söz konusudur. Bireylerin tekrar eski sağlıklarına kavuşmaları için ilgili sağlık hizmetleri uygulanmaktadır. Tedavi amaçlı verilen sağlık hizmetleri hemen her ortamda sağlık hizmetlerinin önemli bir noktasıdır. Bu nedenle sağlık işletmelerinin amaç ve hizmet politikalarında her zaman öne çıkan bir faaliyet alanıdır (Yıldırım, 2020).
Rehabilitasyon Hizmetleri:
Daha önceden bilinmeyen bazı felaketler sonrasında oluşan hastalıkların giderilmesi için rehabilitasyon hizmetleri devreye girmektedir. Çatışma, deprem, sel, kaza benzeri durumlarda yaşanan psikolojik sorunlar, sakatlıklar ve dehasının giderilmesi için rehabilitasyon hizmetleri uygulanmaktadır. Buradaki amaçlardan biri de hastaların orta ve uzun vadede toplumsal hayata geri dönmemeleri, ekonomik sistem içindeki görevlerine yeniden başlamalarıdır.
Bu hizmetler kendi içinde tıbbi ve sosyal olarak iki ana bölüme ayrılmaktadır. Hastalığın niteliğine göre de uygulanma şekilleri ayrılmaktadır. Kimi zaman da her iki sağlık hizmeti aynı anda uygulanmaktadır.
Hastanın sosyal çevresinin rehabilitasyonu, sağlık ve sosyal hizmetlerin dönüşümünü teşvik etmek için “erken gerçekleştirilmiş strateji” olarak görülmektedir. Hastanın sosyal rehabilitasyonu, gelişmekte olan ülkelerde olduğu kadar gelişmiş toplumlarda da çok sayıda insanın ihtiyaçlarını karşılamanın en iyi yolu olarak görülmektedir (Çakır, 2015).
Tıbbi Rehabilitasyon; Yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, bedensel yaralanmaların ve kalıcı rahatsızlıkların giderilmesi için sunulan hizmettir. Protez, tekerlekli sandalye, koltuk değneği, gözlük, işitme cihazı gibi araçların temini ile verilen hizmetlerdir. Fizik tedavi ve tedavi hastaneleri, ruh ve ruh sağlığı hastaneleri tıbbi rehabilitasyon sunan kurumlara örnek olarak verilebilir.
Sosyal Rehabilitasyon; Engellerinden dolayı eski iş gücünü kaybetmiş veya belirli bir işte çalışamayan bireylere yeni işler öğretmek, iş bulmak ve uyum sağlamak için her türlü hizmeti içerir. Sosyal rehabilitasyon, eski işlerinde çalışamayanlar için yeni işler öğrenme ve beceri kazanma fırsatları sağlar. Bireye yeni durumuna uyum sağlaması için çeşitli pedagojik destek programları sunulur. Engelli bireylere yönelik merkezler, sosyal rehabilitasyon sunan kurumlara örnek olarak verilebilir (Yıldırım, 2020).
Sağlık Hizmetleri Yönetimi
Türkiye’deki sağlık hizmetleri kamu ve özel sağlık kurumları tarafından sunulmaktadır. Sağlık Bakanlığı, Türkiye’deki en yaygın sağlık hizmeti sunucusudur ve birçok hastane, sağlık ocağı, poliklinik ve diğer sağlık hizmetleri sunan kurumları bünyesinde barındırmaktadır. Üniversite hastaneleri de önemli bir hizmet sunucusudur ve yüksek teknolojili cihazlar, uzman hekimler ve öğrenci eğitimi için önemli bir merkezdir. Belediye, kamu ve vakıf hastaneleri de halkın sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet sunan kuruluşlardır. Özel sektörde ise, özellikle büyük şehirlerde birçok özel hastane ve tıp merkezi bulunmaktadır. Bu kurumlar genellikle ayaktan ve yatarak tedavi hizmetleri sunmaktadır.
Türkiye’de sağlık hizmetleri kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşları tarafından üretilmektedir. Hizmetlerin çoğu Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanmaktadır. Hastanelerde Sağlık Bakanlığı dışında üniversite de önemli hizmet sağlayıcılardan biridir. Ayrıca belediye, kamu ve vakıf hastanelerinin çok yaygın olarak hizmet verdiği bilinmektedir. Bu kurumların yanı sıra kamu sağlık kurumları Türkiye’deki hastanelerin %65,4’ü ve yatakların %86’sı ile çok yaygın olarak hizmet vermektedir (Çetin, 2020).
