Bu Hayat Benim

Bu Hayat Benim

Bu Hayat Benim

Çocukluğum küçük bir kasabada başlayıp, gittikçe büyüyen illerde geçti. Çocuk yaşta öğrenmeye başladım sorumluluk almayı, çünkü on bir yaşında annemi kaybettim. Bu acının tarifi yoktur ve anlatılamaz. Düştüysem, kendim kalkmayı öğrendim. Yanımda duran çok az kişi vardı. Bazıları ayağa kalkmama yardım etmeye çalıştı, bazıları ise çelme taktı.

Sorumluluk duygusu, küçük yaşımı büyüttü. Çelme takanlara bir kez inandım, ancak ikinci olaylar bana ders oldu ve bir daha asla inanmadım. Dert ortağım, odamdaki aynayla mezarlıktaki annemin mezar taşı oldu. Onlar hep dinledi beni; evet, cevap veremediler ama önyargıda da bulunmadılar.

“Ayna ile konuşma, deli olursun” derlerdi eskiler; dinlemedim. Ayna ile konuşmak bana özgüven verdi ve düştüğümde yeniden ayağa kalkmamı sağladı. Bu davranışımın doğru olduğunu, yıllar sonra kişisel gelişim dersimde öğrendim.

Gelelim mezar taşı ile konuşmama; aslında bu, annemle dertleşmemdi benim. Siz hiç öptünüz mü taşı, toprağı? Mezar taşı bana sıcacık gelirdi, annemin sıcak ellerine dokunur gibi. Beni görenler tuhaf bakardı, umurumda olmazdı. Meleğimle konuşmamdan kime ne? Beni en iyi, çocuğunu kaybetmiş bir anne anlardı.

Hayatta, insanoğlunu en iyi anlayan kişiler, başlarından aynı ya da benzer olaylar geçmiş olanlardır. Önyargı, eleştiri ve kınama gibi olaylara maruz kaldım. İlk başlarda, bu tür söylemlerde bulunan insanlara yenik düştüm, ancak sonrasında asla yenilmedim.

Okudukça geliştim, araştırdıkça ilerledim ve bu hayatın benim olduğunun farkına vardım. Hatalarım da benim, günahlarım da. Ve sadece Rabbime hesap vermekle yükümlüydüm.

Mutlu olmak istiyorsanız, hayatı kendiniz için yaşayın. “Başkaları ne der?” diye düşünmeyin. Çünkü ağzı olan herkes konuşur. Siz doğru olduktan sonra, hatta bir günah işlemiş olsanız dahi, kula sorgulamak düşmez. Önerileri dinleyin ama kimseye bağımlı kalmayın. Hayatınızın her alanında fesat ve hırslı insanlar çıkacaktır karşınıza.

Bu yüzden “Ben buyum” diyebilmeli ve o insanları zekanızla yenebilmelisiniz. Güzel ve etkileyici bir konuşmadan herkes etkilenir; bu konuşma sayesinde olgunluğunuz ortaya çıkar ve birçok insanı yenersiniz. Okuyun ve araştırın. Hayatıma, size verdiğim bu tavsiyelerle devam ediyorum. Bu hayat benim hayatım.

Keziban ARIKAN

Baş Editör/Redaktör: Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

Kendini Tanımanın Ehemmiyeti

İnstagram

 

Yorumlar (2)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 26/09/2024

    Hayatta daima güzellikler yaşamanız dileğimle ❤️

  2. erdem
    • 25/09/2024

    anlamlı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

KEZİBAN ARIKAN

1985 Isparta doğumluyum. Ailenin en küçük çocuğuyum. İlköğretimi ve liseyi Isparta’da tamamladım. İlk Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünü bitirdim. Mersin Üniversitesi Eczane Hizmetleri ön lisans bölümünü tamamladıktan sonra Niğde Ulukışla ilçe devlet hastanesine Eczane Teknikeri olarak atandım ve şu anda görevime devam etmekteyim. Son olarak Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler bölümünü bitirdim.İngilizce ve Rusça dillerini biliyorum. Eczane teknikerliği mesleğim dışında şair ve yazarım. Çeşitli dergilerde şiirlerim yayınlanmaktadır. 2024 yılında ilk antoloji kitabi olan Bir Kadın Bir Hikayede yer aldım. Şiir kitabım ve masal kitabım için hazırlık aşamasındayım. Türk Kızılay’ı ve Açev'de gönüllüyüm. Çocukları ve hayvanları çok seviyorum.