İnsan İlişkileri: Alma Verme İsimli Konu Ve Bu Konuya Karşı Benim Fikrim

İnsan İlişkileri: Alma Verme İsimli Konu Ve Bu Konuya Karşı Benim Fikrim

Alma verme dengesi altında, işi bir nevi ticaret gibi yöntemlere dönüştürmeye çalışılıyor gibi analiz ediyorum. Çünkü bu fikrin takipçileri, sürekli ben ben diye geziyor ve insanlar arası ilişkileri alma-verme dengesi kelimesini kullanarak bir çeşit ticaret hatta sömürü işlevine sokuyor. Bu ise bence kötü bir şey. İnsan ilişkilerini ticarete döken her türlü fikre karşıyım.

Bu tabirin de popülist bir tabir olduğunu anladım. İnsanlar bu düşünce ile fayda hesabı yapıyor. Oysa fayda, iyilik; hesap kitap yapılarak yapılan bir şey değil. Bu tabiri kullanan kimle karşılaştıysam; hep bir veriş-alış hesabı yaptıklarını gördüm.

Oysa dayanışma ve iyilik, kâr matematiği hesaplamaları ile hiçbir ilişkisi olmayan bir durumdu. Alma verme, bir kâr zarar oranı hesaplamasıyken, iyilik ya da dayanışma bu matematiksel ve çıkarcı analizlere uymuyordu.

Bu tabiri felsefe edinmiş popülist ticaretçi öğreticiler(!) de yine, bu felsefeyi ticari ve materyalist kazanç ve faydalarını beslemekte kullanıyorlar. Bu onlar için materyalist arzularını gerçekleştiren bir araç. Yani bu bir çeşit yaşam fikrinin, öğreticisi de öğrencisi de aynı amacı taşıyan kimselerden oluşmaktadır.

Ne kadar güzellemeler ve süslemelerle gizlenmeye çalışılsa da bu tür fikirler; çıkarcılığa hizmet etmektedir.
Toplum böyle çıkar amacı güden fikirlerin peşinde koştuğu sürece bu bozulmalar devam edecektir. Çıkarcılık ve menfaatçiler, süslemeler ve modifikasyonlar ile evrimleşerek ya da örtülerek kendine yeni yollar bulmaya devam edecektir.

 

Not: Bu benim şahsi fikrimdir.

 

Editör: Nigar KAYA 

Yorumlar (2)

  1. Alma verme dengesi kavramı bence de ticari bir kaygı taşıyor Bence bir beklenti olmadan veren olmak insanı, insan yapan, ruhunu zenginleştiren bir eylem...

  2. Zeynep
    • 1/02/2024

    Aynen öyle kalemine sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlker Bozkurt

Yazarımız İlker Bozkurt 20 Ocak tarihinde, Gücüksu'da dünyaya gelmiştir. İlköğretim yıllarından itibaren eline geçen her türlü kitabı okumaya başlamış, bazı öykü ve hikâyeleri o kadar çok tekrar okumuştur ki ezbere bilmektedir. Çocukluk yıllarını köyde geçirdiği için, kitap bulmak da zorluk çekmiştir. İlkokul yıllarındaki hayali, bilim adamı olmaktır...