Sağlık işletmeleri, özellikleri nedeniyle diğer işletmelerden farklılık göstermektedir. Kuşkusuz hastaneler de kar etmeyi hedefliyor, ancak; Asıl amaç kar olmadığı için sağlık sektöründe hizmet veren kuruluşlar kar amacı gütmeyen işletmeler olarak kabul edilmektedir. Ancak kar amacı gütmeyen kuruluşların da hayatta kalmak için finansal kaynaklara ihtiyacı var. Bu nedenle kar amacı gütmeyen kuruluşlar da kaynak yaratmak için işe girmişlerdir. Ancak çoğu kuruluş bu ticari faaliyetleri bilinçli bir şekilde yürütmediği için modern pazarlama anlayışından uzaktır (Karaman, 2020)
Türkiye’de kamu hastaneleri, devletin her vatandaşa sağlık hizmeti sunma yükümlülüğünü yerine getirmek için önemli bir rol oynamaktadır. Kamu hastaneleri, ücretsiz veya düşük ücretli sağlık hizmetleri sunarak, özellikle düşük gelirli ailelerin sağlık hizmetlerine erişimini sağlamaktadır (Akyüz, 2020). Ayrıca, acil servislerde 24 saat hizmet vererek acil sağlık sorunlarına çözüm sağlamaktadırlar. Bunun yanı sıra, üniversite hastaneleri de üst düzey sağlık hizmetleri sunmaktadırlar ve tıbbi araştırmalara da önemli katkılar sağlamaktadırlar. Özel hastaneler ise daha çok yüksek kaliteli ve özelleştirilmiş sağlık hizmetleri sunarak, özellikle daha yüksek gelirli kesimler tarafından tercih edilmektedir (Mere, 2020).
Bağlı bulunduğu idare yapısı itibari ile kamu ve özel sağlık kurumu olarak ikiye ayrılır
İkinci Basamak Resmi Sağlık Kurumu Hastaların yatırılarak tanı ve tedavi hizmetlerinin verildiği hastanelerdir. Bunlar kamu idaresi altında bulunan ağız diş sağlığı merkezleri, bütünleşmiş ilce hastaneleri, devlet hastaneleri ve bunlara bağlı semt poliklinikleri, dal merkezleri ve tıp merkezleridir.
İkinci Basamak Özel Sağlık Kurumu Tüzel kişiler tarafından acılan, özel hastane yönetmeliğine gören ruhsat almış hastane ve ayakta teşhis ve tedavi hizmeti veren tıp merkezleri ve dal merkezleridir (Tatlı, 2020).
Türev Sağlık İşletmeleri
Türev sağlık işletmeleri, sağlık sektöründe yeni iş fırsatları yaratmak amacıyla geliştirilen alternatif sağlık hizmeti işletmeleridir. Bu işletmeler, sağlık hizmetlerinin geleneksel yollarından farklı olarak daha yenilikçi, özelleştirilmiş, teknolojik ve daha ucuz hizmetler sunmayı hedeflemektedir. Bu tür işletmeler, genellikle dijital sağlık platformları, evde sağlık hizmetleri, alternatif tıp merkezleri, mobil sağlık klinikleri, sağlık turizmi hizmetleri ve benzeri hizmetleri içermektedir. Türev sağlık işletmeleri, sağlık hizmetlerinin sunulmasındaki geleneksel yöntemlere ek olarak, daha modern ve müşteri odaklı bir yaklaşım sunarak sağlık sektöründe yeni bir trend haline gelmiştir.
Özel hastaneler
Özel hastaneler, özel sektöre ait ve kar amacı güden sağlık kuruluşlarıdır. Bu hastaneler, özellikle son yıllarda Türkiye’de sağlık turizmi sektörünün gelişmesiyle birlikte önemli bir yer edinmiştir. Özel hastaneler, genellikle yüksek teknolojiye sahip tıbbi ekipmanlarla donatılmış, modern yapıya sahip ve konforlu bir hasta odası ortamı sunan sağlık hizmeti veren kurumlardır. Özel hastaneler, genellikle öncelikli olarak yatarak tedavi hizmeti sunmakta olup, ayaktan tedavi hizmetleri de sunabilmektedirler. Ancak, özel hastaneler kamu hastanelerine göre daha yüksek maliyetli olabilmekte ve bazı vatandaşların bu hizmetlerden yararlanması maddi imkansızlıklar nedeniyle zor olabilmektedir (Çetin, 2020).
Poliklinikler
Poliklinikler, hastanelerin veya sağlık merkezlerinin bünyesinde bulunan, farklı branşlarda uzman doktorlar tarafından hastalara muayene, teşhis ve tedavi hizmetleri sunulan bölümlerdir. Genellikle hastaların ilk başvurdukları yerler olarak bilinirler ve acil olmayan hastalıkların tedavisi için kullanılırlar. Polikliniklerde genellikle genel cerrahi, dahiliye, ortopedi, kadın doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, dermatoloji, kardiyoloji, nöroloji gibi birçok farklı branşta uzman doktorlar hizmet vermektedir. Polikliniklerde yapılan hizmetler arasında muayene, tetkik, tedavi, aşı, kan alma ve ilaç tedavisi gibi birçok farklı işlem yer almaktadır.
