Ey Nisa!

Ey Nisa!

Ey Nisa!

Kimdi kadın?
Bir anne, eş, evlat, aşçı, çiftçi, temizlikçi, öğretmen, hemşire, doktor, terzi, psikolog, tamirci, mimar…

Kadın her şey idi…
Fakat maalesef ki günümüzde kadına olan değer düşmekte ve neredeyse her gün kadına şiddet ve kadın cinayetleri haberi duymaktayız.

Erkekler ve kadınlar yaratılış olarak farklıdır. Kadın şefkatli ve merhametlidir erkek güçlü ve kuvvetli. Fakat Allah erkeğe bu gücü kuvveti kadına şiddet uygulasın, onu ezsin, öldürsün diye bahşetmedi.

Onu koruyup kollasın, güvende hissettirsin diye bahşetti. Bir erkeği doğuran bir kadındır ve erkeklik kendinden yaratılışı bakımından daha güçsüz olan kadına güç gösterisi yapmakla olunmaz. bu tam bir acziyettir.

Genel olarak toplumda yanlış olan en büyük algılardan birisi de İslamiyet’in kadına önem vermediği algısı. Aslında bunun nedeni İslamiyet’i yanlış tanımaktan ve İslamiyet’i bilmemekten araştırmamaktan kaynaklıdır.

İslam dini kadını o kadar değerli kılmış ki kur ‘anda Nisa süresi yani (kadın) adında bir sure var. İslam kadını o kadar kıymetlendirmiş ki onu kötü bakışlardan korumak için tesettürü öğütlemiş, İslam kadını o kadar kıymetlendirmiş ki cahiliye döneminde kız çocukları gömülürken İslam’dan sonra kız çocuğu evin bereketi denilmiş, İslam dini kadını öyle değerli kılmış ki Hz.. Muhammed (sav) soyu bir kadın olan kızı Hz. Fatıma’dan devam etmiştir.

İslam dininin kadına verdiği değeri hiçbir din vermez.

Bazı dinler. kadın erkek eşittir deyip kadınları zor işlerde çalıştırmışlardır fakat kadın ve erkek yaratılış bakımından eşit değillerdir. Kadın narin ve kırılgandır erkek ise güçlü ve dayanıklı. Kur’an’da verilen tüm hükümler yaratılışa uygun ve dengelidir.

Fakat insanlar İslam çatısı altında toplanan bazı yalancı sözde cemaatler ya da ben Müslümanım deyip de dini yanlış yansıtan insanlardan ötürü İslam dinini yobazca ve yanlış bir şekilde tanıyorlar.

“Her kim iki kız çocuğunu yetişkinlik çağına gelinceye kadar büyütüp terbiye ederse, kıyamet günü o kimseyle ben yan yana bulunacağız.” (Müslim, Bir, 149)

Rivayet edilenlere göre :
Peygamber efendimiz (sav) kızı Hz.. Fatıma’nın evinde kaldığı sıralarda torunları Hasan ve Hüseyin su istemişler ve peygamberimiz ilk olarak Hasan’a su vermiştir. Hz. Fatıma ise bu davranışından dolayı peygamberimizin en çok Hasan’ı sevdiğini düşündü fakat peygamberimiz ilk Hasan su istediği için ilk ona uzattığını söyledi ve buyurdu:


“İkram ve ihsanlarınızla çocuklarınıza eşit muamelede bulunun. Eğer ben birini üstün tutacak olsaydım, kızları üstün tutardım.”

Demem o ki kadınların kıymeti bilinsin, söyleyin onlar olmasa kim şefkat ve merhamet duyar, kim sarar sarmalar, kim sever, değer verir bizlere kim yeni nesiller yetiştirir?


Tutku BATMAZ

Editör: Nigar KAYA

Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?

https://fisildayankalemler.org/aslolan-gercek-olum/

 

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tutku BATMAZ

08.07.2000 Çankırı doğumluyum. Üç kardeşli ailenin ortanca çocuğuyum. İlk-Orta ve Lise eğitimimi Çankırı’da gördüm. Eğitimimi tamamladıktan sonra Kız Kur’an kursuna hafızlık eğitimime başladım. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın on sekiz yaş üzeri kuran okuma yarışmasında Çankırı birincisi oldum. Dört yıllık eğitim sonunda 2022 Mart ayında hafızlık eğitimimi tamamladım. Şu anda Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde okuyorum. Katıldığım çoğu hikâye, şiir, makale gibi yarışmalarda derecelere girdim. Bazı dergilerde yazılarım yayınlanmıştır. Şu anda İlimizde bulunan, Kız Kur'an kursunda eğitmen olarak görev yapıyorum. Boş zamanlarımda hafızlık tekrarı yapıyor kitap okuyorum. Hafızlık süresinde bile yazmaya devam ettim. Şiir okumayı severim. Kitaplardan da, biyografi tarzı romanlar ilgi alanımdadır. Aynı zamanda bir şeyler kaleme almak benim için bir tutku olmuştur. Hali hazırda yazdığım kitabım yayımlanma aşamasındadır. İnsanlara faydalı bir kitap olması dileğiyle.