Toplumsal Ahlakın Önemi

Toplumsal Ahlakın Önemi

Toplumsal Ahlakın Önemi

Son zamanlarda en çok konuşulan ve iliklerimize kadar hissettiğimiz bir konu “ahlak” kavramı oldu. Ahlak kavramının temelinde bir yanlışlık ve çözülmenin olduğuna her geçen gün tanıklık ediyoruz. Oysa ne güzel ve anlamlı bir kavramdır “ahlak”.

Ahlak Kavramlarının Tanımları

Ahlak çözülmesini iyi anlatabilmek için farklı ama birbiriyle bağlantılı bazı kavramları da açıklamak gerekir. Ahlak, bir insanın yaradılışı gereği gerçekleştirdiği davranışı açıklayan huy, karakter ve mizaç olarak bilinir. Onur, kişinin kendi varlığına karşı beslediği saygı ve insanı insan yapan iç değerdir. Şeref, erdem, yüreklilik ve yetenekle elde edilen ün anlamına gelirken, haysiyet ise değer, saygınlık ve özsaygıyı ifade eder.

Toplumsal Ahlakın Çözülmesi

Az sonra vereceğim örnekle anlatmaya çalışacağım konunun yukarıda sıraladığım kavramlarla çok büyük bir ilgisi olduğunu görmekteyiz. Ahlak, onur, şeref, haysiyet kavramları iyiyi ve güzeli anlatan ve her insanda olması gereken nitelikler olmalıdır.

Hatta yeni doğmuş her insanda doğuştan var olan niteliklerdir, ancak zaman geçtikçe çevresel ve genetik faktörlerden dolayı bu kavramların birçok insanda bozulduğunu, çürüdüğünü ve yok olduğunu görmekteyiz.

Her geçen gün televizyonlarda, basın yayın organlarında ve hatta yakın çevremizde yaşadıklarımız bunun açık seçik göstergesi değil mi? Bu değerler bazı insanlarda öylesine yok olup gitmiş ki, masum bebeklere, çocuklara, savunmasız ve güçsüz engelli vatandaşlara, kadınlarımıza, kızlarımıza zarar veriyorlar. Hatta zayıf buldukları erkeklerimize dahi zarar verebilecek boyutlara gelmiştir.

Herhangi bir büyük insana kızan bir insan intikamını o kızdığı insanın masum yavrularından almaya çalışıyor. Şimdi de yaşanan minik yavrumuz Ceylin Atik vakası gibi, birçok bireyimiz bu tür gözü dönmüş canilerce katledilmekte, egoları tatmin edilmektedir. Ruhsal ve sosyal bir çözülmeden başka ne olabilir ki bu olaylar?

Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Ödemiş ilçesinde meydana gelen olayı incelediğimizde bir sosyal-ahlak vakasıyla karşı karşıya olduğumuzu görmekteyiz. Ahlak bozulmuş, şeref, onur, haysiyet kalmamış, canavarlaşmış bireylerle karşı karşıya kaldığımıza tanıklık etmekteyiz. Ahlaklı, şeref ve onuruna düşkün, haysiyetli bir insanın bu tür bir olayı gerçekleştirmesi asla mümkün değildir.

Buna benzer çocuk kaçırma, tecavüz ve istismar vakaları da “Al birini, vur ötekine” dedirtecek cinsten. Yukarıda bahsettiğim örnekler sadece sapık ruhlu insanları anlatmakta. Ancak, farklı örnekler de yok mu? Elbette ki var. Bu tür olaylar sadece çocuklarla mı ilgili? Elbette ki hayır. Ahlak bozulması, onursuz olma, şeref ve haysiyet yitirme olur olmaz zamanlarda, olur olmaz insanlarda karşımıza çıkıyor. Ahlak o kadar çürümüş ki, insan eşini, dostunu, arkadaşını bir çırpıda satabiliyor.

Sattığı yetmemiş gibi, hiçbir şey olmamış gibi ilişkisini kaldığı yerden devam ettirmeye çalışıyor. E ne oldu şimdi, onur, şeref, haysiyet nereye gitti? Yıllarını verdiğin dostluğun, arkadaşlığın daha doğrusu bilmediğin ama öyle olduğunu sandığın kişiler ahlak çözülmesinin timsali olmuş durumdalar.