Muayenehaneler
Muayenehaneler, genellikle tek bir doktorun veya birkaç doktorun ortaklaşa çalıştığı küçük ölçekli sağlık tesisleridir. Muayenehaneler, tıbbi muayene, tanı, tedavi ve reçete yazma hizmetleri sunarlar. Ayrıca, muayenehaneler kan testi, röntgen, ultrason, EKG gibi tıbbi görüntüleme ve testlerin yapılmasına da olanak sağlayabilirler. Bazı muayenehaneler, özellikle özel sektörde faaliyet gösterenler, belirli bir tıbbi uzmanlık alanına odaklanarak, örneğin dermatoloji veya göz hastalıkları gibi belirli bir tıbbi alanın tedavisi için özel olarak tasarlanmıştır. Muayenehaneler, acil tıbbi durumlar için uygun olmayabilir ve hastaları daha büyük hastanelere yönlendirebilirler (Çetin, 2020).
Laboratuvarlar
Laboratuvarlar, hastalıkların tanısı ve tedavisi için tıbbi testlerin yapıldığı yerlerdir. Bu testler, hastanın kan, idrar, dışkı gibi örneklerinin incelenmesini içerebilir. Ayrıca radyolojik testler de laboratuvarlar tarafından yapılabilir. Laboratuvar testleri, tanı ve tedavi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Tanı testleri, hastalığın teşhisinde kullanılan testlerdir. Tedavi testleri ise hastalığın tedavisinde kullanılan testlerdir. Laboratuvar testleri, doktorların hastalığın nedenini belirlemelerine, hastalığın seyrini takip etmelerine ve tedavi sürecini yönetmelerine yardımcı olur. Özel hastaneler ve polikliniklerde sıklıkla laboratuvar hizmetleri sunulmaktadır. Ayrıca, bağımsız laboratuvarlar da bulunmaktadır. Bu laboratuvarlar, doktorlar tarafından hastalarına yönlendirilen örnekleri analiz ederler (Çetin, 2020).
GEREÇ ve YÖNTEM
Araştırmanın Tipi
Bibliyometrik analiz, bilimsel yayınların ve bu yayınların kullanımının ölçülmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, belirli bir konuda yapılan yayın sayısı, yayınların dergilerdeki dağılımı, alıntı sayısı ve alıntı yapanların kimlikleri gibi çeşitli parametreleri analiz ederek o konuda yapılan araştırmaların etkisini ölçmeyi amaçlar.
Bibliyometrik analiz, bilimsel araştırmanın ölçülebilirliği açısından önemlidir. Bu analizler, bir araştırmanın ne kadar etkili olduğunu, hangi konularda daha fazla çalışma yapıldığını ve hangi araştırmacıların daha fazla etkileşimde bulunduğunu gösterir. Bu nedenle bibliyometrik analizler, araştırma alanında stratejik kararlar almak için önemli bir araçtır.
Bibliyometrik analizler, özellikle akademik alanda ve bilim politikaları alanında sıkça kullanılmaktadır. Bu analizler, araştırma bütçelerinin yönetimi, araştırma eğilimlerinin belirlenmesi, bilimsel işbirliği ve verimliliğin artırılması gibi konularda karar verme süreçlerine yardımcı olabilir.
Çalışmalarımızın temel gayesi, Türkiye’de 2014-2019 arası sağlık hizmetlerinin yönetim ve yönetimine ilişkin yayınlanan tezleri türlerine, yıllarına, bölümlerine ve yayınlanmış üniversitelerine göre incelemektir. Çalışma nicel bir araştırma modeli üzerine modellenmiş ve tanımlayıcı bir anket modeli kullanılmıştır. Tarama modeli, geçmişte var olmuş veya şu anda var olan bir durumu olduğu gibi tanımlamayı amaçlamaktadır (Karasar, 2006). Çalışmada, 2014-2019 yılları arasında Türkiye’de yayınlanan sağlık hizmetlerinin yönetimi ve yönetimi ile ilgili diploma kağıtları taranmıştır.
Araştırmanın Evreni ve Örneklemi
Araştırma evreni, 2014-2019 arası ülkemizde düzenlenmiş 292 tezden oluşmaktadır.
İstatistiksel Analiz
YÖK veri tabanında, Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=21), Sağlık Kuruluşu Yönetimi Anabilim Dalı (n=181), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=39), Tıbbi Kurum Yönetimi Anabilim Dalı (n=41), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=4), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=4) olmak üzere 6 anabilim dalında yayınlanmış 260 yüksek lisans ve 32 doktora tezi dikkate alınmıştır.
Araştırmanın Etik Yönü
Bibliyometrik araştırmalar, bilimsel yayınlar, atıflar ve yazarlar arasındaki ilişkileri ölçmek ve analiz etmek amacıyla yapılan çalışmalardır. Bu tür araştırmaların da etik yönleri bulunmaktadır. Öncelikle, bibliyometrik araştırmaların yapılabilmesi için kullanılan verilerin etik olarak toplanması gerekmektedir. Bu veriler, araştırmanın yapılacağı dergilerin veya veri tabanlarının izinleri doğrultusunda kullanılmalıdır. Ayrıca, bu verilerin gizliliği korunmalı ve herhangi bir şekilde kişisel bilgi açığa çıkarmamalıdır.
