Sık Sık Öfkelenmek, Yaşlanmaya Sebep Olan Vücut Soğuması Ve Kurumasını Yavaşlatıyor Mu?

Sık Sık Öfkelenmek, Yaşlanmaya Sebep Olan Vücut Soğuması Ve Kurumasını Yavaşlatıyor Mu?

  İstenmeyen durum ve yaşananlara karşı vücudun doğal bir şekilde gösterdiği duygu olan öfke, kasların genişlemesi, dudaklarda titreme, gözlerin ateş saçması, tüylerin kabarıp dikilmesi gibi farklı farklı dürtülerle bedenimizde kendini gösteriyor.

Romalı Stoacı filozof Seneca De Ira (Öfke Üzerine) adlı metinde öfkeyi “ duyguların en berbatı, en çılgını ” olarak tanımlamış. Medeni bir insandansa vahşi bir hayvana benzediğimiz “ kısa süreli delilik ” hali diyor bu dürtü için.

Roma’da pazar yerinde ya da saray koridorlarında bu duyguya yer olmadığını düşünüyordu. Öfkenin işleri aksatıp tatsız tartışmalara yol açacağını, o nedenle de öfkenin ilk işaretlerini fark edince direnmeyi ve onun yerine durumu mantıklı bir şekilde değerlendirmeyi sağlayacak egzersizler öneriyordu.

Birinci yüzyılda öfke üzerine Seneca bunları söylerken yüzyıllardır öfke konusunda yazanların üzerinde durduğu nokta “ öfke dışa vurulmalı mı ?” sorusu olmuştur.

“ İçimde kalacağına dışarıda olsun mu? yoksa öfkelenmek yerine, içimde tümör büyüsün mü?” Sizce öfke dışarıda mı içeride mi kalmalı?

Orta Çağ’da bazı doktorlar öfkenin dışarı vurulmasını destekliyor. Öfkenin faydalı olduğunun düşünüldüğü durumlar var. İkinci yüzyıl İslam düşünürü İbn Butlan öfkenin vücut sıcaklığını kollara ve bacaklara yönelttiği için zayıf düşmüş, yatalak hastaları canlandırabileceğini düşünüyordu. Dört yüzyıl sonra 1490’da yazılmış bir veba kitapçığında Lluis Alcanyıs, aşırı halsizlikten şikayetçi hastasını, sürekli geçmişte ona yapılan hakaretleri hatırlatarak iyileştiren doktorun deneyimini anlatmış.

On üçüncü yüzyılda yaşayan doktor Rojer Bacon Yaşlılığın Tedavisi ve Gençliğin Korunması kitabında sık sık öfkelenmenin, yaşlanmaya sebep olan vücut soğuması ve kurumasını yavaşlatabileceğini düşünüyordu. O vakitlerde de gençlik belli ki el üstünde tutuluyormuş. Gençliğin verdiği canlılığın, rağbet gören diyetler ve astronomik fiyatlı kremler yerine öfke ile sağlanabileceği düşünülüyormuş.

Yirminci yüzyılda Sigmund Freud bastırılan duyguların baş ağrısından sindirim rahatsızlıklarına kadar pek çok fiziksel semptoma sebep olabileceğini iddia etti. Bu görüşten yola çıkarak İngiltere ve Amerika’da birçok psikiyatrist ve psikolog hastalarının bastırılmış öfkelerinin dışarı vurulması yaklaşımını benimsemiştir.

Yirmi birinci yüzyılda, bugün öfkenin sergilenip sergilenmemesinden çok, nereden geldiğiyle ve sınırlarımızı koruyabilmek için bu duyguya ihtiyacımız olduğunu anlamakla ilgileniyorlar. Öfke, uyarıcı bir işarettir. Dış çevreden gelebilecek olumsuzluklara karşı insanı koruyabilir. Önemli ve güçlü özelliklere sahip en temel duygulardan biridir.

Modern düşüncelerin görüşlerine bakacak olursak, öfkenin dışa vurumunun gerekli olup olmaması sorusundan ziyade, önemli olanın sağlıklı kalabilmek için öfke duygusunun hangi şekillerde bize faydalı olduğunu anlama çabası içinde olmak gibi görünüyor.

                                                                                            Züleyha EKİCİ

Editör: Sonay BİLGİ ARABACI

Baş Editör: Dr. Sibel ÇELİKEL

 

 

 

 

 

 

Etiketler:

#öfke

Yorumlar (3)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 26/01/2024

    Son günlerde küfretmenin insanı deşarz edip daha büyük patlamalardan koruduğu söyleniyor ayrıca ayna karşısında öziletişimin faydalı oldudu düşünülebilir Harika bir konuya değinmişsiniz Teşekkürler hocam

  2. Nigar KAYA
    • 24/01/2024

    Kaleminize sağlık..

  3. Ozan Kasım KOL
    • 24/01/2024

    Yüreğinize sağlık

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Züleyha EKİCİ

1982 yılında İstanbul’da doğdu. Tarih alanında yüksek lisans öğrencisidir. Grafoloji ve imza analizi eğitimleri almıştır. Felsefenin Çocuk Hali ve Yaratıcı Yazarlık üzerine Serhan Kansu’dan eğitim almıştır. “Hayal-et Resimli Mecmua” dergisinde yazarlık geçmişi vardır. Onedio internet sitesinde ve Bilsemki dergisinde yazıları yayınlanmaktadır. Halen Lüleburgaz’da Akım Anadolu Lisesi’nde Coğrafya öğretmeni olarak görev yapmaktadır. Edebi Eserleri: Değerli Eserler Antolojsi, Drama Yayınevi, Ankara, 2023