ÇEŞMELERİMİZ

ÇEŞMELERİMİZ

ÇEŞMELERİMİZ

Yağmur ve karın usul usul yağdığı, kış aylarının hakkını verdiği yerlerde sayıları çoktur. Çeşmeler ya bir yol kenarında, ya bir köşe başında, ya bir köy girişinde ya da ıssız bir dağ başlarında karşılar bizi. Tüm sevecenliğiyle, güler yüzüyle, serinliği ve huzur veren sesiyle, tanıdık tanımadık herkese ikram eder billur gibi suyundan.

Bazıları doğal oluşumludur, bazıları hayrat olarak insan eliyle yapılmıştır. Issız dağ başında gürül gürül akar hayat verir kurak topraklara, ağaçlara, kuşlara, sürüsünü otlatan çobana, sürüsüne.

Gördüğümüz zaman mutlu olduğumuz çeşmelerin alnında kitabesi olan da vardır olmayanda. Kim için yapılmış, kim yapmış olursa olsun, ruhuna bir Fatiha okur dua ederiz. Bazıları da hiç karşılık beklemeden sunar serin sularını susamış ziyaretçilerine.

Yazıyla kışıyla dört mevsim tüm canlılara hizmet eder.

Teknesine dolan suda kurbağalar, arılar, sinekler, kelebekler, sürüngenler, cümle mahlukat nasiplenir.

Bazı çeşmelerde de kim adına yapıldığı yazılan kitabeler vardır. Bir zincirle asılmış bakır tas ya da maşrapa. Kana kana su içip susuzluğunu giderenler bolca dua eder yaptıranlara.

Köy girişinde veya meydanda olan çeşme başları insanların sosyalleşme yerleridir de aynı zamanda. Testisini, kovasını, tulumunu, ibriğini alan gelir kabını doldurur.

Ayaküstü edilen kısa sohbetin tadına doyum olmaz. Genç kızlar delikanlılar birbirini burada görür beğenir. Utangaç bakışlarla ilk kıvılcımlar burada atılır. Hayırlı işlere de vesile olur çeşme başları. Köyde yörede olan biten olayların haberleri buradan alınır.

Uzaktan gelen geçen yolcular ya bir ağaç altında ya bir çeşme başında soluklanır dinlenir. Elini yüzünü yıkar, azığını açar karnını doyurur. Yoluna minnet duygusuyla dinlenmiş olarak devam eder.

Tek oluklu çeşmeler yanında dört beş oluklu olan çeşmelerde vardır. Genellikle çoğunun yanında cami, yunaklık olur. Kadınlar burada kazan kurup, su ısıtıp tokaçla çamaşır yıkarlar. Bir tenekede küllü su bulunur. Çamaşır suyunu yumuşatsın beyazlatsın diye. Halı, kilim, yorgan yatak yüzü, yün yıkanır yakınlarda iplere kayalara ağaç dallarına serilir kurtulur.

Çeşmeler akıp gittiği küçük derelerde, geçtiği yerleri sular besler, canlılara hayat verir. Otlar beslenir hayvanları besler. Hayvanlar ve bitkiler insanları diğer canlıları besler. Su döngüsü yaşam döngüsü devam eder gider. Su hayattır, su candır, yaşamı oluşturan dört unsurdan biridir. Yer altında saklı hazinenin yol bulup yeryüzüne çıktığı yerdir.

Çeşmeler, pınarlar, kuyular ben varım buradayım der gibi. Kıymeti bilinesi, korunulası, yaşamımızın bir parçası olan, gelişen teknolojiye meydan okuyan çeşmeler.

Elife AKGÜL

Editör: Sonay BİLGİ ARABACI 

Genel Yayın Yönetmeni: Elif ÜNAL YILDIZ 

Diğer Yazımı Okumak İster misiniz?

KÜTAHYA

Etiketler:

#yaşam

Yorumlar (2)

  1. […] Bir önceki yazımı okudunuz mu?  Çeşmelerimiz […]

  2. […] Çeşmelerimiz […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Elife AKGÜL

Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunuyum. 58 yaşındayım ve ev hanımıyım. Yörük kültüründen etkilenerek kendi yaşamım ve ailemin yaşantıları üzerinden hatıralar ile roman ve öyküler yazdım. Aynı konseptte edebi ürünler üretmeye devam ediyorum. Şu ana kadar yazdığım fakat yayınlanmamış bir roman, bir öykü, bir tiyatro senaryosu ve bir şiir bulunmaktadır. Tarzımı Cengiz Aytmatov ve Yaşar Kemal’e yakın görüyorum.