SULTAN MELİKŞAH VE MELİK KAVURD

SULTAN MELİKŞAH VE MELİK KAVURD

SULTAN MELİKŞAH VE MELİK KAVURD

Kıymetli Tarih Severler;

Bu hafta size Sultan Melikşah’ın Büyük Selçuklu tahtına çıkışını ve amcası Kavurd Bey’in isyanından bahsedeceğim.

Sultan Melikşah, babası Sultan Alp Arslan’ın 1072 tarihinde Türkistan seferi esnasında Berzem Kalesi’nde suikaste uğrayıp yaralandığında yanında veliahtı Melikşah ve veziri Nizâmü’l-Mülk de vardı.

Alp Arslan ölmeden önce vasiyetini açıkladı: Veliahtı Melikşah’ın sultan ilan edilmesi, büyük oğlu Ayaz’a Horasan’ın bir kısmının bırakılarak beş yüz bin dinar verilmesi, dul kalacak eşi Seferiyye Hatun (muhtemelen Melikşah’ın annesi) ile kardeşi Kavurd’un Türk töresi gereği evlenmesi, Kavurd Bey’e Kirman’a ek olarak Fars bölgesinin verilmesi.

Sultan Alp Arslan’ın kardeşi Kavurd Bey ile ilgili son sözleri, “Eğer verilene rıza göstermez ve Melikşah’a biat etmezse onunla savaşılmalıdır,” olmuştur.

Kavurd Bey, Çağrı Bey’in en büyük oğludur. Kavurd, Kurt manasına gelmektedir. Kavurd Bey’in İslamî ismi Ahmed olup bir diğer adı Kara Arslan’dır.

Kirman’ın fethini tamamlayan ve burada Kirman Selçuklu Devleti’ni kuran Kavurd Bey’dir. O, kardeşi Alp Arslan döneminde de iki kez (1064 ve 1067) isyan etmiş ancak her ikisinde de Sultan Alp Arslan tarafından affedilmişti.

Sultan Alp Arslan vefat edince, onun vasiyeti mucibince başta Vezir Nizâmü’l-Mülk olmak üzere ordu komutanları ve emirler, veliaht Melikşah’ı sultan ilan edip ona biat ettiler. Melikşah, askerlerini ve emirlerini kendisine bağlamak üzere onlara yedi yüz bin dinar dağıttı.

Melikşah, Nizâmü’l-Mülk’ün tavsiyesiyle seferi yarıda bırakarak dönüş yoluna geçti. Önce Merv’e giden Melikşah, burada babasının öldüğünü ilan etti ve Alp Arslan’ı Çağrı Bey’in türbesinin yanına defnettirdi. Sonrasında Rey yoluna düştü.

Onun saltanatına ilk karşı çıkan amcası Kara Arslan Kavurd Bey olmuştur. Kardeşi Sultan Alp Arslan’ın ölümünü Umman’da haber alan Kavurd Bey, acele gemileri hazırlatıp ülkesine döndü ve Rey’e gitmek üzere yola çıktı.

Rey, ülkenin başkenti idi ve devletin hazinesi Rey Kalesi’nde idi. Kim önce Rey’e varırsa hazineye sahip olacak ve bu para ile Türkmenlerden ordu toplayacaktı. İkisinin de amacı başkente ulaşmaktı.

Bu arada Sultan Melikşah da amcası Kavurd Bey’in faaliyetlerinden haberdar olmuştu. Ona bir mektup yazıp babasının vasiyetinden bahsediyor ve amcasının bu vasiyete uymasını tavsiye ediyordu.

Melik Kavurd ise Sultan Melikşah’a yazdığı mektupta ona rest çekiyordu: “Ben padişahın büyük kardeşi ve arkadaşıyım, sen küçük oğlusun. Benim şah, senin de vezir olman gerektir. Hükümdarlığa senden daha layık ve daha selahiyetliyim.” (Ahmed Bin Mahmud, Selçuknâme I)

Sultan Melikşah’ın ise bu mektuba cevabı aynı sertlikteydi: “Oğul varken kardeş mirasa konamaz.” (İ. Kafesoğlu, Sultan Melikşah)

İki tarafta hızla Rey’e gitmekteydi. Ancak Sultan Melikşah, elini daha çabuk tutarak Kavurd’dan önce Rey’e geldi (Mart 1073). Burada Halife’nin, Musul ve Hille emirlerinin kuvvetleri Sultan’a katıldı.

Sultan, Rey Kalesi’ne giderek devlet hazinesine el koydu ve burada bulunan beş yüz bin altını, beş bin giysi ve silahı yanına alarak Hemedan taraflarındaki Türkmenlere dağıtarak onları ordusuna kattı.

