İSRAF EDİLEN DEĞERLER 1
- Yazar: Metin ÖZDEMİR
- 13 Şubat 2025
- 31 kez okundu

İSRAF EDİLEN DEĞERLER 1
“Bilinçsiz anne baba, çocuklarını israf eder. Bilinçsiz eş, eşini israf eder. Bilinçsiz aile, geleceği israf eder. Tıpkı bilinçsiz tüccarın sermayesini israf ettiği gibi.” gibi diyor Nevzat Tarhan.
Ne kadar doğru bir tespit yapmış.
İşveren işçisine, aile reisi( Bu ifadeyi kullanmayı hiç sevmiyorum bu arada) ev halkına, anne baba çocuklarına , çocuklar da kendisinden daha zayıf canlılara (hayvan, bitki) şiddet ve psikolojik baskı uyguluyor. Maalesef bu döngü toplumlarda bumerang gibi dönüp en son bizleri yaralıyor.
Peki herkes evrensel değerlerimizi savunduğu halde toplum niçin her gün ahlaksızlıkların Nirvana’sına ulaşmış durumda? Niçin bu değerleri öne çıkarıp huzur içinde yaşayabilmek varken toplum her gün ahlaki erozyona uğramış gibi insanlar birbirinden kaçar oldu? Kötülerin, zalimlerin bile artık hiçbir şey yapmamasına rağmen ahlaksızlık neden bu kadar yükseldi.
Ahlaksızlığın Nirvana haline geldiği toplumlarda iyiler, vicdanlılar, eğitimliler en büyük sıkıntıyı çekiyor. Maalesef onlar bile kötülüğün girdabından zor kaçıyor. Kendisini kötülüğe çeken o kadar çok şey var ki ahlaklı olmak bir enayilik görünüyor bu toplumlarda. Oysaki insanın yaradılış itibariyle olması gereken en yüksek nokta bana göre insan kalmak. İnsan olmak demiyorum çünkü daha ilk doğdukları gün insandılar. Daha sonra şeytana rahmet okutacak insansılara veya melekleri kıskandıracak insan mertebesine ulaşıyorlar.
Herkes hayatı boyunca yaşanacak hadiselere bakış açısı, niyeti ve davranışlarıyla gerçek yerini belirliyor ve ona göre de ahirete intikal ediyor. Acaba daha dünyadayken hayatımızı baştan aşağı bir film izler gibi izlesek nelerden utanır nelerden gurur duyardık? Allah’ın huzuruna çıkmaya cesaret edebilir miydik?
Ne kadar çok kirlendi insanoğlu! Ne kadar çok kibrine, hırsına, dünya sevgisine, makama, paraya, pula, kadına mağlup oldu? Ne kadar çok şeyi putlaştırdı? Kar taneleri gibi birbirinin kuyusunu kazmadan yaşayamaz mıydı? İnsanlığa, canlılara yardım ederek yükselemez miydi manevi alemde? Maddi alemde her gün yükseldiğini sansa da manevi alemde yerin dibini boyladığının farkına varsaydı keşke.(Malını zekat ve hayır ile, helal yoldan kazananları tenzih ederim.) Burada lafım parayı putlaştırıp ona köle olanlara…
Bir cümle ile yükselebilir insan bir cümle ile de alçalabilir. Söylediğimiz birkaç cümle, bizden bir şey eksiltmeyip söylediğimiz insanın gönlünde çiçek açtıracaksa biz susmayı tercih etmemeliyiz. Kötü söz söylediğinizde, siz göğe ermiyorsunuz ama hayat ışığı arayan bir insana daha da gece oluyorsunuz. Oysaki ahlak ücretsiz. Ahlaklı, erdemli olmak bu kadar zor olmamalı.
Dünyada doğruları söylemeyecekseniz ahirette size ne faydası olacak? Kuldan korktuğumuz kadar Allah’tan(cc) korkuyor muyuz? Peygamberlerin hayatlarını anlatıp kendimiz peygamberane yaşamıyorsak en basit tabirle münafıklıktan vazgeçmeleri gerekiyor insanoğlunun. O kâfir, bu hain, bu terörist ,bu şöyle, bu böyle diye diye insanlığa yakın değil uzak oluyorsunuz. “Sen kimsin?” sorusunu genelde bedevi toplumlarda kendi benliğini bile bulamamış insanlar sorar. Öncelikle tek sormamız gereken soru “Biz insan mıyız? İnsan olabildik mi?” sorusudur. Ahlak bilgisi dersi giren herkes ahlaklı değildir.
Namaz 5 vakit, ahlak ise 24 saat farzdır…
Hz.Ali’nin(ra) de dediği gibi “Her insanın kıymeti ahlâkının güzelliği kadardır.”
Bu yazının tamamı yazarına aittir.
Metin ÖZDEMİR
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Editör: Duygu BALCI
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