Karısını Şapka Sanan Adam
- Yazar: Metin ÖZDEMİR
- 23 Ekim 2025
- 23 kez okundu
Karısını Şapka Sanan Adam
Oliver Sacks / Metin Özdemir
“Hangisi daha acıklı bir durumdaydı ya da daha lanetliydi? Başına geleni bilen mi bilmeyen mi?
Annesi de babası da hekim olan Oliver Sacks ünlü bir nörolog. 20 yıllık hekimlik pratiğinde sonra çok çeşitli nörolojik bozuklukları olan hastaları anlatmış. Çok da iyi yapmış. Sayesinde o kadar ilginç hastalıkları olan insanları tanıdım ki her nefesime şükrettim adeta. Bir anda düzgünce giden bir hayat bir hastalıkla ne hale gelebiliyor onu da çok güzel hissetttirmiş okurlara.
Çok sayıda tıbbi terimin yer aldığı bu kitabı tıp öğrencileri, doktorlar ve hastalık çesitlerine ilgi duyanlar mutlaka okumalı diye düşünüyorum.
Başlıktaki olay, kitabın en ünlü vakasıdır:
Bir müzik öğretmeni olan Dr. P., beyninin görsel algı merkezindeki bir bozukluk nedeniyle nesneleri tanıyamaz hale gelir.
Gözleri sağlamdır, ama gördüğü şeyleri “anlamlandıramaz”. Bir gün karısının kafasını “şapka” sanarak eline almaya çalışır.
Bu olay, insan beyninin ne kadar karmaşık ve kırılgan olduğunu gösteren onlarca örnekten sadece biridir.
Müzik okulunda öğretmenlik yapan birinin karısını şapka diye kafasına tutup giymeye çalışması ve karısının artık böyle şeylere alışmış olması gerçekten çok ilginç bir vaka.
“Bir taraftan karısını şapkasıyla karıştırırken nasıl oluyordu da müzik okulunda hocalık yapmaya devam ediyordu?”
Okuyucuya da bu soruyu okurken sorfuruyor ve hayrete düşüyorsunuz.
Kitap dört ana bölümden oluşur:
1. Kayıp Benlikler
– Hafıza, kimlik veya algı kaybı yaşayan hastalar.
– Örnek: “Karısını Şapka Sanan Adam”, “Denizci” (hafızası birkaç dakika süren adam).
2. Aşırı Benlikler
– Beynin aşırı uyarımı sonucu olağanüstü ama dengesiz yetenekler.
– Örnek: Tourette sendromlu, sürekli tik ve söz patlamaları yaşayan ama müzikle sakinleşen bireyler.
3. Ulaşılmaz Dünyalar
– Duyusal algılar veya zihinsel durumlar üzerinden farklı gerçekliklere “taşınan” hastalar.
– Örnek: Yaşlı bir kadının sürekli 1940’lara “geri dönmesi”.
4. Basitleştirilmiş Dünya
– Zihinsel engelli ama duygusal derinliği yüksek bireyler.
– Örnek: Down sendromlu hastaların sevgi dolu dünyaları.
Bir başka başlık Kayıp Denizci, geçmişini hatırlayıp yakın geçmişini unutan bir denizcinin hikayesi.
Bir başka bölümde beden algısını yitiren, bedenini hissetmeyen, elleri oraya buraya savrulan, yemek yerken ağzını bile bulamayan bir kadının hikayesi…
Sürekli yataktan düşen ve yatağına dönmek istemeyen bir adam…
İki elini de istemdışı hareket ettiren, kullanamayan bir hasta…
Kolunu ve bacağını kaybetmiş insanların protezliyken sanki kolu ve bacağı yerindeymiş gibi acı duyması, hissetmesi, hatırlaması ( fantomlar)…
Pisa Kulesi gibi eğik yürüyen,dengesini kıl payı sağlayan ve bunu algılamayan bir hasta…
Sol taraf algısını kaybeden sürekli sağ tarafındaki şeylerle meşgul olan bir hasta…
Afazi hastalar ve birçok hastalıklar ve tedavileri…
Kısacası beyin ile vücut arasında çeşitli temassızlıklar sonucu ortaya çıkan bir sürü yaşam hikayesi.
Sağlıklı olduğumuza ne kadar şükretsek az.
Bir nefesin bile hakkını ödeyemeyiz.
Empati, gözlem ve insan ruhuna saygı kitapta sürekli hissettiriliyor.
Kitap, hem nöroloji öğrencileri için bir kaynak, hem de edebiyat severler için etkileyici bir okuma deneyimidir.
“Bir insanın beyni bozulabilir, ama ruhu hâlâ ışıldayabilir.”
Keyifli okumalar dilerim!
Metin Özdemir
Editör: Nigar KAYA
Yazının Tamamı Yazarına Aittir
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
Kirlenmeyi Ve Kirletmeyi Normalleştiriyoruz

Hocam konusu cok güzel bir yazı olmuş emeğinize sağlık
Bu hastalıkların hepsi birbirinden ilginç bir de yakınlarını düşündüm. Bunları bire bir gören bir nörolog ne kadar normaldir? diye düşündüm.