Kitap ve Dürüm Fiyatları

Kitap ve Dürüm Fiyatları

Kitap ve Dürüm: Fiyatların Ötesindeki Değer

Modern çağda tüketim alışkanlıklarımız, gündelik seçimlerimizdeki önceliklerimizi açıkça ortaya koyuyor. Öyle ki, bir döner dürüm için 200 TL harcamayı tereddütsüz kabul ederken, bir kitaba 150 TL ödemek çoğu kişi için lüks bir harcama olarak algılanıyor.
Oysa bu iki nesneyi karşılaştırdığımızda, aralarındaki maddi ve manevi değer farkı oldukça çarpıcı. Bir döner dürüm, karnınızı doyurur; size birkaç saatlik bir haz sunar. Ancak bu keyif, akşama kadar tükenir.
Bir kitabın ise etkisi çok daha uzun sürelidir. Bir kitap, bilgi hazinesiyle zihninizi doyurur, ufkunuzu genişletir ve düşünce dünyanızı derinleştirir. Onun ömrü, yalnızca sizinle sınırlı kalmaz; nesilden nesle aktarılabilecek bir miras niteliği taşır.
O hâlde, yalnızca birkaç saatlik bir keyif için 200 TL harcamayı mantıklı bulurken, sizi ömür boyu besleyecek bir kitaba 150 TL ödemekten neden çekiniriz?
Bu sorunun yanıtı, toplumun genel tüketim alışkanlıklarında saklıdır. Ne yazık ki, bilgiye, kültüre ve eğitime yapılan yatırımların değeri yeterince takdir edilmiyor.
Kitaplar, toplumumuzda hâlâ bir ihtiyaçtan çok, bir lüks ya da “gereksiz harcama” olarak görülüyor. Buna karşılık, günlük yaşamda hızla tüketilen ve geride hiçbir iz bırakmayan ürünlere büyük paralar harcamak, sıradan bir davranış hâline gelmiş durumda.
Kitap, sadece bir kâğıt yığını değildir; onun içinde bir yazarın düşünceleri, duyguları, deneyimleri ve hayalleri saklıdır. Kitaplar, okuyucusuna dünyaya farklı bir pencereden bakma imkânı sunar.
Bir döner dürüm ne kadar lezzetli olursa olsun, size bir kitabın sunduğu bilgi, hayal gücü ve duygusal derinliği sağlayamaz. Elbette, hayatın maddi yönleri göz ardı edilemez.
İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. Ancak burada asıl önemli olan, önceliklerimizi gözden geçirmektir. Kitaplara harcanan para, asla boşa gitmez. Bir kitap, bir insanın hayatını değiştirebilir; ona yeni bir yol gösterebilir. Bir dürüm ise yalnızca geçici bir hazdan ibarettir.
Sonuç olarak, toplum olarak tüketim alışkanlıklarımızı sorgulamalıyız. Bir kitaba para harcamayı “lüks” olarak görmek yerine, onu geleceğe yapılan bir yatırım olarak değerlendirmeliyiz. Çünkü döner dürüm sadece karnınızı doyurur, oysa bir kitap, ruhunuzu ve zihninizi besler. Dürümün ömrü akşama kadar, kitabın ömrü ise nesiller boyu sürecektir.
Yamaç ERDOĞAN
Editör: Nigar KAYA
Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ
Bu yazını bütünü yazarına aittir
Diğer Yazılarımı Okumak İster misiniz?

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yamaç ERDOĞAN

1993 yılında Konya’nın Yunak ilçesi, Yığar Köyü’nde doğdu. İlk, orta ve lise öğretimini Konya ve Eskişehir’de tamamladı. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Kooperatifçilik bölümünü bitirdi. Halen tarih, sosyoloji ve sosyal hizmetler eğitimine devam etmektedir. Jandarma teşkilatında çalışmakta olan Yamaç Erdoğan, Fezmonot romanıyla jandarma teşkilatının ilk ve tek bilim kurgu yazarıdır. Paranormal Ofis eserinde ise poliseye romanlardan farklı bir bakış açısı ile paranormal bir roman modeli ortaya çıkarmıştır. Felsefe yönünde yaşadığı toplumun kültürüne katkı sunarak, bunları geleceğe aktarmak için çaba sarf etmektedir. Kendini, özgürlükçü ve hür iradeyi savunan biri olarak tanımlamaktadır. İnsanı maddi bedenden öte sonsuz manevi ruh olarak gören bir düşünceye sahip olup, sadece yaratıcıya biat ettiğini yazılarında sık sık vurgular. Düşüncelerini Bilgelik Aforizmaları ve Kıyamet Aforizmaları isimli iki kitapta toplamıştır.