Serkan
- Yazar: Soner IRMAK
- 17 Mart 2024
- 91 kez okundu
Serkan İkinci Bölüm;
Serkan’la geçirdiğimiz gecenin sabahında heyecanla kalktık ve kahvaltımızı yaptık. Serkan’ı da alıp karakolun yolunu tutmuştuk. Eşimle beraber karakola vardık.
“Merhaba memur bey komiserinizle görüşmek istiyorum. Müsait mi kendileri?
Memur; “Konu neydi acaba?” deyince o gece olanları anlattım.
“Biraz bekleyin, ben bir komiserime soracağım sizi geri döneceğim.” dedi.
Görevli memur üç dakika sonra geldi.
“Sizi bekliyor efendim.” deyip odasına geçti.
Biz de komiserin odasının kapısını tıkladıktan sonra girdik içeri. İçerideki komiser bize “buyurun efendim oturun.” dedikten sonra eşimle ben komiserin masasını önündeki koltuklara oturduk.
Serkan da yanımızdaydı fakat Serkan’ın konuşulanları duymasını istemiyordum. Eşimden, bizi komiserle yalnız bırakmasını istedim. O da anladı hemen Serkan’ı aldı dışarıya çıktı. Ben de başımdan geçenleri anlattım ve komisere nasıl bir yol izleyeceğimizi sordum.
Komiser, bize önce bu çocuğun ailesi aranacağını, bulunmazsa devlet korumasına alınacağını söyledi.
Ben daha fazla dayanamadım ve konuşmasını bölerek;
“Biz Serkan’a bakmak, onun ailesi olmak istiyoruz.” dedim. Çocuğumuzun olmadığını ve tekrar, nasıl bir yol izleyeceğimizi sordum.
“O zaman çocuğun ailesi, çocuğu kabul etmezse, devlet yurda verir. Sizden istenecek evraklar hakkında bilgi vereceğim. Birkaç telefon görüşmesi yaptıktan sonra bana;
“Şimdi Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan gelecekler, onlar sizi yönlendirir dedi.
“Peki benim onlarla görüşmem mümkün mü?”.
“Tabii ki..” dedi ancak devam etti.
“Ancak sizin de ifadenizi almamız gerekiyor.”
“Tabii ki.” dedim ve bir A4 kağıdı isteyip oraya dün gece yaşadıklarımı yazdım ve imzaladıktan sonra izin isteyip komiserin odasından çıktım.
Yarım saat sonra Çocuk Esirgeme Kurumundan gelmişlerdi. Önce Serkan’la görüştüler sonra da benimle. Ben heyecan içinde ve aceleyle onlara çocuğu istediğimi söyledim.
Ancak ailesinin ortaya çıkması ve sahiplenmesi durumunda onu kaybedecektim. Fakat bunu göze alamadığım için iletişim numaralarını istedim. Onlar rahatlıkla bana iletişim bilgilerini verdiler.
“Çocuğun ismi neydi? dedi görevli.
“Serkan.”
“Peki sizin isminiz?”
“Erkan.”
“Tamamdır. Teşekkür ederiz.”
“Serkan’ı görebilir miyim?”
“Tabii ki görebilirsiniz.”
Son kez Serkan’a öyle sarılmıştım ki çocuk adeta nefessiz kalmıştı. O esnada tüm yüreğimle ona, onu çok sevdiğimi söylüyordum. Benden sonra aynı sıcaklıkla eşim sarılmıştı ve o da “Keşke bizim evladımız olsan Serkan .” dedi. İkimiz de onu çok sevmiştik ve Serkan’ın bizim duygularımıza karşılıksız kalmamış olacak ki gözleri dolu dolu olmuştu.
Sonra Serkan’ı alıp gittiler ama bu kısacık zaman dilimine ona çok alışmıştık ve ikimiz de arkasından hüzün dolu gözlerle bakarak onu uğurladık.
Ve o an kendi kendime söz verdim…
Soner IRMAK
Editör: Nigar KAYA
Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
https://fisildayankalemler.org/serkan-2/
https://fisildayankalemler.org/gulumseme/
Harika ❤️