YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA
- Yazar: Tutku BATMAZ
- 28 Eylül 2024
- 63 kez okundu
YAŞANILABİLİR BİR DÜNYA
Dünya hayatı, bize çok uzun gelse de aslında göz açıp kapayıncaya kadar son buluyor. Biz insanlar hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Sadece yaşanılabilir bir dünyada huzurla yaşayıp gitmek derdimiz halbuki.
Hiç ölmeyecekmişiz gibi cana kıyıyoruz, zulüm yapıyoruz, kalp kırıyoruz, yakıp yıkıyoruz. Neden onarmak yerine yıkmayı tercih ediyoruz? İnsanoğlu işte hep en kolaya meyleder çünkü onarmak zordur yıkmak ise en kolayı. Aslında bakarsanız kimse yıkmazsa, kırıp dökmezse onarmaya da gerek kalmayacak….
Şöyle bir etrafınıza bakın, medyada duyduğumuz haberleri artık her gün kendi yakınımızda şahit olmaya başlamadık mı?
Önceden şurada şu şekilde bir cinayet oldu haberini aldığımızda bir irkilirdik. Şimdi bu tarz haberleri sıklıkla duymaya hatta şahit bile olmaya başladık ve şunun farkına vardık ki biz buna alışıyoruz…
Evet alışıyoruz çünkü ne yazık ki artık kötülük o kadar fazla ki olayların çokluğu bunu sıradanlaştırıyor. Dünyanın dört bir yanında savaşlar, kadına şiddet, cinayetler, çocuk istismarı daha sayabileceğimiz birçok kan dondurucu olaylar gün geçtikçe artmakta.
Biz insanlar neyin peşindeyiz, bu hırsımız ve öfkemiz nedir böyle? Bakış açımızı değiştirmeliyiz güzel bakalım ki güzel görelim. Bir olay ve gerginlik anında hemen parlamamalıyız mesela. Bu beni mutlu etmezse karşımdakini de etmez.
Örnek veriyorum trafikteyiz ve bir sürücü benim yolumu ihlal etti ve neredeyse kazaya neden olacaktı. Öfkeyle durdurdunuz araçları, indiniz.
Bu olay sizi çok öfkelendirdi çünkü az kalsın canınızdan oluyordunuz ya da araçta aileniz varsa ailenize zarar gelecekti.
Öfkeli bir şekilde karşı tarafa bağırmaya ve üzerine yürümeye başladınız. Karşı taraf ise doğal olarak kendini savunmaya geçecektir. Ne olacak peki? Haliyle o da kendini korumaya çalışıp size yükselecek ve orada kavga çıkacak. Sonra ertesi gün bir cinayet haberi.
Ne oldu? Canının derdine düşüp kavga çıkarırken canından oldu ya da can aldı, özgürlüğünden oldu. Ailesini korumaya çalışırken ailenin geleceğini mahvetti.
Olay şu şekilde olsaydı; sakin olmaya çalışarak araçtan inip karşı tarafı güzel bir şekilde uyarsa ve dikkatli olmasını söyleseydi. Karşı taraf da hatasını anlayıp yükselmek yerine özür dilerdi. Herkes güzel bir şekilde yoluna gitmez miydi? Biz insanlar gücü şiddette sanıyoruz ama asıl güçlü ve kuvvetli olan kişi, öfkesine hakim olabilendir.
Demem o ki bize fazlaymış gibi gelen şu kısacık hayatın kıymetini bilsek kötülük yapıp kötülüğü türetmesek. Olaylara karşı bakış açımızı değiştirsek emin olun ki dünya daha yaşanabilir hale gelirdi.
Sevmeli bir insan doğayı, insanı, her şeyden önce kendini sevmeli, kendine saygılı olmalı ki başka şeyleri de sevebilsin. Sevin, sevmekten zarar gelmez. Tam tersi insana iyi gelir mutlu eder. Sevmek kadar güçlü bir duygu yok. Allah bizleri sevebilme duygusuna sahip olanlardan eylesin.
Güzel işler yapmak kalbimizdeki sevgiyi arttırır. Sevgiyle kuru dallar bile çiçek açar. Yazımı güzel bir ayetle bitirmek istiyorum.
İman edip sâlih ameller işleyenler için Rahmân, gönüllerde bir sevgi meydana getirecektir.
(Meryem/96)
Tutku BATMAZ
Editör: Nigar KAYA
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNALL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
Alışmadık, alıştırıldık...