TEK TARAFLI…

TEK TARAFLI…

  “Seni seviyorum” söylenmesi en kolay ve en zor cümle benim için…

 

 Seversin kuşları, ağaçları, çocukları ve hayvanları ama bu seni seviyorum çok başka, ne bileyim. Aslında yine söyledim ya çok zor sevdiğine sevgini söyleyebilmek. İncinir, yok olur sanki onu sevdiğini söylediğinde sevginin o büyük erdemi. Azaldığını düşünürsün, küçülür her seni seviyorum dediğinde. Yağmur altında tuz çuvalıdır da çok gerekli, yağmurda yok olur, sonunda bir çuval kalır elinde ıslak. Gereksizdir de seni seviyorum demek. Ne yani sevgili denen, kendine eşdeğer gördüğün o varlık senin onu sevdiğini anlamayacak kadar aptal mı? Hissetmeli sevgilim onu deliler gibi sevdiğimi, bakışlarımdan çıkarmalı, sevdiğime dair ince ayrıntılar bulmalı, ne de olsa ben onun sevgilisiyim ya. 

 

 Sevgilim bir şüphe kaynağıdır benim için. Sık sık beni deliler gibi sevdiğini söyler, bunun hep bir suçundan kaynaklandığını düşünürüm. Oturmuşsun, sinemanın en heyecanlı yeri, pür dikkat seyrediyorsun filmi, durup dururken “seni seviyorum” ya da muhteşem bir parti; üstelik gitar çalan çocuk fevkalade yakışıklı diye iç geçirirken size kemiklerinizi kıracak derecede sarılıyor ve siz nefes almaya çalışırken “seni seviyorum”. Yok yok bunu gerçekten suçluluk duygusundan yapıyor. Bazen de öyle bir sevgilim var ki erkek soyu bundan utanacak ama bayılırım onu ben buldum diye. Üşüdüğüm zaman beni ısıtır, böceklerden korktuğu halde ben çığlık atmayayım diye böceği atma ve hatta eline alma cesaretini gösterir, işten çok yorgun geldiysem, patronumla tartıştıysam uzun uzun masaj yapar, gözlerimi kapatmamı ister, güzel aşk masalları anlatır. En küçük başarımda benden çok sevinir, arkadaşlarına bunu abarta abarta anlatır. Önemli olan ikili ilişkilerde hep böyle bayılabileceğin, hoşuna gidecek, zevk alabileceğin şeyler yapmak ve karşındakinin ne zaman “seni seviyorum” denilmesini, ne zaman dokunulmak istediğini anlayabilmek ve bunu onun da bilmesi.

 

 Hep söylediğim gibi sevgilinin kalbini dinle, gözlerini oku ama asla yanlış anlama. Bu başlangıcın sonu ya da başlamadan son olabilir.

Yorumlar (7)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 29/01/2024

    Çok teşekkür ederim okuryazar

  2. Yıldız Tek Gamlı
    • 14/01/2024

    Çok teşekkür ederim Furkan Diker

  3. Yıldız Tek Gamlı
    • 14/01/2024

    Teşekkür ederim okuryazar bence de

  4. Okur yazar
    • 27/12/2023

    Yüreğinize sağlık çok güzel 👏🏻👏🏻👏🏻

  5. Okur yazar
    • 27/12/2023

    Evet ben de öyle düşünürüm. Hatta biriyle güzel bir an yaşadıysa sana da gelir teklif eder. Şaşırırsın hiç samimi gelmiyor bana bu erkek kavramı.

  6. Okur yazar
    • 27/12/2023

    Evet ben de öyle düşünürüm. Hatta biriyle güzel bir an yaşadıysa sana da gelir teklif eder. Şaşırırsın hiç samimi gelmiyor bana bu erkek kavramı.

  7. Furkan DİKER
    • 18/12/2023

    Kaleminize sağlık hocam gerçekten çok güzel. Sevmek akılın değil temiz bir kalbin harcıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yıldız TEK GAMLI

1976 yılında Ankara’nın Altındağ ilçesinin bir semti olan Doğantepe’de büyüdüm. Aslen Nevşehirliyim. Tipik bir Anadolu ailesinin altı çocuğundan biriyim. Konya Selçuk Üniversitesi Akşehir M.Y.O. Muhasebe bölümünü bitirmek dışında Ankara’dan ayrılmadım. Ankara Hacettepe Üniversitesi Sağlık İşletmeciliğini tamamladım. Amerikan Kültür Derneği’nde İngilizce öğrendim. Bu arada Ankara Tabipler Odası’ndan Hastane Yönetimi eğitimini bitirdim. Tüm bu eğitimleri tamamlarken Ankara Özel Güven Hastanesi’nde 7 yıl çalıştım. Evlenince kendi sağlık işletmemize geçip 4 yıl Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nü yürüttüm. AÇEV (Anne-Çocuk Eğitim Vakfı)’le tanışıp, gönüllü annelik yaptım. Çocuklarla daha mutlu olduğumu fark edince Çocuk Gelişimi ve Eğitimi’ni bitirip, 2 yıl devlet okullarında sözleşmeli, 2 yıl özel kurumlarda İngilizce ve İngilizce Drama öğretmenliği yaptım. Meme ve lenf kanseri nedeniyle çocuklarım olan öğrencilerimden ayrıldım. Tedavim devam ederken TEMA Vakfı ile tanışıp, çocuklara doğayı anlatmanın yanında, ara ara yine onlarla birlikte vakit geçirmenin yolunu buldum. 2019 yılında Bursa Nilüfer’e taşındım. Kızlarım üniversiteye başlayınca, “eğitimin yaşı yok” deyip, hayalim olan Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü (Almanca) okudum. Minik Saka Kuşu, Sabun Kokulu Masal, Lunaparkta Keyifli Bir Gün, Cemilhan'ın Maceraları, Büyüklere Küçüklerden Masallar, Kayıp Balerin, Yüzyılın Masalları, Yavru Kedi, Gökçe Özgür Olmak İstiyor, Bir Pazar Günü, Paylaşmak Çok Güzel kitaplarının yazarı.