“Nerede O Eski Ramazanlar?”
- Yazar: Havin EZO
- 17 Mart 2024
- 2.071 kez okundu
“Nerede O Eski Ramazanlar?”
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte şehrin sokakları, evlerin iftar sofraları ve kalpler bir kez daha coşkuyla doluyor.
Ancak her yıl, Ramazan’ın başlangıcında kulaklarımıza çalınan.
“Nerede O Eski Ramazanlar” sözleriyle nostalji dolu bir atmosfer oluşuyor.
Bu sözler, sadece geçmişin anılarına değil, aynı zamanda Ramazan’ın günümüzdeki ruhuna da bir ayna tutuyor.
Eskiden, Ramazan ayı sadece oruç tutmakla sınırlı değildi. Ramazan, bir toplumun bir araya gelip dayanışma içinde olması, komşuluk ilişkilerinin güçlenmesi ve manevi değerlerin yoğunlaştığı bir zaman dilimiydi.
Günümüzde ise teknolojinin ve modern yaşamın etkisiyle bu değerlerin bazıları arka planda kalmış gibi görünüyor.
Ramazan ayı, teknolojik cihazların egemen olmadığı zamanlarda çok farklı bir atmosfere sahipti.
Eskiden, cep telefonlarının ve iletişim cihazlarının bu kadar yaygın olmadığı zamanlarda, Ramazan’ın gelişiyle birlikte evlerde, sokaklarda ve camilerde bir huzur ve neşe hakim olurdu.
Gündüzleri oruç tutup, akşamları iftar yemekleriyle bir araya gelen insanlar, birbirlerine güzel sözler söyler ve hoşça vakit geçirirlerdi.
Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte,
Ramazan atmosferi de değişime uğradı.
Artık insanlar, iftar sofralarında bile cep telefonlarına veya diğer cihazlara gömülüp kendi birbirleriyle değil, ekrandaki içeriklerle iletişim kurar hale geldiler.
Bu durum, geçmişteki sıcak ve samimi Ramazan atmosferinin bazılarının gözünde kaybolmasına neden oldu.
Ancak bu teknolojik değişikliklere rağmen Ramazan’ın gerçek anlamı ve ruhu hâlâ yaşatılmaya devam ediyor. İnsanlar, iftar sofralarında bir araya gelip birbirlerine güzel dileklerde bulunmayı, komşularına yardım etmeyi ve manevi değerleri yaşamayı sürdürüyorlar.
Teknolojinin sunduğu imkanlarla birlikte, insanlar bu değerleri daha da güçlendirebilir ve Ramazan ayını daha anlamlı kılabilirler.
Geçmişteki Ramazan atmosferini özleyenler için ise belki de teknolojik cihazları bir kenara bırakıp daha fazla insanla yüz yüze iletişim kurmak ve samimi sohbetlerde bulunmak faydalı olabilir.
Böylece, eski Ramazan günlerini yeniden yaşama ve geçmişin güzelliklerini hatırlama fırsatı bulabilirler.
Umuyorum bu yazı, geçmişteki ve günümüzdeki Ramazan atmosferini kıyaslayarak, konuya farklı bir bakış açısı getirir.
Ancak, “Nerede O Eski Ramazanlar” demek sadece geçmişe özlem duymak değil, aynı zamanda geleceğe umutla bakmak anlamına da gelebilir.
Her yılın Ramazan’ı, bir öncekinden farklı deneyimlerle dolu olabilir.
Belki eskisi gibi sokaklarda çocukların top oynadığı manzaraları görmek mümkün olmayabilir, ancak bu, Ramazan’ın ruhunu kaybettiği anlamına gelmez.
Çünkü Ramazan, her birimizin kendi içinde bir dönüşüm yaşadığı, manevi değerlerin ön plana çıktığı bir zaman dilimidir.
İftar sofralarında bir araya gelmek, komşularımıza yardım etmek, oruç tutmanın getirdiği sabır ve dayanışma duygularını yaşamak, asıl önemli olanı hatırlamamıza yardımcı olur.
Bu yüzden, “Nerede O Eski Ramazanlar” demek yerine, her bir Ramazan’ın kendi özünde güzellikleri barındırdığını kabul etmeliyiz.
Belki eskisi gibi olmayabilir ama bu, yeni deneyimler ve yeni hatıralarla dolu bir Ramazan’ın kapılarını araladığımız anlamına gelir.
Unutmayalım ki, Ramazan sadece geçmişe değil, geleceğe de ışık tutar.
Her birimiz, bu kutsal ayı en iyi şekilde değerlendirerek, kendimizi ve çevremizi dönüştürebiliriz.
İşte bu yüzden, “Nerede O Eski Ramazanlar” demeden önce, şükretmeli ve geleceğe umutla bakmalıyız.
Ramazan’ın herkese huzur, bereket ve manevi zenginlikler getirmesini dilerim.
Havin EZO
Baş Editör: Elif ÜNAL YILDIZ
Diğer Yazılarımı Okudunuz mu?
https://fisildayankalemler.org/simurgun-sirri/