Altı – Yedi Eylül ve Anadolu

Altı – Yedi Eylül ve Anadolu

Altı -Yedi Eylül ve Anadolu

Anadolu’nun Stratejik Önemi

Kutsal Anadolu topraklarımız, bizlerden ziyade, özellikle sömürgeci emperyalistler ile kapitalistler açısından tarihin her döneminde değerli ve paylaşıma açık bir yer olarak görülmüştür. Bu düşünceler günümüzde bile farklı versiyonlarda da devam etmektedir.

Tarih Boyunca Savaşlar ve Zaferler

Malazgirt zaferimizden günümüze kadar Doğu Roma, Bizans ve türevleri olan devletler ile savaşımız, Dokuz Eylül’de Güzel İzmir’imizin işgalden kurtarılışı ile son bulsa da her zaman devam etmektedir.

Balkanlar ve Kıbrıs’taki Zulüm

Günümüz Kıbrıs, Batı Trakya ve Balkanlar’da yaşayan Osmanlı İmparatorluğu’nun bakiyesi ve Evlad-ı Fatihan olarak da anılan Türk ve Türk soylu toplumlara yapılan soykırım ve zulümlerin acıları devam etmektedir. Kıbrıs ve Balkanlar’da bu olumsuz durumlar belirli zaman aralıklarında devam ederken, 6 ve 7 Eylül’de İstanbul’da huzur ve barış içinde yaşayan Rumlara yapılanları nasıl değerlendirmeliyiz?

1955 Yılı Türkiye’si ve Ekonomik Sıkıntılar

O tarihlere baktığımızda, 1955’ten itibaren Demokrat Parti hükümeti gittikçe zorlaşan bir ekonomik durumla karşı karşıya kalmış ve özellikle yüksek enflasyon nedeniyle hayat standardı düşen kesimin güvenini kaybetmiştir. Başbakan Menderes hükûmetinin azınlıklara karşı baştaki liberal politikası, gittikçe zorlaşan ekonomik koşullarla değişerek ilişkiler gerginleşmiştir.

Kıbrıs Meselesi ve Basının Rolü

Kıbrıs Türklerine yapılan baskılar, 1955 yılında Türkiye kamuoyunun gündeminde başköşeye oturmuştur. O dönem Türkiye’de en çok satan gazete olan Hürriyet‘in başlığında, İstanbul’daki Rum azınlığın aralarında bağış toplayarak Kıbrıs Rumları’nın ENOSİS çetelerine gönderdiği yazıyordu.

Selanik’teki Bomba Haberi

Dışişleri yetkilileri Londra’da Kıbrıs temaslarına devam ederken, Atatürk’ün Selanik’teki evinde bir bomba patlamasıyla ilgili haber, önce 6 Eylül 1955 günü saat 13.00 haberlerinde radyoda yayımlandı. Bunun üzerine, “Atamızın evi bombalandı” manşetiyle İstanbul’da haberler yayımlandı.

Galeyan ve Saldırılar

Bu haberlerle galeyana gelenler, İstanbul’da 6 Eylül akşamı bir yağma ve yıkım eylemi gerçekleştirdiler. İlk saldırı saat 19.00 sıralarında Şişli’deki Haylayf Pastanesi’ne yapıldı. Ardından büyüyen kalabalık, Kumkapı, Samatya, Yedikule, Beyoğlu’na geçerek gayrimüslimlerin toplu olarak yaşadığı birçok semtte önce Rumların, ardından da Ermeni, Yahudi ve hatta yanlışlıkla bazı Türklerin dükkânlarına saldırmaya başladı.

Yağmaların Boyutu

7 Eylül sabahına kadar süren saldırılarda, aralarında kilise ve havraların da bulunduğu 5.000’den fazla taşınmaz tahrip edildi ve milyonlarca liralık zarar meydana geldi. İstanbul’un her yerinde yağmalar aynı yöntemle yapıldı. Dükkânlara saldıranlar, önce vitrinleri taşlayarak kırdılar ya da demir parmaklıkları kaynak makineleri ve tel makasları yardımıyla açtılar, ardından içerideki alet ve makineleri dışarı çıkararak paramparça ettiler.

Saldırıların Kapsamı ve Zarar

İstanbul’da kayıtlara geçen 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5.317 mekân saldırıya uğramıştır. Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre 15 kişi öldürülmüş olup, resmî rakamlara göre 30 kişi, gayri resmî rakamlara göre 300 kişi yaralanmıştır.