Bibliyometrik araştırmaların sonuçları, diğer araştırmacılar tarafından kullanılabilecek önemli bilgiler içerebilir. Bu nedenle, bu sonuçların doğru ve güvenilir olması çok önemlidir. Araştırmacılar, verileri doğru bir şekilde analiz etmeli ve sonuçları objektif bir şekilde sunmalıdır. Verilerin yanlış yorumlanması veya çarpıtılması, yanlış sonuçlara ve sonuçta yanlış bilgilere neden olabilir. Bu araştırmanın yapılması sırasında atıf yapılan diğer araştırmaların veya yazarların haklarına saygı gösterilmiştir. Atıf yapılacak olan diğer araştırmalar ve yazarlar, doğru şekilde belirtilmiş ve atıfların kullanımı, izin verilen sınırlar içinde yapılmıştır.
Araştırmanın Sınırlılıkları
Bu araştırma araştırmaya dahil edilen yüksek lisans ve doktora tezleriyle sınırlıdır.
BULGULAR
Sağlık hizmetlerinin tür ve yıllara göre yönetimi ve yönetimi ile ilgili yayınlanmış tezlerin yaygınlaştırılmasına ilişkin sonuçlar Tablo 1’de gösterilmiştir.
Tablo 1.Türlerine ve Yıllara göre Tezler
Yıllar Yüksek Lisans Doktora Toplam
n % n % n
2019 74 20 5 11 74
2018 34 9 9 20 34
2017 34 9 5 11 39
2016 103 28 11 24 114
2015 70 19 6 13 76
2014 53 14 10 22 63
Toplam 322 100 46 100 368
Tablo 1 incelendiğinde, Türkiye’de 2014-2019 döneminde tıbbi hizmetlerin yönetimi ve işletmeciliği üzerine yayınlanan 368 tezin % 87,5’inin yüksek lisans tezi, % 12,5’inin doktora tezi, 2016 senesinde düzenlenmiş tezlerin % 90ı’ının yüksek lisans tezi, % 10’unun doktora tezi, 2015 senesinde düzenlenmiş tezlerin % 92,1’inin yüksek lisans, % 7,9’unun doktora tezi, 2014 senesinde düzenlenmiş tezlerin ise % 80’nin yüksek lisans, % 20’sinin doktora tezine sahip olduğu görülmüştür.
Anabilim Dallarına Göre Tezler
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen tezlerin % 95,24’ü yüksek lisans tezi, % 4,76’sı doktora tezi, Sağlık Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezlerin % 94,47’si yüksek lisans tezleri, % 5,53’ü doktora tezleri, % 87,18’i Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen tezlerin % 87,18’i yüksek lisans tezleri, % 12,82’si doktora tezleri, % 68,29’u doktora tezleridir. Sağlık Kurumları Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezler Yüksek Lisans ve % 31,71- Sağlık Hizmetleri Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezlerin % 25’inin Yüksek Lisans tezleri, % 75’inin Doktora Tezleri, Sağlık Kurumları Yönetim ve Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tüm tezlerin ise Yüksek Lisans tezleri olduğu görülmektedir.
Sağlık Kurumları Yöneticiliği Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen40 tezden 2019, 2016 ve 2015 senelerinde yayınlanan tezlerin tümünün yüksek lisans tezi, 2014 yılında yayınlanan tezlerin % 66,67’sinin yüksek lisans, % 33,33’ünün doktora tezi olduğunu görmekteyiz.
Sağlık Yönetimi Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık yönetimi ile alakalı düzenlenen 181 lisansüstü tezden 2017 senesinde düzenlenen tezlerin % 84.37’sinin yüksek lisans, % 15.63’ünün doktora tezi olduğu, 2016 senesinde düzenlenen tezlerin % 94.29’unun yüksek lisans, % 5.71’inin doktora tezi olduğu, 2015 senesinde düzenlenen tezlerin tümünün yüksek lisans tezi olduğu, % 5.71’inin doktora tezi olduğu, 2014 senesinde düzenlenenlerin % 96,3’ünün yüksek lisans, % 3,7’sinin doktora tezi olduğunugörmekteyiz.
Sağlık Kurumları İşletmeciliği Anabilim Dalında Yapılan Tezleri
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen 54 tezden 2017, 2016 ve 2015 senelerinde düzenlenen bütün tezlerin yüksek lisans tezi olduğu, 2019, 2018 senelerinde 10 ‘ar adet yüksek lisans tezi olduğu 2014 senesinde düzenlenen tezlerin % 73,68’inin yüksek lisans, % 26,32’sinin doktora tezi olduğunu görmekteyiz.
