KENDİMİ NE KADAR TANIYORUM!
- Yazar: Emily Yaramis
- 18 Kasım 2024
- 90 kez okundu
KENDİMİ NE KADAR TANIYORUM
Bilmiyorum. Bilmediğimi çok iyi biliyorum. Varlıkta darlığı, darlıkta yârlığı, yârlıkta da harlığı feleğin çembereğinden geçe geçe öğreniyorum. Tam 42 yaşındayım. Yaşamın en taze yıllarındayım. İnsan kendi varlığını hissetmeye başlayınca her şey bambaşka oluyormuş. Meselâ ben hep psikolojimin bozuk olduğunu sanırdım. Meğerse başkalarının hatasına öfkemle kendimi yıpratıyormuşum. Onların kötü davranışını kendimin beceriksizliği olarak algılıyormuşum.
Duygusal hassasiyetlerim bedensel aktivitelerime yer, yön beğendirdiğini fark etmek biraz toparladı her hâlimi.
Şöyle bir iç dünyama kulaç atmak niyetindeyim. Bakalım kendiliğimle neleri yaşamak istiyorum.
Geleceğe Dair Planlarım ne ki? Yaklaşık 3 yıldır teknik donanım ve bilgi birikimi sağlamak adına yazarlığı keşfetme yolcusuyum. Aslında şifalanma yolumun yolcusuyum. Ruhumu, beynimi, kalbimi yani tüm varlığımı sezinlemek adına hem okuyorum hem de yazıyorum. Çok eser, kaliteli eser üreteyim derdim yok sanırım. Ticari anlamda bir beklentim de yok. Sadece bu eylemi gerçekleştirirken yaşadığım doygunluğu, huzuru ve itminanı seviyorum. İsmimi, cismimi unutup tüm varlığımdan soyunarak kurmaca dünyasında kendime kendi istediğim gibi kalıcı bir yer edinmek isterim. Belki de tanrının ahlâkını yaşadığım için minnetle, bin bir şükürle âlemleri kelâmlarla donatmak istiyorum.
Bir günlüğüne görünmez olsaydım eğer çıldırırdım. Görünür olduğum hâlde görünmez gibi, her yeni güne yeni doğmuş gibi başlıyorsam görünmezlik, yokluk beni delirtirdi.
Hobilerim bol bol düşünmek sadece. Bazen de bilinmez bir hiçliğe salmak hiçbir şeyi düşünmemek. Bu günlerde hayatımı düzenli yaşamak oldu. Aslında sorumluluk sahibi olmak çok büyük hobi alanı oluşturmuyor. Çünkü vakit yetişmiyor. Kahve içmek, film izlemek ve yazmak vazgeçilmezim diyebilirim ama. Nefes almak gibi yani.
En başarılı olduğum şey ufacık mevzular arasında kocaman kurgular yaratmak. Vesvese denen illet solda sıfır kalır. Bu deli dünyamda takılı kalmaktan korkmuyor değilim hani.
Üç dilek hakkım olsaydı eğer, birincisi; ömrümü kesik kesik nefeslerle yaşamak istemezdim.
İkincisi; maddiyatı problem etmeyecek bir hâl isterdim. İstediğim zaman yolculuk yapayım isterdim meselâ.
Üçüncü dileğim oldukça özgür ruhlu ve çok cesur olmak olurdu.
Beni mutlu eden iki şey; ilki günün sonunda rahat bir şekilde başımı yastığa koymak.
İkincisi, raiyyetimin ve kendimin ihtiyaçlarını rahatlıkla halledebilmek.
Beni üzen iki şey; birincisi haksızlığa uğramak
İkincisi ise haksızlık yapmak.
Beni sinirlendiren iki şey; insanların bilip de salağa yatmaları.
İkincisi, arkadan iş çevirerek iteleyen, öteleyen oyunlar kurmaları.
Aslında bunları yazarken felsefi düşünceler ve davranışlarımın hayatımda daha çok etkisi olduğunu sezinledim şimdi.
Özel bir çocuğun ve kendi tembel dünyamın etkisiyle yaşam alanını oldukça kısıtlamış ve kendiliğinde yaşayan biri olarak sanki hayatında çok hedefi olmayan biri gibi gözüksem de dünyanın barış ve mutluluk içinde olmasını her hâl ve ahvâlimde temenni ederim.
17/11/2024
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Editör: Duygu BALCI
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Yıldız ÜNAL
Nasıl zarif bir yürek 🥰 Kaleminize yüreğinize sağlık hocam ❤️
Kalemine yüreğine sağlık canım hocam.