KORKUNUN ÜSTADI EDGAR ALLAN POE
- Yazar: Selin BASMACI
- 14 Ocak 2024
- 165 kez okundu
Sizlere, çok sevdiğim, kalemine aşık olduğum yazarla geldim. Beni korku, gerilim türüne iten ve yazdığı öykülerle bana ilham olan adamla. EDGAR ALLAN POE…
Kendisi 19 Ocak 1809 da Boston, Massachusetts, ABD’da dünyaya geldi. Amerikalı yazar, şair, editör ve edebiyat eleştirmeni. Çoğunlukla yazmış olduğu kısa öyküler ve şiirleri vardır. Onun hayat öyküsünü yeri gelince dinlerken okurken çok fazla üzüldüğüm noktalar da oldu ama okurken kendime şunu dedim. ” İnsan ne olursa olsun. İstediği şeyden vazgeçmemeli… ” Poe ‘ de öyle yapmış. Kimi insan defalarca red yer ama buna rağmen o hayali her neyse onu yapmaktan vazgeçmez.
Bana Poe’yi anlatır mısınız deseler. Ben şöyle derdim…
Evet herkesin hayatında inişler ve çıkışlar olur. Kim olursak olalım. Öncelikle hepimiz insanız. Önemli olan tek şey şudur.
Biz ne istiyoruz?
Hayatımıza nasıl devam etmek istiyoruz?
Nerede kendimizi görüyor?
Nerede olmak istiyoruz?
Poe, tam istediği gibi bir hayat yaşamasa da o çok sevdiği yazarlığı bırakmamış. Yazmış da yazmış… Evet kendinizi 1800’lü yıllarda hayal edin. Ne internet var ne bilgisayar ne de telefon. İlham alacağınız şeyler neredeyse yok denecek kadar az. Korkunun üstadı EDGAR ALLAN POE bunlara rağmen şahane öyküler yazmış.
Kalem ile kelimeleri o kadar güzel dans ettirmiş ki her okuduğum öykülerini bıkmadan okuyabilirim. Kurguları o kadar güçlü ki okudukça sanki sahneleri flim izliyormuşçasına yaşadım. Kimi yerlerdeyse o sahneleri birebir yaşıyormuşçasına oldum. Hatta eminim ki okuyan herkes öyle olmuştur. Üstadımızın kalemine ve kendisine yazarlığım boyunca her zaman saygı göstereceğim. Bence eserini mutlaka okumalı. Ben genelde söz konusu Poe olunca okunmasını şiddetle öneriyorum ve en başta belirttiğim gibi…
Üstadımız aynı zamanda ŞAİR…
KUZGUN – EDGAR ALLAN POE
Kalkıp haykırdım: “Getirsin ayrılışı bu sözlerin!”
Rüzgârlara dön yeniden, ölüm kıyısına uzan!
Hatıra bırakma sakın, bir tüyün bile kalmasın!
Dağıtma yalnızlığımı! Bırak beni, git kapımdan!
Yüreğimden çek gaganı, çıkar artık, git kapımdan!
Dedi Kuzgun: “Hiçbir zaman.
Oda kapımın üstünde, Pallas’ın solgun büstünde
Oturmakta, oturmakta Kuzgun hiç kıpırdamadan;
Hayal kuran bir iblisin gözleriyle derin derin
Bakarken yansıyor koyu gölgesi o tahtalardan,
O gölgede yüzen ruhum kurtulup da tahtalardan
Kalkmayacak – hiçbir zaman!
Çok severek ilgiyle okudum yazınızı tebrik ederim
En sevdiğim "Kuzgun" hele ki çizimleri ve orijinal haliyle muhteşemdir. Muhteşem bir analiz olmuş kalemine yüreğine emeğine sağlık