İŞGALE KAPI ARALAYANLAR: PARİS BARIŞ KONFERANSI
- Yazar: Umut Meriç BERBEROĞLU
- 18 Ocak 2024
- 61 kez okundu
Tarihin engebeli yollarından geçen coğrafyalar farklı olay ve değişimlere daima gebe kalmıştır. Bu süreç ve değişimler toplumları olumlu ve olumsuz yönde etkilemiştir. 20.yüzyılın ilk anlarında tarih yine bu zorlu yollara girmiş toplumlar yine değişmiştir. 1789 devrimi bu olayın en önemlisidir. Fransız Devrimi Türkçe’de karşımıza Fransız İhtilali olarak çıkar. Devrim sonucunda Fransa büyük bir değişime uğramış uzun süre varlığını sürdüren mutlak monarşi yıkılmıştır. Fransız Devrimi halk arasında zorlu bir süreçten sonra varlığını hissettirmiş ve halk arasında kabul görmeye başlamıştır. 1804 yılında Napoleon imparatorluğunu ilan etmiştir. Fransız Devrimi Napoleon’un savaşlarından itibaren devam etmiş ve;”Liberalizm, ulusçuluk, sekülerizm, radikalizm” kavramları aydınlar tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 1900’lü yıllar ve devamını izleyen 1914’lü yıllarda dünya savaşınında yavaş yavaş kendini göstermesiyle birlikte Avrupa düzeni yavaş yavaş yıkılmaya başlamıştır.
Nihayet 1914 yılında Harb-ı Umumi adını verdiğimiz Birinci Dünya Savaşı başladığında eli silah tutan herkes askere alınmıştır. Cepheye alınan bir diğer grup ise sıhhiyecilerdir. Hemşireler ve doktorlar savaş alanlarında yaralı ve sakat kalan askerlere yardım etmişlerdir. Anadolu insanı tarihinin en kanlı döneminden geçmektedir. Dünya üzerinde deyim yerindeyse kartlar yeniden dağıtılmakta bazı devletler zayıflamaya başlamaktadır. Harita artık değişim sürecine girmiştir. Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı cephesi Çanakkale Cephesi’dir. Burada Türk ordusu karadan ve denizden düşmanı püskürtmeyi başarmıştır. Türk askerinin komutanlarının başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere coğrafya bilgisi olağanüstü düzeydedir. Arıburnu, Conkbayırı, Anafartalar bölgelerinde önemli mücadeleler verilmiş ve kazanımlar elde edilmiştir. Orduda askeri harekete geçiren ve arkalarında dağ gibi duran Mustafa Kemal Paşa vardır. Savaş Çanakkale Cephesi hariç kaybedilmiştir. Osmanlı Devleti Avrupa’nın gözünde “Hasta Adam” konumundadır. 30 Ekim 1918’de yenen devletler ve yenilen devletler arasında Mondros Mütarekesi imzalanır. Mondros Mütarekesi’nin 7. ve 24. maddeleri Anadolu’yu işgale açar. Mondros Mütarekesi’nden sonra ordular terhis ettirilir ve silahları toplanır, İtilaf Devletleri güvenliklerini tehlikede gördükleri bölgeleri işgal edebileceklerdir.
Ocak 1919’da Paris’te, Mondros’ta kazanım sağlayan ya da sağlayamayan devletler bir araya gelirler. Osmanlı Devleti Paris Barış Konferansına davet edilmez. Şöyle düşünelim; Osmanlı Devleti koca bir kazan ve o kazandan herkes bir şeyler almaya çalışıyor. Yani topraklar paylaşıma açık durumda. İtalya, Yunanistan, Fransa devlet başkanları bir Ermeni devleti kurma peşindeler. Yunanistan On iki Adaları hazır elinde bulunduruyorken bir de Ege kısımlarını ve Batı Trakya’yı istiyor. Venizelos söz aldığında aç bir kurt gibi önündeki haritada tabii bu harita yanlış verilerle doldurulmuş bir şeyler anlatıyor. İzmir’de halk, Rumlar, Ermeniler ve Türk mahalleleri olarak bir arada yaşayıp gidiyorlar kaldı ki esnafın işleyişi bile ortada. Çocuklar birbirleriyle kardeş disiplininde yetişmişler ama gelin görün ki Venizelos bizleri onların katili gibi gösteriyor. Nihayet İtalya ve Yunanistan İzmir konusunda anlaşmazlık yaşıyorlar ve İtalya konferansı terk ediyor. Fransa ve ABD İzmir’i Yunan’a verme konusunda ağız birliği yapıyorla. Bugün bizim Wilson ilkeleri olarak bildiğimiz halkın kendini güvende hissetmesini sağlayacak 14 ilke yavaş yavaş kendini gösteriyor ve Anadolu halkı artık İstanbul’dan sonra kendilerinin de işgal edileceğini düşünüyorlar. Mustafa Kemal Paşa Adana’da bulunuyor. 13 Kasım 1918’de İstanbul fiilen işgal ediliyor. İtilaf devletleri işgalin geçici olduğuna devlet adamlarını inandırmaya çalışıyorlar. Bir süre o korkuyu verdikten sonra çekiliyorlar. Aynı yıl Mustafa Kemal Paşa “Geldikleri gibi giderler” sözünü Kartal İstimbotu’nda söylüyor. Velhasıl kelam bugün Tarihte barış konferansı olarak bilinen ama gerçekte sözde barış konferansı olan konferans Osmanlı Devleti’ni bölmek ve bitirmek amacıyla işleyişini tamamlıyor.
KAYNAKÇA;
1) 1919 PARİS BARIŞ KONFERANSI ATATÜRK ANSİKLOPEDİSİ
2) MACMILLAN, Margaret, 1919 Paris Barış Konferansı ve Dünyayı Değiştiren Altı Ayın Hikâyesi, Çev. Belkıs Dişbudak, ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık, İstanbul-Ekim 2004
3) UÇAROL, Rifat, Siyasi Tarih 1789-2001, Der Yay., İstanbul 2006.
4) Ali Reşad Bey, Fransa Büyük İhtilâli Tarihi, Istanbul; Ötüken Yayınları, 2018.
5) İsmail Soysal, Fransız İhtilali ve Türk-Fransız Diplomasi Münasebetleri (1789-1802), Ankara; TTK Yay, 1999.
6) Umut Karabulut, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye, Belgi, sayı 9, Kış-2015/1
Hocam hoş geldiniz 😍 Tarihin sayfalarına girdim sayenizde Kaleminize sağlık
Değerli bir tarihi tesbit yazısı okudum elinize sağlık. Hoş geldiniz. Sizinle İzmir'de konuşma yaptığınız zaman tanışmıştık.
Tebrik ediyorum Umutcum. Aramıza hoş geldin.