Adı Konmamış Duygular 5

Adı Konmamış Duygular 5

Adı Konmamış Duygular 5

Çanlar çalıyor hadi şimdi de oyna bakalım
Zarlar elden düştü, oyunu bir daha mı kuralım?
Yok olması gereken anıları tekrar mı yaşayalım?
Bizimki de bünye, artık taşımayıp silip atalım!

Yolgeçen hanı değil buralar, vedaları kuralım
Saatler de durmadan biz kendi önümüze bakalım
Şişenin dibine geldik, masaları kaldıralım
Bir daha da güneşi seninle açtırmayalım.

Koş bak gün ışıldıyor, yeni umutlar sırada
Sen kapıları aç da varsın esmesin rüzgar havada
Gönlünü ferah tut, yeni anılar sırada
Geliyor en güzel saatler, kalmadı bak mısrada.

Farz et alıp gidecek şu hayatta
Farz et ki ben bir garip yolcu bu handa
Ne zamanlar geçecek bu çağda
Yaşamaya niyetliyim, gönlüm yok uçurumda.

Tutundum sıkı sıkı hayata
Hayat dediğin anlık şu anda
Şu anda çalsın telefon bir anda
Bas gaza en güzel umutlara.

Kumar kumar olalı böyle oyun görmedi
Gönül sevdi seveli gün yüzü gelmedi
Eller gezip tozarken bana şişelere sarılmak düştü
Böyle sevgili de beni hayata küstürdü.

Saymadım, saymıyorum senle geçen günleri
Yenisini yazıyorum seni sildim sileli
Yeniden başlıyorum şafak söken sabaha
Yeniden hazırım gelecek günahlara…

Esra Kaçmaz Yayla

Editör/Redaktör/ Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki şiirimi okudunuz mu?

Adı Konmamış Duygular 4

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Esra Kaçmaz Yayla

Esra Kaçmaz Yayla, 9 Eylül 1988 İstanbul doğumludur. Aslen Edirneli olan Esra, İstanbul’da ikamet etmektedir. Evli ve üç çocuk annesidir. Şiire olan tutkusu, “Bir Harmandır Şiir” ve “Hislerde Yorgun Artık” adlı iki kitabında hayat bulmuştur. Hayat geçiyor. Herkes kendi şarkısında nakarat. Hiçbir zaman kimliğim ön planda olmadı. Bazen susayan bir kediye su veren komşu, bazen kâğıt toplayan abinin selamlaştığı bir kardeş… Belki de merhametin olduğu geçitte yol arkadaşı. Kimi zaman “Anneler de insandır” diye söylenen bir anne, kimi zaman bir çift gözden anlamasını bekleyen bir eş. Cama konan kumrunun bir avuç arpa beklediği el. Allah’ın bir kulu, bir esmada tecelli eden garip bir yolcu. Biraz ciddi, yer yer neşeli ama hep umutlu. Tek emin olduğum belki de kalemim, kâğıdımla özdeşleşmiş; yaşadıklarımla, hata ve doğrularımla kendi halinde insan olma derdindeyim. Kıyafetten önce içindekini seçen, bir tebessümü kâr sayan, elindeki lokmayı paylaşınca huzur dolan, huzuru da içinde, vardığı yolda arayan, bildiklerini de yüreği ile ortaya koyan biri: Allah’ın kulu Esra.