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen 41 mezuniyet tezinden 2017 senesinde düzenlenen bütün tezlerin yüksek lisans tezleri, 2016 senesinde düzenlenen tezlerin % 64,29’unun yüksek lisans tezleri, % 35,71’inin doktora tezleri, 2015 senesinde düzenlenen tezlerin % 68,75’inin yüksek lisans tezleri, % 31,25’inin doktora tezleri, % 62,5’inin doktora tezleri olduğunu görmekteyiz.
Sağlık Hizmetleri Yönetimi Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık Hizmetleri Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen 24 tezden 2014 senesinde düzenlenen bütün tezlerin yüksek lisans tezi, 2016 ve 2015 senelerinde düzenlenen bütün tezlerin doktora tezi olduğu ve 2017 senesinde lisansüstü tez bulunmadığını görmekteyiz.
Sağlık Kurumları İşletmeciliği ve Yöneticiliği Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık kurumları işletmeciliği ve yöneticiliği anabilim dalında yayınlanan 7 lisansüstü tezin tümünün yüksek lisans tezi olduğu ve 2018, 2016, 2014 senelerinde yayınlanmış olduğu görülmektedir.
Üniversitelere Göre Tezler
Ülkemizde 2014-2019 seneleri arasında sağlık hizmetlerinin yönetimi ve yönetimi hususunda düzenlenen368 tezin % 0,69’unun Acıbadem Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %3,78’inin Ankara Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 4,79’unun Atılım Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 2,05’inin Avrasya Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 1,02’sinin Bahçeşehir Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde olduğu, Başkent Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 2,72, Beykent Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 0,34, Cumhuriyet Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 2,4, Fırat Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 1,38, GATA/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 0,69, Gazi Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 4,11, Hacettepe Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 11,64, İstanbul Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 1,38, İstanbul Arel Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 0,34, İstanbul Bilim Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 3,08, İstanbul Medipol Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 3,43, İzmir Katip Çelebi Yun’da %0,34. / Sosyal Bilimler Enstitüsünde % 1.02 Kahramanmaraş Sütçü İmam Yun. / Sosyal Bilimler Enstitüsünde % 2,4 Kırklareli Ün. / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 2,4 Marmara Ün. / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde bunların % 0,34’ünü Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi /Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Namık Kemal Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 4,45, Okan Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 18,15, Mayıs On dokuz Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 1,71, Sağlık Bilimleri Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 0,34, Sakarya Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 3,78, Selçuk Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 2,72, Süleyman Demirel Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde % 15,09, bunların % 0,68’inin Trakya Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 1,02’sinin Ufuk Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 0,34’ünün Üsküdar Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 1,38’inin Yeni Yüzyıl Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yayınlandığını belirtti. Türkiye’de 2014-2017 yıllarında tıbbi hizmetlerin yönetimi ve yönetimi üzerine yayınlanan tezlere baktığımızda tezlerin çoğunun Hacettepe Üniversitesi, Okan Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi’nde düzenlendiğini söyleyebiliriz.
Üniversitelere göre Sağlık Kurumları Yöneticiliği Anabilim Dalında Yapılan Tezler
Sağlık hizmetlerinin yönetimi ve işletmeciliğiyle alakalı ülkemizde Sağlık Kurumları Yöneticiliği Anabilim Dalında 2014-2017 yılları arasında yayınlanan 21 lisansüstü tezin % 9.52’sinin Atılım Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 4.76’sının Bahçeşehir Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 28.57’sinin Cumhuriyet Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 4.76’sının Fırat Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 42.87’sinin İstanbul Bilim Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, % 4.76’sının İzmir Katip Çelebi Ün. / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %4.76’sının Marmara Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yayınlandığı görülmektedir. Sağlık hizmetlerinin yönetimi ve işletmeciliğine ilişkin Türkiye’de 2014-2017 yıllarında yayınlanan tezlere bakıldığında sağlık kurumları yöneticiliği anabilim dalında en fazla tezin İstanbul Bilim Üniversitesi ve Cumhuriyet Üniversitesi’nde yayınlandığı söylenebilir.
Üniversitelere göre Sağlık Yönetimi Anabilim Dalında Yapılan Tezler Üniversiteler
2014-2019 seneleri arası Türkiye’de Sağlık Yönetimi Anabilim Dalı’nda sağlık hizmetlerinin yönetimi ve idaresi ile ilgili yayınlanan 181 tezin %1,1’inin Acıbadem Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %1,1’inin Bahçeşehir Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %0,55’inin Cumhuriyet Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %1,67’sinin Fırat Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, Gazi Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde %1,67, Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde %8,29, İstanbul Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %2,21, İstanbul Medipol Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %5,52, Kahramanmaraş Sütçü İmam Ün’de %1,67. / Sosyal Bilimler Enstitüsü, Marmara Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %2,76, Muğla Sıtkı koçman Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %0,55, Namık Kemal Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde %6,63, Okan Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %27,62, On dokuz Mayıs Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %2,76, Sakarya Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde %6,08, Selçuk Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde % 4,42, % 21,54’ü Süleyman Demirel Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %1,1’i Trakya Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %0,55’i Üsküdar Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 2,21’i Yeni Yüzyıl Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde. 2014-2019 yıllarında Türkiye’de yayınlanan sağlık hizmetlerinin yönetimi ve yönetimi ile ilgili özetlere baktığımızda, Sağlık Yönetimi Bölümü’ndeki tezlerin çoğunun Okan Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi’nde yayınlanmış olduğunu söyleyebiliriz.
