ANADOLU’DA ERKEK OLMAK

ANADOLU’DA ERKEK OLMAK

ANADOLU’DA ERKEK OLMAK

Daha önce Anadolu kadınını ve yaşam koşullarını anlatmıştım. Ancak, enteresandır ki Anadolu erkeğini de yazmanı bekliyoruz diyen bir kadın okuyucumdan talep geldi. Ne yalan söyleyeyim bunu yazmak hiç aklıma gelmemişti. Talep olunca hemen kaleme almam gerektiğini düşündüm ve yazıyorum.

Evet, Anadolu erkeği de kadını gibi zorlu bir yaşamın baş rolünü üstlenmiş aktörlerdir. Anadolu erkeği de gerçekten zorlu koşullarına rağmen cansiperane çalışan ve kadınına göre de “evinin direği” sayılan bir kişidir. Yani evin direği olmak demek; evin dimdik ayakta kalmasını sağlamak demektir. “Evin ayakta kalması” mecazen kullanılan bir terim olsa da gerçekte ailenin birlik ve dirliğinin sağlanmasını temin eden kişidir Anadolu erkeği.

Anadolu erkeği, temelde evin geçimini temin eden, iş güç sahibi birisi olmak zorunluluğu olan insandır. Çünkü yörenin ekonomik yapısı göz önünde bulundurulduğunda kadının evi dışında iş bulup çalışma olanağının asgari düzeyde olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bunun için ekonomik girdi sağlama görevi erkektedir.

Kadınına sahip çıkma, çoluk çocuğunu okutma ve eğitme görevi de öncelikli olarak erkektedir. Özellikle fiziksel olarak çalışma ortamında erkek öncü kuvvet olma durumundadır. Yani iyi bir baba olmak durumundadır. Babalık görevi bir şemsiyeye benzer. Aileyi o şemsiyenin çatısı altına alır. O çatıyı da sağlam bir şekilde ayakta tutmak zorundadır.

Evindeki hayvanlarının bakım, beslenme, alım ve satım işleri genellikle erkektedir. Anadolu’da özellikle tarla bağ ve bahçe işlerinin yapılması işi de erkekle başlar. Çünkü, fiziksel olarak biraz daha güç kuvvet sahibi olmasından dolayı bu işlerin yapılması Anadolu erkeğinin sırtından geçer.

Yaz aylarında harmanlarda çalışmak, traktör kullanmak, tırpan çekmek, tarla sürmek, tohum ekmek gibi tüm işler Anadolu erkeğinin omuzları üzerine yüklenmiştir. Örneğin kışın özellikle evde geçim kaynağı durumunda bulunan hayvanların beslenme ve bakım işleri de Anadolu erkeklerinin sorumluluğundadır. Bakın kışın hayvanların beslenmesi için yazdan biriktirilen otlar, otluk denen yüksek kümeler halinde yığılır ve saklanırlar. Oradan ot kesip hayvanlara taşımak kolay bir iş olmasa gerek ki bunu da erkekler yapmak zorundadır.

Anadolu erkeği, evde olup biten tüm bakım ve onarım işlerinde bir sanatçı edasıyla çalışır. Anadolu erkeği bu anlamda düşünüldüğünde de hem bir baba, hem bir psikolog, hem bir öğretmen, hem bir mühendis, hem bir işçi, hem bir işveren, hem bir asker/polistir. Hatta ve hatta Anadolu erkeği hakimdir, savcıdır. Çünkü, aile bireylerine karşı adaletli olmak zorundadır. Aksi takdirde erkeğin saygınlığı ve itibarı kalmaz.

Ayrıca, Anadolu erkeği aslında çok ama çok duygusal olmasına karşın tam bir otoritedir. Doğaldır ki o otoritesi olmasa aileyi derleyip toparlama şansı asla olmaz. Anadolu erkeği ayrıca tam bir koruyucu ve kollayıcı melektir. Anadolu tabiriyle “gözünü dört açmak” mecburiyetindedir. Çünkü, onun varlığı ailenin daha ahlaklı ve daha akil olmasını sağlamaktadır.
Anadolu erkeği, yeri gelir bir ayakkabı boyacısı olur, yeri gelir çoban olur, yeri gelir işçi/amele olur. Kimi Anadolu erkeği de ağadır, patrondur, iş sahibidir. Kahveci çırağıdır, lokantacı esnafıdır.

