SİL BAŞTAN
- Yazar: Yıldız TEK GAMLI
- 7 Ekim 2024
- 110 kez okundu
SİL BAŞTAN
Doğum günümdü, nerdeyse yarım asır oldum, kutlayamadım… Bu yaşıma kadar geldim, ne mutlu bana diyemedim… Mutlu olamadım, doğum günümü kutlamayı hak ettiğimi düşünmedim.
Peki siz neler hissediyorsunuz, son yıllarda yaşanan, kemiklerimizi donduran, ardı arkası kesilmeyen vahşet cinayetlere? O küçük bedenleri, çektiği acıları, akıttığı göz yaşlarını düşündüğümde yüreğim parçalanıyor, susuyorum, korkuyorum, hatayı kendimde arıyorum, neden yaşandı bunlar, nasıl önleyemedik, o küçücük, gencecik bedenler toprağa girdiğinde, bu yaşıma geldiğime utanıyorum. Herkes bir şeyler yazdı, kınadı, lanet okudu, bir nebze içini döktü, anlıyorum.
Kabul edelim, bu lanetlediğimiz insanlar bizim aramızda yaşıyor, yoldan geçerken selam verdik belki, mahalleden tanıyoruz ya da bu insanlar büyürken, onları şekillendiren, iyiyi doğruyu öğreten/ öğrettiğimizi zanneden bizdik. Kabul edelim o masum yürekleri koruyamadığımız gibi bu canileri de yetiştiren biziz…
Çocukluğum geliyor aklıma, yokluk içinde birbirimize sımsıkı sarıldığımız, mahallemizin ailemiz olduğu, birbirimizi koruyup kolladığımız, herkesin birbirini tanıdığı, kocaman bir dünya sandığım, küçücük mahallem. Bizden bir iki yaş büyükler abla ve ağbilerimizdi, biraz daha büyükler amca, teyzeydi, daha büyükler varsa dede, nineydi.
Annelerimiz bir işi olduğunda bizi komşuya emanet ederdi. Üniversiteyi bitirene kadar demir kapımız yoktu, hatta lise dönemlerimde kapı kilitlenmezdi bile. Oyundan bitkin çıkan çocuklar, eve gitmemek için koşarak bizim merdivenleri çıkar, mutfağa girer, kana kana su içer, tekrar sokağa oyununa dönerdi. Kazara bir çocuk düşse, kim görse kaldırır, yarasını sarar, annesinin yüreği yanmasın diye çocuk ağlamasını bitirdikten sonra annesine gönderilirdi.
Kışın hava erken karardığı için okuldan eve dönerken korkmayalım diye mahallenin ağbileri duraktan eve kadar bir adım arkamızdan bize göz kulak olur, kapının önüne geldiğimizde ancak evlerine giderlerdi. Koruma vardı, vicdan vardı, merhamet vardı en önemlisi herkes birbirine saygı ve sevgi duyardı…
Bir şeyleri yanlış yaptığımız doğru ama böyle devam edersek felaket artarak devam edecek. Elimizi taşın altına koyma gerekirse sil baştan başlama vakti gelmedi mi? Ben varım! Peki benimle umudu yeşertecek kaç güzel yürek var? Başlayalım mı?
Saygı ve sevgilerimle,
Yıldız Tek Gamlı
03/10/2024
Genel Yayın Yönetmeni: Elif Ünal YILDIZ
Editör ve Redaktör : Hakan DİNÇAY
Bütün Yazdıklarından Yazarın Kendisi Sorumludur.
🤚🤚🤚🤚♥️
🤚🤚🤚🤚♥️
Herkese teşekkür ederim ❤️
Yıldız hanım yine yürekten dokunuşlar ile yazmışsınız kaleminize kalbinize sağlık 🙏
Türkiye'nin kanayan yarasına çektiğin dikkati kutluyorum Yıldız'ım.. Güzel yüreğinin emeğine sağlık.. ❤️
Yine yerinde ve sağlam tespitler. Kutluyorum sizi.
Yüreğine sağlık Yıldız hanım. Ben olumlu olacak her adımın arkasındayım.
Ben de varım😊😊😊