Üniversitelere göre Sağlık Kurumları İşletmeciliği Anabilim Dalında Yapılan Tezler
2014-2019 yılları arasında Türkiye’de Tıbbi Kurumlar Yönetimi Anabilim Dalı’nda tıbbi hizmetlerin yönetimi ve idaresi ile ilgili yayınlanmış olan 39 tezin %30,78’inin Atılım Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %20,51’inin Başkent Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %23,07’sinin Gazi Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %17,95’inin Kırklareli Ün’de yayınlandığı görülmektedir. / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde bunların %7,69’u Ufuk Ün. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yayınlanmış gibi görünmektedir.
Üniversitelere Göre Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalında Yapılan Tezler
2014-2019 yılları arasında Türkiye’de Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda sağlık hizmetlerinin yönetimi ve yönetimi konusunda yayınlanan 41 tezin %26,83’ünün Ankara Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, %2,44’ünün Beykent Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %46,33’ünün Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, %2,44’ünün İstanbul Arel Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, Marmara Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %2,44, Namık Kemal Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde %2,44, Okan Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde %7,32, Süleyman Demirel Yücen’de %9,76. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yayınlanmış gibi görünüyor. Türkiye’de 2014-2017 yıllarında yayınlanan sağlık hizmetlerinin yönetimi ve yönetimi konulu tezlere baktığımızda, Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda en fazla sayıda tezin Hacettepe Üniversitesi’nde yayınlandığını söyleyebiliriz.
Üniversitelerin Tıbbi Hizmetler Yönetimi Anabilim Dalı’nda Yapılan Tezler
Türkiye’de Sağlık Hizmetleri Yönetimi Anabilim Dalı’nda tıbbi hizmetlerin yönetimi ve idaresi ile ilgili olarak 2014-2019 seneleri arası düzenlenen 4 tezin % 50’sinin GATA/Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde, % 25’inin ise Sağlık Bilimleri Anabilim Dalı’nda yayınlandığı görülmektedir. / Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde bunların % 25’ini Süleyman Demirel oluşturuyor. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yayınlanmış gibi görünüyor.
SONUÇ
Türkiye’de sağlık yönetimine ilişkin ilk lisansüstü Araştırma evreni, 2014-2019 arası ülkemizde düzenlenmiş 292 tezden oluşmaktadır. YÖK veri tabanında, Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=21), Sağlık Kuruluşu Yönetimi Anabilim Dalı (n=181), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=39), Tıbbi Kurum Yönetimi Anabilim Dalı (n=41), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=4), Sağlık Kurumu Yönetimi Anabilim Dalı (n=4) olmak üzere 6 anabilim dalında yayınlanmış 260 yüksek lisans ve 32 doktora tezi dikkate alınmıştır. Bu çalışma, 15 Aralık 2019 tarihi itibariyle YÖK Tez Veri tabanından yapılan çalışmaları içermektedir.
Doktora tezlerinin bölümlere göre dağılımına bakıldığında en fazla tez Sağlık Yönetimi Anabilim Dalı’nda yapılmıştır. Tezlerin bölümlere, türlere, yıllara ve üniversitelere göre dağılımına bakıldığında;
Türkiye’de 2014-2019 döneminde tıbbi hizmetlerin yönetimi ve işletmeciliği üzerine yayınlanan 368 tezin %87,5’inin yüksek lisans tezi, %12,5’inin doktora tezi, 2016 senesinde düzenlenmiş tezlerin %90ı’ının yüksek lisans tezi, %10’unun doktora tezi, 2015 senesinde düzenlenmiş tezlerin %92,1’inin yüksek lisans, %7,9’unun doktora tezi, 2014 senesinde düzenlenmiş tezlerin ise %80’nin yüksek lisans, %20’sinin doktora tezine sahip olduğu görülmüştür.
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen tezlerin %95,24’ü yüksek lisans tezi, %4,76’sı doktora tezi, Sağlık Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezlerin %94,47’si yüksek lisans tezleri, %5,53’ü doktora tezleri, %87,18’i Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen tezlerin %87,18’i yüksek lisans tezleri, %12,82’si doktora tezleri, %68,29’u doktora tezleridir. Sağlık Kurumları Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezler Yüksek Lisans ve %31,71- Sağlık Hizmetleri Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tezlerin %25’inin Yüksek Lisans tezleri, %75’inin Doktora Tezleri, Sağlık Kurumları Yönetim ve Yönetimi Bölümü’nde yayınlanan tüm tezlerin ise Yüksek Lisans tezleri olduğu görülmektedir.