Özellikle köylü erkekleri çok daha zor koşulların adamlarıdır. Gerçi Anadolu erkeğinin yoksulu da zengini de çilekeştir. Kimi parasının hamallığını yapar kimi ise, parası olanın hamallığını. Sonuçta her ikisi de hamaldır.

Anadolu erkeği yeri gelir evini bile kendisi yapar. Elektrik arızasından suya, elektrikli aletlerden manuel araçlara kadar çoğunluğunu kendisi yapmak zorundadır. Çünkü, özellikle köylerde bu tarzda destek alacak kimse yoktur. “Çare kendinsin” diyerek çözmeye çalışır bütün işleri. Çok çaresiz kaldığı zamanlarda ancak ilçe ya da il merkezlerine giderek çözerler işlerini.

Anadolu erkeği bu işlerini daha çocukluk dönemlerinde yaşama ve üretime katılarak deneyimlerler. Bu deneyimlerini de yetişkinlik dönemlerinde kullanırlar.
O yüzden de diyorum ki; Anadolu erkeği duygularını çok fazla belli etmeyen ama aslında çok duygusal bir yapıya sahip, cefakâr ve vefakâr bir insan türüdür diyebiliriz. Anadolu erkeği sert görünümlü fakat çok merttir. Sertlikle mertliği onu aslında çok da kaliteli bir insan yapmaktadır.

Hani öğrenci andımızın bir bölümü vardır ya; “Varlığım Türk varlığına armağan olsun.” diye. İşte Anadolu erkeği de “varlığını ailesine adamış türden bir insandır.”
Anadolu’da erkek olmak da böyle bir şeydir işte.
Bütün Anadolu erkeklerine saygıyla!

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Yaşar GELER

Instagram

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

ANADOLU’DA KADIN OLMAK

Editör: Duygu BALCI

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yaşar GELER

01 Mayıs 1959 tarihinde Ardahan İli Çıldır İlçesi Eskibeyrahatun Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Çıldır merkezdeki okullarda bitirdi. Aile, Çıldır merkezde ticaretle uğraştığı için doğal olarak ticaretin içindeydi. 1978 tarihinde Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 01 Mart 1979 tarihinde kendi köyü olan Eskibeyrahatun Köyü’nde sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. Aynı yıl, Ebe-Hemşire olan Tamam Hanımla evlendi. İki oğlu var. Ayrıca 2001 yılında Anadolu Üniversitesi İlköğretim Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Kars-Ardahan Çıldır ilçesi köylerinde ve Çıldır Merkez İlkokulu’nda 10 yıl görev yaptıktan sonra tayinle İstanbul’a yerleşti. Yaklaşık 33 yıl da İstanbul’da çeşitli ilçelerde ve okullarda görev yaptı. Yaklaşık kırk dört yıllık meslek yaşamından sonra 31 Temmuz 2021 tarihinde Uzman Sınıf Öğretmenliğinden kendi isteğiyle emekli oldu. Emeklilikten sonra sahip oldukları MG Danışmanlık Sigorta ve Emlak’ta koordinatörlük yapmaktadır. Ayrıca öğretmen dernekleri, öğretmen sendikaları gibi meslek örgütlerinde çalıştı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında Ardahan derneklerinde ve Ardahan Dernekler Federasyonunda yöneticilikleri oldu ve devam etmektedir. Bağımsız Medya ve Gazeteciler Derneği Kurucusu ve Başkan Vekilliği yapmaktadır. UNİ Haber Ajansı yazarlığı yapıyor. Sınırsız Yazarlar Birliği Derneği kurucu ve üyesidir. Atatürkçü Düşünce Derneği Maltepe Şubesi Disiplin Kurulu Başkanıdır. Maltepe Ardahanlılar Derneği Başkanıdır. Halen çeşitli dergilerde, internet sitelerinde ve yerel gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca internet YouTube, Facebook Grup kanalları UNİ TV ve ÇILDIR TV’ de program yapımcılığı yapmakta olup, yayınlanmış dört adet; “bana Çıldır’ı anlat”, “Her Şey Şaka Gibi” “Eğitimde Yarım Asır” “bana Çıldır’ı anlat 2 Âşık Şenlik” kitapları okuyucularıyla buluşmuştur. Yeni kitap çalışmalarım sürmektedir.