Kader silinmez bir mürekkeple yazılmıştır ve mürekkep de çoktan kurumuştur’ der Muhyiddin İbn Arabi…
Kaderle ne zamandan beri birlikteyiz? Doğumumuzla birlikte mi bizi sarmalıyor yoksa doğmadan önce, bize geçit vermeyen bir dünyaya mı bizi itiyor?
İslamiyette özellikle tasavvuf ilminde iki iradenin varlığı insan hayatında endikedir. Bu iki iradenin arasındaki farkı anlayıp hayatlarımızdaki olaylarda hangisinin hakim olduğunu kavrarsak olayların neden ve sonuçlarına daha büyük bir pencereden bakarız.
Böylece ruhun ihtiyacı olan o tekamül enerjisini yakalaması için ona izin veririz. Külli irade dediğimiz irade Allah’ın(c.c)sonsuz iradesidir. Hayatımızda doğum, ölüm konuları başta olmak üzere, kontrol edemediğimiz, üzerinde söz sahibi olamadığımız olayların kaynağı bu iradede gizlidir.
Cûzi irade ise hayatımızda tercihlerimizi yaptığımız, olaylara yön verdiğimiz bir iradedir. Bizler daha anne karnındayken bu bilgiler bellidir. Fiziken dünyada olmasak da hangi hayat alanımızın etkileneceği, zorlukların nerelerden geleceği ana hatlarıyla çizilmiştir. Bu hatlar anne karnındayken aldığımız Güneş ve Ay tutulmalarının etkileriyle son görünümünü alır ve ana çerçeveyi oluşturur.
Bize düşen bu ana çerçeveyi hangi fotoğraflarla süsleyeceğimizdir. Baktığımızda değer, renk, sevgi ve heyecanı gördüğümüz fotoğraflar mı yoksa kaderi bahane edip siyah-beyaz rollere büründüğümüz fotoğraflar mı?
1984 İstanbul doğumluyum.2010 yılında Gazi Üniversitesi Muhasebe ve Finansman Öğretmenliği bölümünü bitirdim.2012 yılından bu yana aktif olarak öğretmenlik yapıyorum.Seyahat etmeyi,kitap okumayı,spor yapmayı,hayvanlarla vakit geçirmeyi çok seviyorum.Bugüne kadar 13 ülkeye seyahat ederek özellikle Mısır’da ve İran’da tarihsel astrolojik gelişmeleri yakından gözlemleme deneyimine sahip oldum.Mesleğimi çok sevmemin yanında astrolojiye olan ilgimi ve yeteneğimi keşfettiğimde astroloji eğitimi aldım.AstroArt Astroloji Okulu’na kaydoldum.Temel ve Orta seviyeyi başarıyla bitirdim ve sertifikalarımı aldım.Şuanda İleri seviye öğrencisiyim.Eğitimim dışında doğum haritası okuma teknikleri ile ilgili ayrıca eğitimlere katıldım ve okulumuz vasıtasıyla Avrupa’dan gelen uzman astroloji eğitmenleriyle birlikte workshoplara katıldım.Astrolojinin hislerle,kehanetlerle değil eğitimle gelen bilgiler ışığında icra edilmesi gereken bir ilim olduğunu düşünüyorum.Doğum haritası öte yandan insan hayatının en karanlık yönlerini de anlattığından kişinin farkında bile olmadığı özelliklerini kişiyle yüzleştirerek büyük bir farkındalık sağlamaktadır.Kişiyi her yönüyle bu kadar detaylı tanıtan,hangi yeteneklerle doğduğunu,hayata geliş amacını ve bu amacı gerçekleştirmek için hangi özelliklerini ön plana çıkarması gerektiğini,ailesini,çocuklarını detaylı bir şekilde anlatan başka bir alan yoktur.Doğum haritası kişinin doğumu esnasında gökyüzünde konumlanan ve birbirine açı yapan gezegenlerin oluşturduğu büyük bir kombinasyondur.Nasıl ki her eşyanın kullanma kılavuzu varsa insanın da kendi sınırlarını,kendi gücünü ve yeterliliklerini bilmesini sağlayan,doğuştan getirdiği mizacını fark ettiren kılavuz doğum haritasıdır.Kişinin doğum haritasını bilmesi hayatta daha sağlam ve kararlı adımlar atmasını sağlar.Zayıf yönleri hakkında daha fazla bilinç sahibi olur ve yönelimlerini ona göre seçer.Siz de seçen olmak istemez misiniz?
çok teşekkür ederim <3
Çok güzel bir yazı ❤️