KEREC MUHAREBESİ

Kavurd Bey ise geç kalmıştı. Yanında iki bin süvari ve dört bin piyade olmak üzere toplam altı bin asker vardı. Onun asıl güvendiği, Selçuklu ordusundaki kendisine taraftar emirler ve askerlerdi.

Taraflar arasındaki ilk karşılaşma, öncü kuvvetler arasında oldu. Emir Savtegin komutasındaki Selçuklu öncüleri, Kavurd’un öncülerini yenilgiye uğrattı. Asıl orduların karşılaşması ise Hemedan yakınlarındaki Kerec mevkiinde oldu (15 Nisan 1073).

Sultan Melikşah’ın ordusunun sağ cenahına Emir Savtegin, sol cenahına Hâcib Temirel, merkezde ise Sultan ile Nizâmü’l-mülk bulunmaktaydı. Kavurd ise ordusunun merkezinde bulunurken sağ ve sol cenahlara oğullarından bazıları komuta ediyordu.

İlk saldırı, Kavurd’un bulunduğu Kirman ordusunun merkezinden, Sultan’ın ordusunun sağ cenahına yapıldı. Emir Savtegin, bozgun halinde geri çekildi. Bu cenahtaki askerler Kavurd’a teslim oldu. Ancak Emir Temirel’in komutasındaki sol cenahtaki Kürt ve Arap savaşçıların büyük gayreti ile Kirman ordusunun sağ cenahı yenilgiye uğradı. Sultanşah ve Emiranşah’ın da aralarında bulunduğu Kavurd’un bazı oğulları esir düştü. Kavurd, yenilgiyi görüp Hemedan Dağlarına doğru kaçmaya başladı.

Böylece Melikşah, taht yolunda önemli bir rakibini mağlup etmişti.

Sultan Melikşah, Hemedan Dağları’na kaçan amcasının ardından Hâcib Temirel’i gönderdi. O, Melik Kavurd’u ele geçirip Melikşah’a getirdi. Sultan Melikşah ona çıkıştı: “Ey amca! Yorgunluk ve perişanlıktan ne hale gelmişsin. Bana karşı giriştiğin bu hareket ve davranışlarından utanmıyor musun? Sen babam Alp Arslan’ın ölümü dolayısıyla bir taziye düzenlemediğin gibi, onun kabrine örtülmek üzere bir örtü bile göndermedin. Halbuki yabancılar bile onun ölümü dolayısıyla yas tuttular. Sen bir kardeş olarak onun vasiyetini bir tarafa atarak şenlik yapıp eğlendin. Fakat Ulu Tanrı, senin bu kötü hakaret ve davranışlarının karşılığını sana bu şekilde verdi.” (M. Kesik, Sultan Melikşah)

Kavurd Bey ise ondan af diledi. Kendisini harekete geçirenlerin Sultan’ın ordusundaki bazı emirler olduğunu söyledi fakat isim vermedi.

KAVURD BEY’İN SONU

Kavurd Bey, Emir Savtegin’e teslim edilerek onun hususi çadırına hapsedildi. Sultan Melikşah, amcasını affetmek istiyordu. Bu konuda Nizâmü’l-Mülk ile aralarında şöyle bir konuşma geçti:

“Kavurd Bey’in taraftarı çoktur. Onu affedersen tahtın tehlikeye girer. Onun ölüm fermanını vermelisin.”

“Bunu yapamam. Amca, baba yerindedir. Akrabalık bağımı kesemem.”

“Ama o galip gelseydi seni öldürürdü.”

“Bu dünyada sağ eli ile sol elini kesen ve baba yerindeki amcasını öldüren bir kişi kadar hüsrana uğrayan var mıdır?”

Kavurd Bey, bir Selçuklu emiri ile Sultan’a şu haberi gönderdi: “Beni öldürmek suretiyle Selçuklu hanedanını mahvetme ve benim hakkımda Nizâmü’l-Mülk’ün sana söylediği söz ve tavsiyelere kulak asma ve bana Türkler’e yakışacak şekilde davran. Ben, babanın ölümünden beri sarf ettiğin paraları sana vereceğim. Ülkemi sana teslim edip Suriye ya da Hicaz’a gideceğim.” (İbnü’l-Cevzî, Mir’atü’z-Zaman) Fakat onun bu talepleri hiçbir zaman Sultan’a iletilmedi.

Ordudaki Kavurd taraftarlarının isyan etmesinden korkulduğundan dolayı Kavurd Bey, Hemedan’a gönderildi ve Ebu Hâşim Caferî isimli bir emirin evine hapsedildi. Sultan Melikşah da ordusuyla Hemedan’a gelmişti.