Sağlık Kurumları Yönetimi Anabilim Dalı’nda düzenlenen40 tezden 2019, 2016 ve 2015 senelerinde yayınlanan tezlerin tümünün yüksek lisans tezi, 2014 yılında yayınlanan tezlerin %66,67’sinin yüksek lisans, %33,33’ünün doktora tezi olduğunu görmekteyiz.
Sağlık yönetimi ile alakalı düzenlenen 181 lisansüstü tezden 2017 senesinde düzenlenen tezlerin %84.37’sinin yüksek lisans, %15.63’ünün doktora tezi olduğu, 2016 senesinde düzenlenen tezlerin %94.29’unun yüksek lisans, %5.71’inin doktora tezi olduğu, 2015 senesinde düzenlenen tezlerin tümünün yüksek lisans tezi olduğu, %5.71’inin doktora tezi olduğu, 2014 senesindedüzenlenenlerin %96.3’ünün yüksek lisans, %3.7’sinin doktora tezi olduğunutespit edilmiştir.
Araştırmalarda çoğunlukla nicel yöntemlerin kullanıldığı ve anketin en çok tercih edilen veri toplama aracı olduğu görülmüştür. Nicel yöntemlerle geniş kitlelere ulaşmak daha kolay ve güvenirlik sorunu aşılabilirken, nitel araştırmalarla derinlemesine bilgiye ulaşmak daha kolaydır. Bu nedenle bundan sonraki araştırmalarda nitel ve karma yöntemlerin kullanılması daha farklı ve derin sonuçlara ulaşılmasına ve bu yönde kararlar alınmasına yardımcı olacaktır. Örneklemlerin ağırlıklı olarak çalışanlardan oluştuğu görülmektedir (genellikle ayrım yapılmadan değerlendirilmektedir).
Çalışma çerçevesinde bir örgütteki tüm çalışanların ele alınması örgütün bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirilmesini ve olumlu bir gelişme olarak görülmesini önermektedir. Evren olarak en çok tercih edilen il Ankara olurken, onu sırasıyla İstanbul ve Isparta izledi. Araştırmalarda lisansüstü eğitim yapılan ilin nüfusun belirlenmesinde daha çok tercih edildiği sonucuna varılabilir. Ancak sağlık yönetimi konusunda ulusal düzeyde bilgi edinmek ve ülkenin her yerinde fayda sağlamak için kolay erişimin yanı sıra ulusal bilgiye katkı sağlamanın da önemli olduğu araştırmalara ihtiyaç vardır. Bunun için hem ulusal ve bölgesel düzeyde hem de üniversite bünyesinde destek mekanizmaları aracılığıyla diğer il ve bölgelerde eğitim teşvik edilebilir.
Bu çalışma, özellikle bu alanda yazılan ilk tezden günümüze kadar pek çok ölçütü değerlendirdiği ve tüm tezleri kapsadığı için ilgili literatür ve gelecek araştırmalara yön vermesi açısından oldukça önemli görülmektedir. Ayrıca önümüzdeki yıllarda bu çalışmanın tekrarlanması ve değişimlerin takip edilmesi bu alanda stratejik kararlar alma sürecinde yardımcı olacaktır. Literatürde sağlık yönetimi ve lisansüstü yönetim alanına verilen önemin artmasının uygulamada önemli gelişmelere katkı sağlayacağı söylenebilir.
Sağlık hizmetleri, insan sağlığının korunması ve iyileştirilmesi amacıyla yapılan tıbbi hizmetlerin genel adıdır. Bu hizmetler sağlık sektöründe çalışan birçok farklı meslek grubu tarafından sunulabilir, örneğin doktorlar, hemşireler, diş hekimleri, laboratuvar teknisyenleri, farmakologlar, fizyoterapistler ve diğer sağlık uzmanları.
Sağlık hizmetleri kapsamında yer alan faaliyetler arasında hastalıkların önlenmesi, tanı ve tedavisi, sağlık eğitimi, rehabilitasyon ve destek hizmetleri yer alır. Bu hizmetler, hastaneler, klinikler, sağlık merkezleri, laboratuvarlar ve diğer sağlık kuruluşları tarafından sunulabilir.
Sağlık hizmetleri, bir ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınması için son derece önemlidir. İyi bir sağlık hizmetleri sistemi, toplumun genel sağlığını koruyarak yaşam kalitesini artırabilir ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir gelişmeye katkıda bulunabilir. Bu nedenle, birçok ülke sağlık hizmetleri alanında önemli yatırımlar yapmaktadır.
Sağlık hizmetleri, bireylerin ve toplumun sağlık durumunu korumak, geliştirmek ve iyileştirmek için sunulan hizmetlerdir. Sağlık hizmetleri, bireylerin sağlık sorunlarının tespit edilmesi, tedavi edilmesi ve önlenmesi konusunda önemli bir rol oynamaktadır.
