Nereden Nereye

Nereden Nereye

Nereden Nereye

Üç çocuklu bir ailenin, ortanca çocuğu olarak dünyaya gelir Elif. Bir yörük obasında kara çadırda başlayan yaşamı köyde devam eder. Ablası ve kardeşiyle köydeki ilk okulda eğitim alırlar. Hafta sonları ve yaz tatillerinde tarlada bağda bahçede ailesine yardım ederler.
Kendi okul harçlıklarını da kazanırlar. Sonra ilçedeki ortaokula yazılırlar. Buradan mezun olamadan okuldan ayrılmak zorunda kalırlar. Liseye ve hayallerine veda eder.
Hep müzik öğretmeni ya da edebiyat öğretmeni olmak istemiştir. Daha ilkokulda sınıf kitaplığında ne kadar kitap varsa okuyup bitirmiştir. Ortaokulda okurken öğle aralarında okulun kütüphanesinde arkadaşlarıyla zaman geçirirler.
Okuduğu her kitap ayrı bir dünyadır onun için. Bir kitabı aralarında değişerek okurlar. Kitap alacak imkanları kısıtlıdır. Eğitimi yarım kalsa da o hayalini umudunu hep diri tutar.

Yaşam yolculuğunda, önüne yeni bir sayfa açılır. Küçük yaşta başladığı bağ bahçe işleri, hayvanların bakımı onun yeni işi olmuştur. Hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ama lise ve üniversite hayali yarım kalmıştır.

Aklından bu düşünceyi atamaz. Orada takılı kalmıştır. Fırsat buldukça kitap alır, ödünç alır, koyunları güderken okur. Kendince notlar alır, yazılar yazar.

Bir gün kendi yazacağı kitapları düşünür. Üstünde isminin yazdığı, kendi sözcükleriyle duygularını yazıya döktüğü kitaplarını hayâl eder. O yaşlarda ve bulunduğu çevrede imkansızı ister ama umudu hala diridir. Tarlada çalışırken o kadar hırslanır ki kendini oralara ait hissedemez.
Hayallerim ve ben buralarda olamayız diye düşünür. Bu durum değişmeli, bir çaresi olmalı diye bir çıkar yol arar kendince. Küçük Elif büyür, dünya ve inanç görüşü de değişir.

Sabrı ve tevekkül etmeyi öğrenir. “Nasibimde varsa hepsi olur” der, oluruna bırakır. Çalışmayı ailesini, işlerini hayvanlarını çok sever. Aklının bir köşesinde sürekli kendini hatırlatan hayallerini de. Bazen yere göğe sığdıramaz kendini. Rüzgara kapılmış bir yaprak gibi hisseder kendini.

Gel zaman git zaman, evlenme çağına gelir Elif. Önce gelen taliplerine hiç şans vermez. Evlenmeyi hiç düşünmemiştir.
Akranları birer birer evlenip çoluk çocuğa karışırlar. Nihayetinde ailesinin uygun gördüğü biriyle evlenir. Bir evlat sahibi olur.
Evladıyla ilgilenirken sürekli beynini kemiren duygular devam eder.

Hayali hep orada olduğunu hatırlatır. Bir gün evinin yanındaki okula her yaştan insanın girip çıktığını görür ve sorar. Açıköğretim öğrencileri sınava geliyormuş.
Birden beyninde bir ışık yanar. Dışarıdan okul okunuyormuş. Hemen şartları öğrenir. Gelin gelirken çeyiz sandığına okuldan aldığı tasdiknameyi de koymuştur.

Zamanı gelince kaydını yaptırır. İlk sınavda iki dersini de geçer mezun olur.
Liseye başlamadan evladı rahatsızlanır. Uzun bir tedaviden sonra sağlığına kavuşur. Evladı ilkokula kendisi liseye başlar. Anne ile evladı birlikte ders çalışırlar. Üç yıl olan lise o yıl dört yıla çıkar. Başarılı bir eğitim dönemi geçirirler.

