Sağlık Kurullarında Engellilik Oranlarının Değerlendirilmesi
- Yazar: İsmet Serhat KAHYA
- 13 Eylül 2024
- 49 kez okundu
Sağlık Kurullarında Engellilik Oranlarının Değerlendirilmesi
Günümüzde sağlık hizmetleri ve engellilik raporları, sosyal politika açısından önemli bir araç haline gelmiştir. Toplumun yaşlanması, kronik hastalıkların artışı ve engellilerin yaşam alanlarını genişletmeye yönelik politikalar, bu alana olan ilginin artmasına neden olmuştur. Engellilik, bireylerin fiziksel, zihinsel, ruhsal veya sosyal yeteneklerinde kayıplar yaşaması ve bu kayıpların günlük yaşamlarını olumsuz etkilemesi durumudur. Türkiye’de engelli bireylerin hak ve imkanlardan yararlanabilmeleri için sağlık kurulları tarafından verilen raporlar büyük önem taşımaktadır (Kahya ve ark., 2021).
Sağlık Kurulu ve Engellilik Oranları
Türkiye’de engelli bireylerin haklardan yararlanabilmesi için en az %40 oranında engellilik raporu alınması gerekmektedir. Engellilik oranlarının tespitinde sağlık kurulları, hastaların yaşı, cinsiyeti, hastalık türü gibi çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak rapor düzenlemektedir. Ancak yapılan araştırmalar, bu sürecin farklı sağlık kurullarında değişkenlik gösterebileceğini ortaya koymaktadır.
Standart bir uygulamanın eksikliği, engellilik oranlarının farklılık göstermesine neden olabilmektedir. Örneğin, 2015-2019 yılları arasında Ankara’da, onkoloji alanında referans niteliğindeki bir eğitim ve araştırma hastanesinde yapılan retrospektif analiz, başvuruda bulunan hastaların %90’ının engellilik oranının %40’ın üzerinde olduğunu göstermiştir (Kahya ve ark., 2021). Bu oran, sağlık kuruluşlarının engellilik sorununda ne denli kritik bir rol oynadığını gözler önüne sermektedir.
Engellilik ve Kronik Hastalıklar
Engellilik oranlarının tespitinde en sık karşılaşılan hastalık gruplarının başında kanser gelmektedir. Yapılan bir incelemeye göre, hastaların %28,19’u kanser nedeniyle sakat kalmış, %22,23’ü kalp ve damar sistemi hastalıkları ve %12,16’sı endokrinolojik ve metabolik hastalıklar nedeniyle engelli raporu almıştır (Kahya ve ark., 2021). Bu veriler, toplumda kronik hastalıkların yaygınlaşmasının engellilik oranlarına doğrudan etkisi olduğunu ortaya koymaktadır.
Kadın ve Erkek Hasta Dağılımı
Hastalık raporu alan hastaların demografik dağılımına bakıldığında, kadın hastaların sayısının erkeklere göre daha fazla olduğu görülmektedir. Yapılan bir incelemeye göre, rapor alan hastaların %58,1’i kadın, %41,9’u ise erkektir. Bu durum, kadınların daha uzun yaşam beklentilerine sahip olmaları ve bazı kronik hastalıkların kadınlarda daha sık görülmesiyle açıklanabilir (Kahya ve ark., 2021).
Engellilik Oranlarının Standartlaştırılması Gereği
Türkiye’de engellilik oranlarının belirlenmesinde uygulanan prosedürler arasında sağlık kurulları arasında farklar olduğu görülmektedir. Aynı demografik yapıya sahip iki farklı hastanede, engellilik oranlarının farklılık gösterebilmesi bu duruma örnek teşkil etmektedir. Bu farklılıkların önüne geçmek için uygulama standartlarının gözden geçirilmesi ve sağlık kurulları arasında değerlendirme farklılıklarının en aza indirilmesi gerekmektedir (Kahya ve ark., 2021).
Sonuç
Engellilik oranlarının belirlenmesi, engelli bireylerin sosyal hak ve olanaklara erişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Ancak bu sürecin daha adil ve şeffaf bir şekilde yürütülebilmesi için standartların geliştirilmesi ve sağlık kurulları arasında uyumun sağlanması önem arz etmektedir. Böylelikle engelli bireylerin hak ve hizmetlere erişimi daha eşitlikçi bir zeminde gerçekleştirilebilir (Kahya ve ark., 2021).
Kaynakça:
Yazar: İsmet Serhat KAHYA
Editör/Redaktör: Murat Çatal
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Kesinlikle katılıyorum hocam