Oysa Gitmek Özgürlükmüş
- Yazar: Günay POLAT
- 28 Eylül 2024
- 35 kez okundu
Oysa Gitmek Özgürlükmüş
Senden gittiğimde anladım. Biliyorum, biraz zor oldu ama sonunda oldu. Bana başka seçenek bırakmayan sen ve senin bende hissettirdiğin, her geçen gün biraz daha eksilip yok olduğum duygular arasında daha fazla küçülüp kaybolamazdım.
Seninle geçen zaman, sanki ne yöne akıp gittiğini bilmediğim bir su gibiydi ve ona eşlik eden yıllar adeta göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyordu. Ben ise bu akan zaman ve hızla akıp giden yılların ortasında, kurduğum labirentin içinde sıkışmış gibiydim. Nereye gideceğini bilmeyen bir yabancı gibi yönümü aramaya çalışıyordum.
Senin küçücük dünyanda kendimi bulmaya çalışırken aslında daha da kaybolduğumu fark etmiyordum. Yıllar önce birbirimizin varlığından habersiz yaşarken, bir sabah kesişen yollarımız ne kadar güzel başlamıştı, değil mi?
Her güne eklenen güzel bir anı, söylenen her içten söz, unutulmasın diye çekilip saklanan fotoğraflar, birlikte atılan kahkahalar, yüze yerleşen tebessümler, dökülen gözyaşları… Meğer bunların hepsi, gelecekte yaşayacağım hayal kırıklıklarının birer habercisiymiş de ben fark etmemişim. Kendimi kandırmışım ve senin, beni eline bir şeker vererek kandıracağın bir çocuk gibi görmene istemsizce izin vermişim.
Yanımda olacağına, beni yarı yolda bırakmayacağına öylesine inanmıştım ki… Kandırılan ve bir yalana inandırılan her insan gibi ben de sana kanıp inandım. Gerçeği görmek istemedim; zira bazen insan görünene değil, kendi zihninde yaratıp gördüğü sahneye inanmak ister.
Ben de zihnimin bana oynadığı oyuna inanarak, gördüklerimi görmezden geldim. Ama her şey gün yüzüne çıktığında, kemiklerim kırılacak kadar ağır bir yük altında kalmıştım. Sonunda bu yük beni parçaladı. Söylediğim her cümle, hissettiğim her duygu birer birer yok olurken, sen bunları göremeyecek kadar kör, duyamayacak kadar sağır olmuştun.
Kırılan her bir parçamı alçıya alırken, aynada yüzleşmek zorunda kaldığım hisler belki de daha çabuk iyileşeceğime inandırmaya başlamıştı beni. Ama o an anladım ki iyileşmek için önce bu labirentten çıkmam gerekiyordu.
Artık senin küçük dünyanda kendimi kaybetmek istemiyordum. Artık eksilmeyecektim. Kendi yolumu bulmak, kendi hikayemi yazmak için gitmem gerekiyordu. Çünkü gitmek, özgürlüğün ta kendisiydi.
Ve ben, sonunda kendi özgürlüğümü seçtim. Bu, her şeyden vazgeçip yeni bir başlangıç yapma cesaretiydi. Artık geçmişin hayal kırıklıklarıyla değil, geleceğin umutlarıyla var olacağım. Bu kez sadece kendim için. Önümde beni bekleyen, henüz yazılmamış bir hikaye var. Bu hikayeyi, artık ben yazacağım.
Sevgilerimle Günay Polat
Başeditör/Redaktör: Murat Çatal
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız
Bu yazının bütünü yazarına aittir.
Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Duygu betimlemeleriniz harika ❤️
Kalemine sağlık Her ayrılık ayrı bir acı...