“Yaşamın Anı”

“Yaşamın Anı”

Biz insanların yaşam çizgileri her zaman farklılık gösterir. Yaşam çizgimizin nerede başlayıp, nerede ve nasıl sonlanacağı hala muallak olan bir durumdur. İnsan ne tuhaftır ki doğarken bile yaşayacağı hayatı seçemiyor.

Başlangıcı belli olamayan ve sonsuzluğa doğru akan zaman ırmağında, biz bu yaşanabilen dünyaya gelen şanslıların, geçmişten ders alabilme, geleceği zamana göre planlama ve en önemlisi de “o anı” yaşayabilme yeteneği vardır.

Bu yaşam çizgimizde hep bir telaş ve koşuşturma içindeyiz. Ancak kafamızda bir şeyler farklılaşmaya başlayınca durulup “Ya ben ne yapıyorum? Nedir bu hızım? Nereye yetişmeye çalışıyorum?” deriz.

Aynaya baktığımızda kendimize geliyoruz. Bu gidip gelmeler bizi bazen yaşamdan uzaklaştırıyor bazen de kendi uzlaşmaz maskelerimizden sıyrılmamızı sağlıyor.

Hayatımızda yaşadığımız o an değerlidir. Akıp giden zaman bize verilen en önemli hediyedir. Yaşam frekansında bu hediye edilen zamanı verimli ve güzel kullanmak kendimize yaptığımız en büyük iyilik ve yatırımdır.

Anı yaşayabilmek veya yakalayabilmek sistematik şekilde mümkün olmasa da doğal davranışımız haline getirebiliriz. Güne uyandığımızda bulutlu ve kasvetli havalarda bile o sarı sıcak güneşi görebiliyor veya sıcaklığını hissedebiliyorsak işte o zaman yaşamaya başlıyoruzdur.

Yaşamın tadını alabilmek ve anı yaşayabilmek için günlük telaş, heves ve arzularımızdan kurtularak, sol yanımızdan gelen duygularımızı dinlemeliyiz. Sol yanımızdan beynimize oradan da vücudumuzun bütün zerrelerine kadar yayılan işte o pozitif duygular bizlere yaşamak istediğimiz o anı yaşatırlar.

Yalnız anı yaşamak kimseyi umursamamak, bencil davranmak, istediğin her şeyi yapmak değildir. Anı yaşamak, duygunun coşkusuna kapılıp, hazzı tatmak ve yaşamaktır.

An, canın sıcak bir kahve ile birlikte çikolatalı kek istediğinde o duygunu gerçekleştirerek, o tadın verdiği hazzın keyfini yaşamaktır.

Zamanın birinde şair; “Yaşamın neşesi içindeyim, gökyüzünün mavisiyle doluyum. Her yeni gün bir hazine gibidir, Yaşama sevinciyle dolu bu anı kutluyorum.” demiş.

Gerçek yaşam ile duygularımız arasındaki ince çizgiyi koruyabilir, yaşamımızda uygulayabilirsek “anı yaşama” nın verdiği hazzı da hissederek, mutlu olurken sevdiklerimizi de mutlu ederiz.

Bir çift iki göz

Anlamlı ve duyarlı

Baktılar birbirlerine

Işık saçtılar

O an

Kendilerinden

Kendilerine

Ali YURTSEVEN

27.01.2023

Editör: Nigar KAYA

Baş Editör: Dr. Sibel ÇELİKEL

 

 

 

 

Yorumlar (1)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 28/01/2024

    Hep bunu unutuyoruz hocam Hatırlattığınız için teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali YURTSEVEN

Fısıldayan Kalemler Başkan Yardımcısıyım. 1967 yılı Ankara doğumlu olup aslen Ohrid / Makedonya kökenliyim. İlk, Orta ve Lise eğitimini Ankara da, Lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde tamamladım. 1992 yılında başladığım iş hayatımdan Ağustos 2022 de emekli oldum. Tarihi ve Kültürel Araştırmalar yapmak, Arkeolojik ve Turistik Doğa, Gezi, Yaşam ve Yürüyüşlere katılmak, renkli veya renksiz fotoğraf çekmek, Şiir ve Hikâye yazmak, Kişisel Gelişim, Mentörlük ve İletişim Eğitimleri düzenlemek genel ilgilendiğim alanlardır. Korhan ALTUNYAY Yazarlık Akademinden Yaratıcı Yazarlık, Derin Okuma, Kitap Tahlilleri, Prof Dr. Yavuz DEMİR’in düzenlediği Yaratıcı Yazarlık ve Metin Tasarımı konularında Sertifikalı Yazarlık Atölye Eğitimleri aldım. Hüznü Kıran Umutlar adlı şiir kitabım, Kalem İzleri ile Kalemlerin İz Düşümleri adlı Hikâye Seçki kitaplarında hikâyelerim, Şah-ı Şiirler 5 ile İz Bırakan Kalemler adlı antoloji kitaplarında yayınlanmış şiirlerim, Ankara Şehir Gazetesinde yazılarım vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı İLESAM, GESAM Meslek Kuruluşları ile AKSED Kültür ve Sanat, AKL Mezunlar, Ankara Rumeliler, Türk Makedon Dostluk Dernekleri üyesiyim.