Sağlık hizmetlerinin önemi, bireylerin sağlık durumunun iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin artırılması ile doğrudan ilişkilidir. Sağlık hizmetleri, hastalıkların önlenmesi, tespit edilmesi ve tedavi edilmesi ile yaşam beklentisini artırmakta, toplumun sağlığını korumakta ve halk sağlığına katkıda bulunmaktadır.
Ayrıca sağlık hizmetleri, ekonomik, sosyal ve politik açıdan da önemlidir. Sağlıklı bir nüfus, üretkenlik ve ekonomik büyümeye katkıda bulunurken, sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunulması, sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini ve toplumun refahını artırabilir.
Sonuç olarak, sağlık hizmetleri toplumun genel sağlık durumunu iyileştirmeye ve korumaya yönelik önemli bir araçtır. Sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunulması, bireylerin sağlık durumunu iyileştirirken toplumun refahını da artıracaktır.
KAYNAKÇA
Akyüz, M. (2020) Sağlık hizmetlerinin pazarlamasında hasta-hekim randevu sisteminin etkileri. Sefer Gümüş (Ed.), Hizmet Pazarlaması: Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler. İstanbul: Hiperlink Yayınları
Altındağ, E. ve Kösedağı, Y. (2015). The relationship between emotional intelligence of managers, innovative corporate culture and employee performance. Procedia – Social and Behavioral Sciences, 210, 270-282
Ceyhan, A. (2017). Sağlık Kurumlarında İmaj Yönetimi Açısından Web Sayfası Tasarımlarının Kategorik Analizi ve Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Uygulaması. [Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi], Selçuk Üniversitesi, file:///C:/Users/admin/Downloads/217315.pdf
Çakır, D. (2015). Sağlık Hizmetleri Pazarlamasında Hasta Memnuniyeti: Bir Uygulama. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi, file:///C:/Users/admin/Downloads/454224.pdf
Çetin, N. (2020). Kamu hastanelerinde hizmetlerin pazarlanmasında hekimlere uygulanan performans sisteminin sağlık hizmetlerinin kalitesi üzerine etkileri ve bir araştırma. Sefer Gümüş (Ed.), Hizmet Pazarlaması: Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler. İstanbul: Hiperlink Yayınları
Çınarlı, İ. (2008). Sağlık İletişimi ve Medya. Ankara: Nobel
Devebakan, N. (2006) Sağlık İşletmelerinde Teknik ve Algılanan Kalite. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları
Erol, A.(2014). Pazarlama Teknikleri ve Satış Hikayeleri. Beykent Üniversitesi Yüksek Lisans Ödevi
Karafakıoğlu, M. (2008). Sağlık Hizmetleri Pazarlaması. İstanbul: Seçkin Yayınları
Karaman, Z. (2020) 1. Basamak Sağlık hizmetlerinin pazarlamasında aile hekimliği uygulamasının hasta memnuniyeti üzerine etkileri ve bir araştırma. Hizmet Pazarlaması (Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler). Sefer Gümüş (Ed.) İstanbul: Hiperlink Yayınları
Karasar, N. (2006). Bilimsel araştırma yöntemleri. Ankara: Nobel.
Kavuncubaşı, Ş. (2010). Hastane ve Sağlık Kurumları Yönetimi. Ankara: Siyasal Kitabevi
Kotler, P. and Armstrong, G. (2012). Principles of Marketing. England: Pearson Education Limited, Essex
Kotler, P. and Keller, K. (2012). Marketing Management. New Jersey: Published by Prentice Hall
Mere, F. (2020). Sağlık hizmetlerinin pazarlanmasında hastane ve eczane ilişkisinin hizmet alanlara etkisi üzerine bir araştırma. Hizmet Pazarlaması (Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler). Sefer Gümüş (Ed.) İstanbul: Hiperlink Yayınları
Özmen, D. (2020). Sağlık hizmetlerinin pazarlamasında 15-49 yaş grubu kadınlarda kullanılan aile planlaması yöntemleri ve yöntem seçimini etkileyen faktörler üzerine bir araştırma, Sefer Gümüş (Ed.). Hizmet Pazarlaması: Sağlıkta Güncel Konular, İncelemeve Deneyimler. İstanbul: Hiperlink Yayınları
Tatlı, G. (2020). Birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyeti karşılaştırması. Sefer Gümüş (Ed.), Hizmet Pazarlaması: Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler, İstanbul: Hiperlink Yayınları
Yıldırım, Ü. (2020). Sağlık hizmetlerinin pazarlamasında sağlık personelinin yaşam kalitesini etkileyen faktörler üzerine bir araştırma. Sefer Gümüş (Ed.), Hizmet Pazarlaması: Sağlıkta Güncel Konular, İnceleme ve Deneyimler. İstanbul: Hiperlink Yayınları
İsmet Serhat KAHYA
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımıza bakmak ister misiniz?