Maddi hasarın, o günün değerine göre 150 milyon – 1 milyar Türk lirası arasında olduğu tahmin edilmektedir. O zamanın Demokrat Parti Hükümeti, zarara uğrayıp zararını tescil ettirenlere toplam 60 milyon Türk lirası civarında tazminat ödemiştir.

Rum Nüfusunun Azalması ve Ekonomik Etkiler

Olayların ardından, Türkiye’de yaşayan binlerce Rum Türkiye’den göç etmiştir. Rum nüfusun zamanla azalmasıyla Rumların ekonomideki etkisi zayıflamaya başlamış ve daha önceki azınlıklara yönelik eylemlerde olduğu gibi Türklerin sermayeye hâkim olması hızlanmıştır.

Birkaç bin Rum ise özellikle Mersin ve Tarsus’a yerleşmişlerdir. Zamanla İstanbul ve çevresinde kalan Rumların da büyük çoğunluğu İstanbul’u terk etmiştir. Nüfus mübadelesi sonucunda, 1925 yılında yaklaşık 100.000’e düşen İstanbul’daki Rum nüfusu, 2006 yılında 2.500 kişiye kadar düşmüştür.

6-7 Eylül Olaylarının Sonuçları

6-7 Eylül 1955 olayları, Rumların büyük göç dalgalarıyla ülkeden ayrılmasına neden olmuştur. Gayrimüslimlerin büyük bir kısmı için, yaşananlar, Türk vatandaşı olarak kabul görmediklerinin kanıtı olmuştu. Hangi parti iktidarda olursa olsun, gelecekte de ayrımcılıklara maruz kalacakları düşüncesiyle ve kendilerini güvende hissetmedikleri için, özellikle Rumlar yurtdışına göç kararı vermişlerdir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milliyetçilik Üzerine Görüşleri

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1932 yılında yaptığı bir konuşmada dediği gibi:
“Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep aynı cevherin damarlarıdır. Bu damarlar, birbirini tanısın. Türk milletinin toplumsal düzenini bozmaya yönelik çabalar boğulmaya mahkûmdur.

Türk milleti, kendinin ve memleketinin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen bozguncu, alçak, vatansız ve milliyetsiz beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara hoşgörü gösterecek bir topluluk değildir.”

Sonuç olarak, milliyetçiliğin farklı algılanıp yönlendirildiği halk kitleleri, nerede olurlarsa olsunlar, yaşadıkları toplumlara hep zarar vermektedir.

Ali Yurtseven 10.09.2024

Yararlanılan Kaynaklar:

Görsel Kaynaklar: 

Editör/Redaktör: Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?
Eski Fotoğraflar

Yorumlar (2)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 11/09/2024

    Harika bir yazı ❤️

    • 11/09/2024

    Tarihin kanayan bir yarası ve güçlü devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda her iki tarafın masum insanlarını galeyana getirerek birer canavara dönüştürmesini veciz ve anlaşılır bir üslupla kaleme alınmış bir yazı okudum. Yazarı tebrik ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali YURTSEVEN

Fısıldayan Kalemler Başkan Yardımcısıyım. 1967 yılı Ankara doğumlu olup aslen Ohrid / Makedonya kökenliyim. İlk, Orta ve Lise eğitimini Ankara da, Lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde tamamladım. 1992 yılında başladığım iş hayatımdan Ağustos 2022 de emekli oldum. Tarihi ve Kültürel Araştırmalar yapmak, Arkeolojik ve Turistik Doğa, Gezi, Yaşam ve Yürüyüşlere katılmak, renkli veya renksiz fotoğraf çekmek, Şiir ve Hikâye yazmak, Kişisel Gelişim, Mentörlük ve İletişim Eğitimleri düzenlemek genel ilgilendiğim alanlardır. Korhan ALTUNYAY Yazarlık Akademinden Yaratıcı Yazarlık, Derin Okuma, Kitap Tahlilleri, Prof Dr. Yavuz DEMİR’in düzenlediği Yaratıcı Yazarlık ve Metin Tasarımı konularında Sertifikalı Yazarlık Atölye Eğitimleri aldım. Hüznü Kıran Umutlar adlı şiir kitabım, Kalem İzleri ile Kalemlerin İz Düşümleri adlı Hikâye Seçki kitaplarında hikâyelerim, Şah-ı Şiirler 5 ile İz Bırakan Kalemler adlı antoloji kitaplarında yayınlanmış şiirlerim, Ankara Şehir Gazetesinde yazılarım vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı İLESAM, GESAM Meslek Kuruluşları ile AKSED Kültür ve Sanat, AKL Mezunlar, Ankara Rumeliler, Türk Makedon Dostluk Dernekleri üyesiyim.