Atatürk’ün Yokluğunda
- Yazar: Şadan Köse
- 9 Kasım 2025
- 45 kez okundu
Atatürk’ün Yokluğunda
Babamız öldüğünde, omuzlarımıza görünmez bir yük biner. O yük, bazen bir evin sessizliğinde yankılanan bir ses olur; bazen sofrada eksilen bir çorba kasesi, bazen de babanın elinden alınmış bir güven duygusudur.
İlk zamanlar onun yokluğuna inanamayız; sanki birazdan kapıdan giriverecekmiş gibi bir his olur içimizde.
Ama bir süre sonra anlarız: Artık o kapıdan kimse girmeyecek ve onun bize bıraktığı her söz, bir vasiyet gibi omuzlarımızda ağır bir yük olarak duracak.
Türk Milleti için o yükün adı, Mustafa Kemal Atatürk’tür. O gittiğinde, hepimiz içten içe sanki birazdan bir yerden çıkıp “Türk Milleti!” diye seslenecekmiş gibi hissettik.
Yıllarca bu duyguyla yaşadık. Kabullenemedik. Çünkü onun varlığı, sadece bir liderin değil, bir milletin dirilişiydi. Fakat o, bu milletin çocuklarına bir ödev bırakarak gitmişti.
“Ey Türk gençliği!” diyerek başlayan bir vasiyet…
“Bir gün, iç ve dış bedhahlar memleketi ele geçirmeye kalkarsa; bütün kalelerin zapt edilmiş, bütün tersanelere girilmiş, bütün ordular dağıtılmış olsa bile; sen, muhtaç olduğun kudreti damarlarındaki asil kanda bulacaksın.” İşte bu cümle, bize yüklediği en ağır ama en şerefli sorumluluktur.
Ne var ki, biz o yükü taşımayı değil, unutmayı seçtik.
Oysa O, “On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan” derken, ülkenin dört bir yanında fabrikalar, yollar, okullar kurmuştu. Uçak fabrikasından tekstile, şeker fabrikasından demiryollarına kadar kendi ayakları üzerinde duran bir Türkiye inşa etmişti.
Şimdi soralım kendimize: Ondan sonra geçen seksen yedi yılda, biz hâlâ aynı medetle mi bekliyoruz onu?
Atatürk bir mucizeydi, evet… Ama mucizenin devamı, biz olmalıydık.
Görmezden geldikçe, sessiz kaldıkça, biz de o “gaflet ve dalalet” halkasının içine hapsolduk.
Belki de Atatürk’ün gerçekten “ölmediğini” sanmamızın nedeni bu; çünkü yaşarken verdiği mücadeleyi biz sürdüremedik. O’nun bıraktığı yükü taşımak yerine, gölgesinde uyumayı seçtik.
Uyan Türkiye, uyan Türk milleti — artık uyanma vaktidir.
Gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler… Bu topraklarda nefes alan her yurttaş, aynı emaneti omuzlarında hissetsin. Aklın, bilimin ve vicdanın ışığında ilerleyen bir Türkiye’yi yaşatalım.
Atatürk’ün bizden beklediği, O’nu sadece anmak değil; bıraktığı yolu yürümektir.
Bir milletin büyüklüğü, atasını ne kadar andığıyla değil, O’nun ilkelerini ne kadar yaşattığıyla ölçülür.
Ey Türk milleti!
Sana düşen, geçmişin gururunu geleceğe taşımaktır.
Kalemini bilgiyle ve inançla donat; emeğini, azmini ve sevgini bu vatanın toprağına işle.
Unutma: Atatürk’ün fikirleri hâlâ yüreğimizde yaşıyor. Ama biz unuttuğumuzda, ya da sustuğumuzda, sadece Atatürk değil, Türkiye Cumhuriyeti ölür.
Şadan KÖSE
Genel yayın yönetmeni:Elif ÜNAL YILDIZ