Hemedan yolunda bazı askerler zafer sebebiyle “Bahşiş isteriz!” diye bağırdılar. Vezir Nizâmü’l-Mülk, onları teskin etmeye çalışsa da bu kez bu askerler işi tehdide kadar götürdüler ve “Sultan Kavurd” naraları atmaya başladılar. Eğer bahşiş dağıtılmazsa Kavurd Bey’i sultan ilan edeceklerini söylediler. Ortalık yatıştırılsa da bu durum Sultan’ı korkutmuş ve Kavurd Bey konusunda fikrinin değişmesine sebep olmuştur. Tabii bu konuda Nizâmü’l-Mülk’ün telkin ve tavsiyeleri de etkili olmuştur.

Sultan Melikşah, Hemedan’a gelir gelmez yanına Emir Gevherayîn’i çağırıp derhal Kavurd’un öldürülmesini emretti. O ise kölelerinden tek gözlü bir Ermeniyi bu iş için görevlendirdi. Melik Kavurd, Ermeni cellât tarafından yayının kirişiyle boğularak öldürüldü (Nisan-Mayıs 1073).

Kavurd Bey’in bir Kıpçak köle tarafından boğulduğu da rivayet edilmiştir. Kavurd’un cenazesi, İbrahim Yınal’ın kabrinin yanına gömüldü.

Muhabbetle…

Mustafa Cankurt

KAYNAKÇA:

Ahmet Bin Mahmud, Selçukname I, Tercüme Erdoğan Merçil, Tercüman 1001 Temel Eser, İstanbul, 1977.

Cankurt, Mustafa, Selçuklu Hanedanının Asi Melikleri, Çıra Akademi Yayınları, İstanbul, 2023.

Cankurt, Mustafa, Sultan Melikşah, Bengisu Yayınları, İstanbul, 2022.

Ebû’l Farac, Gregory, Abû’l Farac Tarihi 1, Çev.: Ömer Rıza Doğrul, TTK, Ankara, 1987.

El Hüseynî, Şadruddin Ebu’l Hasan Ali Bin Nasır Bin Ali, Ahbârü’d Devlet-i Selçukiyye, Tercüme Necati Lügal, TTK Yayınları, Ankara, 1943.

İbnü’l Esir, El Kamil Fi’t-Tarih, c. X  trc.: Ahmet Ağırakça-Abdülkerim Özaydın, Bahar

Yayınları, İstanbul, 2008.

Kafesoğlu, İbrahim, Alparslan, TDV İslâm Ansiklopedisi.

Kafesoğlu, İbrahim, Melikşah, İslam Ansiklopedisi.

Kafesoğlu, İbrahim, Sultan Melikşah, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı Yayınları, İstanbul, 1973.

Kesik, Muharrem, Selçukluların Muhteşem Sultanı Melikşah, Bilge Kültür-Sanat Yayınları, İstanbul, 2021.

Merçil, Erdoğan, Büyük Selçuklu Devleti, Bilge Kültür Sanat Yayınları, İstanbul, 2016..

Merçil, Erdoğan, Kirman Selçukluları, TTK Yayınları., Ankara, 1989.

Özaydın, Abdülkerim, Kavurd Bey, TDV İslam Ansiklopedisi.

Özaydın, Abdülkerim, Melikşah, TDV İslam Ansiklopedisi.

Sevim, Ali, Makaleler 2 (İbnü’l-Cevzî, Mir’atü’z-Zaman), Haz. Semih Yalçın-Süleyman Özbek, Berikan Yayınevi, Ankara, 2005.

https://islamansiklopedisi.org.tr/firdevsi

https://islamansiklopedisi.org.tr/sahname

https://fisildayankalemler.org/sair-firdevsi-ve-gazneli-mahmud/

Editör: Murat Çatal

Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal Yıldız

Bu yazının bütünü yazarına aittir.

 

Yorumlar (0)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mustafa CANKURT

1978 yılında Aksaray'da doğdum. Anadolu Üniversitesi İşletme bölümü ve Atatürk Üniversitesi Sosyal Hizmet Lisans bölümlerinden mezun oldum. Tokat Zile Devlet Hastanesinde Sosyal Hizmet Uzmanı olarak görev yapmaktayım. Evliyim; Halil Furkan, Ömer Faruk ve Ayşe Naz isimlerinde üç çocuğum var. Okumaya düşkünüm, ortaokul yıllarından beri iyi bir okuyucuyum, özellikle tarih okuyucusuyum. 2020 yılı eylül ayında “Siyah Sancağın Gölgesinde-Celaleddîn Harzemşah” isimli “tarihi roman” formatında ilk kitabın çıktı.