Topluma Işık Tutmak

Bu tür yazıları keşke yazmasak ya da insanlar öyle olmasalar da bizler de yazma gereği duymasaydık, ne güzel olurdu. Aslında bu yazıları yazarak topluma ışık tutmak derdindeyiz. Ancak, toplumun diğer bireyleri bunları alıyor mu ya da inandırıcı oluyor muyuz belli değil. Güzel örnekler bulmak çok kolay. Çünkü hala toplumun büyük bir bölümü duyarlı, ahlaklı, onurlu, şerefli ve haysiyetli insanlarla dolu. Bu da gelecek adına çok sevindirici bir durum.

Geleceğe umutla bakan öyle güzel, namuslu, ahlaklı, onurlu, şerefli ve haysiyetli insanlarla dolu ki toplum, gelecek adına şanslı bir toplum olduğumuzu anlamak çok da zor olmasa gerek. Bu bozulmayı önleyecek olan da sanırım bu yeni yetişen genç nesil olacaktır.

Yaşar Geler

Editör: Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Yazının bütünü yazarına aittir.

Bir önceki yazımı okudunuz mu?

BİR YUDUM MUTLULUK PARA

Ahlak Konusunda: 

 

 

 

Yorumlar (1)

    • 8/07/2024

    Emeğinize sağlık. En ihtiyaç duyulan konuya değinmişsiniz ..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yaşar GELER

01 Mayıs 1959 tarihinde Ardahan İli Çıldır İlçesi Eskibeyrahatun Köyü’nde dünyaya geldi. İlkokul, Ortaokul ve Liseyi Çıldır merkezdeki okullarda bitirdi. Aile, Çıldır merkezde ticaretle uğraştığı için doğal olarak ticaretin içindeydi. 1978 tarihinde Kars Dede Korkut Eğitim Enstitüsünü bitirdi. 01 Mart 1979 tarihinde kendi köyü olan Eskibeyrahatun Köyü’nde sınıf öğretmeni olarak göreve başladı. Aynı yıl, Ebe-Hemşire olan Tamam Hanımla evlendi. İki oğlu var. Ayrıca 2001 yılında Anadolu Üniversitesi İlköğretim Türkçe Öğretmenliği bölümünü bitirdi. Kars-Ardahan Çıldır ilçesi köylerinde ve Çıldır Merkez İlkokulu’nda 10 yıl görev yaptıktan sonra tayinle İstanbul’a yerleşti. Yaklaşık 33 yıl da İstanbul’da çeşitli ilçelerde ve okullarda görev yaptı. Yaklaşık kırk dört yıllık meslek yaşamından sonra 31 Temmuz 2021 tarihinde Uzman Sınıf Öğretmenliğinden kendi isteğiyle emekli oldu. Emeklilikten sonra sahip oldukları MG Danışmanlık Sigorta ve Emlak’ta koordinatörlük yapmaktadır. Ayrıca öğretmen dernekleri, öğretmen sendikaları gibi meslek örgütlerinde çalıştı ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarında Ardahan derneklerinde ve Ardahan Dernekler Federasyonunda yöneticilikleri oldu ve devam etmektedir. Bağımsız Medya ve Gazeteciler Derneği Kurucusu ve Başkan Vekilliği yapmaktadır. UNİ Haber Ajansı yazarlığı yapıyor. Sınırsız Yazarlar Birliği Derneği kurucu ve üyesidir. Atatürkçü Düşünce Derneği Maltepe Şubesi Disiplin Kurulu Başkanıdır. Maltepe Ardahanlılar Derneği Başkanıdır. Halen çeşitli dergilerde, internet sitelerinde ve yerel gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca internet YouTube, Facebook Grup kanalları UNİ TV ve ÇILDIR TV’ de program yapımcılığı yapmakta olup, yayınlanmış dört adet; “bana Çıldır’ı anlat”, “Her Şey Şaka Gibi” “Eğitimde Yarım Asır” “bana Çıldır’ı anlat 2 Âşık Şenlik” kitapları okuyucularıyla buluşmuştur. Yeni kitap çalışmalarım sürmektedir.