Sabahın Kokusu

Sabahın Kokusu

  Sabahın seherinde, yağmurun ahenkli cama vuran melodili damlaları ile uyandım. Hava yeni aydınlanmaya başlamıştı. Pencereyi açtım. Derin bir nefes alırken mis gibi yağmur havası ciğerlerime doluyordu. Bu saatte bile sokakta ayrı bir telaş başlamıştı.

Kahvaltıdan önce sokağımızın sonunda bulunan parka doğru yürümeye karar verdim. Spor kıyafetlerimi giyerek evden çıktım. Hızlıca merdivenlerden inerek apartmanımızın önüne geldim. Sokağın sonundaki parka doğru yürümeye başladım.

Hava yağmurlu olmasına rağmen üşümüyordum. Bolca nefes alıp veriyordum. Sokağın sonuna geldiğimde bir müddettir köşe başında boş duran dükkânın yeniden açıldığını gördüm. Çok şaşırmıştım. Artık mahallemizde bir de baharatçı dükkânı açılmıştı.

Nane kokuları rüzgârın etkisiyle de burnuma kadar geliyordu. Karşıya geçerek, dükkâna girdim. Dükkânın girişindeki stantta çeşitli bitki çayları dizilmiş, gelenlere hemen sıcak bitki çayı veriyorlardı.

Sağ cephesine, hasır sepetler içinde açık baharatlar, daha geniş olan sol dış cepheye ise kahvelerde bulunan küçük masa ve tabureler koymuşlardı.

Dış mekân çok şirin gözüküyordu. İnsanın sıcak bitki çayı içerken dükkânı gezip alışveriş yapası da geliyordu. Sıcak papatya çayımı yudumlayarak dükkâna girdim. Dükkân ileriye doğru hafif genişleyen bir yapıdaydı. Duvarlara değişik şekillerde küçük küçük adını bile ilk kez gördüğüm ve duyduğum bitkilerin tabloları asılmıştı.

Tam ortasında eskitilmiş mobilyadan yapılmış oval bir masa, üzerinde tütsüler yakılmış, çiçeklerden bir demet ve küçük poşet torbalarda hoş kokulu baharatlar vardı. Kekik, nane ve diğer baharat kokuları birbirine karışıyordu.

Vitrinler temiz ve satılacak ürünlerle doluydu. Çıkışa doğru küçük bir yerde mini şark köşesi yapılmış, içine otantik kıyafetler giydirilmiş mankenler bile oturtulmuştu. Bazı duvarlarda ışığı yansıtan ve dükkânı daha geniş gösteren aynalar da vardı.

İç aydınlatmada gözleri yormayan, sarı ve beyaz soft ışıklar kullanılmıştı. Bir anda ortamdan etkilenerek kendimi hiç ihtiyacım yokken alışverişin ortasında buldum. Küçük paketli baharatların her çeşidini ve içtiğim papatya çayından aldım.

Çıkışta bulunan kasaya ödememi yaparken dış taraftaki aynadan dükkânın tabelasından yansıyan adını okudum. Gözüme şirin gözüken tabelada “Senin Yerin Baharat Evi” yazıyordu.

Dükkândan ayrılırken kendimi daha mutlu hissediyordum. Gün boyu burnumda sokağımızda yeni açılan baharat dükkânının kokusu vardı.

……

Ali YURTSEVEN

(15.01.2024)

 

Editör: Nigar KAYA

Baş Editör: Dr. Sibel ÇELİKEL

 

Etiketler:

#edebiyat hikaye

Yorumlar (2)

  1. Yıldız Tek Gamlı
    • 26/01/2024

    Çok güzel bir tasvir olmuş hocam Kaleminize sağlık

    • 24/01/2024

    Yolunuz açık olsun emeğinize saglik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ali YURTSEVEN

Fısıldayan Kalemler Başkan Yardımcısıyım. 1967 yılı Ankara doğumlu olup aslen Ohrid / Makedonya kökenliyim. İlk, Orta ve Lise eğitimini Ankara da, Lisans eğitimimi Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümünde tamamladım. 1992 yılında başladığım iş hayatımdan Ağustos 2022 de emekli oldum. Tarihi ve Kültürel Araştırmalar yapmak, Arkeolojik ve Turistik Doğa, Gezi, Yaşam ve Yürüyüşlere katılmak, renkli veya renksiz fotoğraf çekmek, Şiir ve Hikâye yazmak, Kişisel Gelişim, Mentörlük ve İletişim Eğitimleri düzenlemek genel ilgilendiğim alanlardır. Korhan ALTUNYAY Yazarlık Akademinden Yaratıcı Yazarlık, Derin Okuma, Kitap Tahlilleri, Prof Dr. Yavuz DEMİR’in düzenlediği Yaratıcı Yazarlık ve Metin Tasarımı konularında Sertifikalı Yazarlık Atölye Eğitimleri aldım. Hüznü Kıran Umutlar adlı şiir kitabım, Kalem İzleri ile Kalemlerin İz Düşümleri adlı Hikâye Seçki kitaplarında hikâyelerim, Şah-ı Şiirler 5 ile İz Bırakan Kalemler adlı antoloji kitaplarında yayınlanmış şiirlerim, Ankara Şehir Gazetesinde yazılarım vardır. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı İLESAM, GESAM Meslek Kuruluşları ile AKSED Kültür ve Sanat, AKL Mezunlar, Ankara Rumeliler, Türk Makedon Dostluk Dernekleri üyesiyim.