Elif hayallerine adım adım yaklaşır. Üniversite sınavına girer, başarılı olur. Çok istediği edebiyat bölümünü tercih eder ve yerleşir. Evladı da liseye başlar. İlk yıl not ortalaması iyidir başarı belgesi alır. Yüz yüze derslerden çok keyif alır. Hayalleri gerçek olur. Bu duruma en çok evladı sevinir.
Annesine her zaman destek olmuş, onun azmini örnek almıştır. Evladı, çok istediği mühendislik bölümünü okurken Elif mezun olur. Bir yıl formasyon eğitimi alır. Hayali olan öğretmenliğe bir adım daha yaklaşır.

Başarılı bir dönemin arkasından stajını tamamlar, öğretmenlik belgesini de alır.
Sınavlara girer, atanamaz ama vazgeçmez. Denemeleri sonuç vermez o yine vazgeçmez. Her zaman ikinci planı vardır.

Yazılarını, anılarını, günlüğünü yazmaya devam eder. En çokta hasta annesiyle ilgilenirken dinlediği anıları yazar. Romanlara konu olacak bir hikâyesi vardır annesinin.
Elif yarım kalan hikayesini rüyasında şöyle görür. Bir sınıftadır, tahtada bir matematik problemi vardır ama bir türlü çözemez ve kan ter içinde uyanır. Artık rüyasında problemleri çözmenin huzuruyla uyanır.

Bir zamanlar tarlada çapa yapan, hayvan otlatan, fide diken, portakal, limon, domates, çilek, sebze toplayan, annesi ve ablasıyla kilim dokuyan küçük Elif büyümüş, hayallerine kavuşmuştur. Bütün yazılarını, sermayesini döker ortaya.

Bir roman, iki öykü, denemeler şiirler çıkar ortaya. Kitabın kapağında adı yazar. Bir dijital edebiyat dergisinde makaleleriyle şiirleriyle köşe yazarlığı yapmaya başlar. Elif şimdi daha büyük hayaller kurar. Bir gün gerçek olacağını bilerek, inanarak. Bilir ki hayal edince, çalışıp gayret edince yaradan da “Ol!” deyince oluyor.

Evladı annesine hep inanır ve her zaman yanındadır. Bunun şükrünü ederler hep. Elif der ki, asla umutsuz olmayın, isteyin, düşleyin, çalışın ve olacağına inanın. Hayal gerçeğin tarlası, tohum saçın, can bulsun.

 

Elife AKGÜL

Editör: Sonay BİLGİ ARABACI

Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ 

Bir Önceki Yazımı Okudunuz mu?

TEVAFUK MU, TESADÜF-MÜ?

 

GAZ LAMBASI

 

Yorumlar (3)

  1. @hacer_ogretmenimmm
    • 28/02/2024

    Yüreğinize sağlık.Nice yetenekler böyle imkansizliklarda ölüp gidiyor.Isteyen usleyen çalışan herkese Allah imkan versin nasip etsin inşallah.

  2. Yıldız TEK GAMLI
    • 28/02/2024

    Nasıl bir mücadeleyle farklı yollardan gelmişiz ve ne güzel ki yollarımız kesişmiş hoş geldin Elif ❤️

  3. Bekir SEVİK
    • 26/02/2024

    Hikayede kendimi gördüm. Tek fark, ben okul okuyamadım; ama dört adet kitap yazmayı başardım, şimdilede de beşinciyi yazıyorum. Olmaz dememeli, çalışmalı ve kazanmayı bilmeli insan. Kaleminize sağlık Elife Hanım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elife AKGÜL

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 58 yaşındayım ve ev hanımıyım. Yörük kültüründen etkilenerek kendi yaşamım ve ailemin yaşantıları üzerinden hatıralar ile roman ve öyküler yazdım. Aynı konseptte edebi ürünler üretmeye devam ediyorum. Şu ana kadar yazdığım fakat yayınlanmamış bir roman, bir öykü, bir tiyatro senaryosu ve bir şiir bulunmaktadır. Tarzımı Cengiz Aytmatov ve Yaşar Kemal’e yakın görüyorum.